Düşük MAO Seviyeleri Depresyon Saldırganlık Ve Dürtüsel Davranış Gibi Zihinsel Sağlık Sorunları

MAO ve Ruh Sağlığı:

Düşük MAO seviyeleri, depresyon, saldırganlık ve dürtüsel davranış gibi belirli zihinsel sağlık durumları için artan riskle ilişkilendirilmiştir.

Monoamin Oksidaz Enzimleri (MAOA ve MAOB)’ndeki hem genetik, hem çevresel bozulmalar ruh hali ve saldırganlıkla bağlantılıdır.

 

MAO, bakır bağımlı bir enzimdir.  

Eğer toksik bakır zehirliyseniz, MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz. Bakır toksik insanlarda kontrolsüz davranışlar ve çocukluk şiddeti, saldırganlık ve denetimsiz öfke davranışlarının yoğun olduğunu hatırlayınız.

Eğer antimon zehirliyseniz, bu dopamin ve serotoninin doğal yıkımına müdahale edebilecek mao enzimlerini inhibe edebilir. 

Eğer asenik zehirliyseniz yüksek bakır, yüksek östrojen ile birlikte yüksek bakıra sahip olabilir, MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.

Eğer bozuk sulfasyona sahipseniz yüksek bakıra sahip olabilir ve MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.

Eğer cıva zehirliyseniz, sulfasyona, kalsiyum homeostazına ve iyon kanallarına etkisiyle MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.   

Eğer demir emilim sorunlarınız varsa, bu her yönü ile bakırı etkileyeceği için MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.

Eğer kadmiyum zehirliyseniz bu çinko üzerindeki rekabetçi etkisiyle, bakır dengesizliği yaratarak, MAO dengesizliği oluşturabilir.

Eğer kalsiyum- magnezyum homeostazında sorunlarınız varsa, bakır sinerjisti olarak MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz. 

Eğer doğum kontrolü hapları veya sipiral kullandıysanız MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.

Eğer adrenal bezlerde fonksiyon kaybı varsa MAO dengesizliği yaşayabilirsiniz.

 

MAO ve Bakır arasındaki bağlantıyı vurguladıktan sonra bakıra bağlı davranış bozukluğunun etkileri için buraya tıklayınız.  

 

Monoamin Oksidaz Enzimlerinin (MAOA ve MAOB) Ruh Hali Üzerindeki Etkilerine Bakalım:

 

Beyin nörotransmitter dengesi, ruh sağlığının temel yürütücüleridir. Nörotransmitter seviyeleri beyinde sıkı bir şekilde kontrol edilir. Nöronların uygun şekilde ateşlenmesi veya yıkımı ile her şeyin dengede olmasını sağlarız. Dengesiz veya hızla değişen nörotransmiter seviyeleri, ruh hali ve davranışta değişikliklere yol açabilir. -D.Moon

 

  • Monoamin oksidaz (MAO) enzimleri nörotransmiterleri parçalayarak beyindeki nöron dengelenmesini düzenlemeye yardımcı olur.
  • Daha yüksek veya daha düşük MAO enzim seviyeleri, nörotransmiter seviyelerini değiştirerek ruh halini etkileyebilir.
  • MAO enzimleri, serotonin, dopamin ve norepinefrindahil olmak üzere monoamin nörotransmiterlerini yıkar. Dopamin aynı zamanda sevgi ve tatmin gibi duyguları hissetmemize yardımcı olur ve Norepinefrin, enerji ve odak sistemimizin bir parçasıdır.
  • MAO, nörotransmitter metabolizmasındaki rolüne ek olarak, bazı ilaçların ve biyojenik aminlerin metabolizmasında da yer alır. MAO beyindeki hücreler tarafından ve ayrıca karaciğer gibi vücudun diğer kısımlarında üretilir. Beyinde, MAO öncelikle nöronların mitokondrilerinde bulunur.
  • Düşük MAO seviyeleri, depresyon, saldırganlık ve dürtüsel davranış gibi belirli zihinsel sağlık durumları için artan riskle ilişkilendirilmiştir

MAO’nun iki formu vardır, MAO A ve MAO B.

 

  • MAO-A tercihen norepinefrin, serotonin, epinefrin (adrenalin), melatonin, dopamin, kinuramin, tiramin ve triptamini parçalar.
  • MAO-B, dopamin, 3-İyodotironamin, β -Feniletilamin, kinuramin ve tiramini parçalar.

 

  • MAOA seviyeleri düşük olduğunda, beyinde serotonin ve dopamin gibi nörotransmiterler birikerek ruh hali ve davranışta değişikliklere yol açabilir. Düşük MAOA enzimi ‘savaşçı geni’ olarak tanımlanır.
  • MAOA üretimi, zihinsel sağlığı etkilemek için çevresel faktörlerle etkileşime Mesela travmalar veya toksik maddeler ile… Örneğin çocukluk çağı travması, stres ve toksinlere maruz kalma MAOA geninin ifadesini etkileyerek MAO A seviyelerinde değişikliklere yol açabilir. Çocukluk ve erken ergenlik döneminde, beyin yapıları hızla gelişmektedir. Araştırmacılar, çocukluk döneminde yaşanan fiziksel veya cinsel istismar gibi travmatik olayların bazı insanlarda yetişkin beyin fonksiyonlarını etkileyebileceğini bulmuşlardır. MAO-A genetik varyantları, çocukluk çağı travmasına maruz kalan erkeklerde artan agresif davranış riski ile bağlantılıdır. Bir çalışma (n=235), çocukluk çağı travmasıyla birlikte düşük MAO-A düzeylerinin erkeklerde daha yüksek saldırganlık puanları riskini artırdığını buldu.
  • MAO-A, daha düşük MAO-A düzeylerinin saldırganlık ve dürtüsellik ile bağlantılı olduğunu gösteren hayvan deneyleri ve erkekler üzerinde yapılan erken araştırmalar vardır.
  • Hayvanlarda yapılan saldırganlık çalışmaları, MAOA’nın saldırganlıktaki rolüne açıkça işaret etmektedir. Bununla birlikte MAOA, kemirgenlerde dopamin seviyelerini insanlardan daha güçlü bir şekilde etkiler. Örneğin, MAOA genine sahip olmayacak şekilde yetiştirilen fareler çok daha agresiftir.
  • Öte yandan, yüksek MAOA seviyeleri belirli zihinsel sağlık koşullarına karşı koruma sağlayabilir. Çalışmalar, yüksek MAOA seviyelerine sahip bireylerin belirli zihinsel sağlık koşulları için daha düşük bir riske sahip olabileceğini göstermiştir. Muhtemelen bu MAOA’nın beyindeki bu kimyasalların dengeli seviyelerinikorumaya yardımcı olan nörotransmiterleri parçalamadaki rolüyle
  • Düşük veya yüksek MAOA seviyeleri arasındaki farkları ortaya çıkarmaya çalışan birçok çalışma yapılmıştır.
  • “Düşük MAO A saldırganlığa neden olur” kadar basit değil. Bunun yerine, düşük MAO A’nın çocukken kötü muamele görmüş veya ihmal edilmiş erkeklerde göreceli saldırganlık riskini artırdığı görülüyor.
  • Pozitif bir çocukluk ve iyi ebeveynlik ile düşük MAO A seviyeleri, hem erkeklerde hem de kadınlarda azalan saldırganlık riskiyle bağlantılıdır.

 

İnsanlarda MAOA seviyelerini önemli ölçüde azaltan nadir mutasyonlar, dürtüsel ve antisosyal davranışları içeren Brunner sendromuna neden olur. Brunner sendromu gerçekten nadirdir ve bununla ilgili araştırmaların tümü bir Hollandalı ailede yapılmıştır.

  • MAO ve Tiramin:

MAO, katekolamin nörotransmiterlerine ek olarak, doğal olarak oluşan biyojenik bir amin olan tiramini de parçalar. Tiramin, eski peynir ve tütsülenmiş etler gibi fermente gıdaların yanı sıra çikolata, pastörize edilmemiş bira ve bazı şaraplarda bulunur. MAO A enzimi, tiramini parçalayabilen birkaç enzimden biridir.

 

MAO inhibitörleri (MAOI’ler), MAO A enzimini bloke eden, böylece serotonin ve dopamin düzeylerini artıran psikiyatrik ilaçlardır. MAOI’ler tiramin ile etkileşime girerek tiramin seviyelerinin normalden daha yüksek olmasına neden olabilir. 

MAOI’leri olan kişiler, yüksek düzeyde tiramin içeren yiyecekleri yememeleri konusunda uyarılır. Tiramin seviyeleri çok yüksek olduğunda, hipertansif bir kriz meydana gelebilirtehlikeli bir şekilde kan basıncını yükseltir ve felç benzeri semptomlara neden olur.

  • Monoamin oksidaz enzimleri esas olarak vücutta üretilen maddeleri (örn. nörotransmiterler) parçalamakla birlikte, birkaç ilacın parçalanma şekli ve bazı çevresel toksik maddelerle de etkileşime girer.

 

Metaller, ihtiyaç duyulan ***enzimleri*** engelleyerek müdahale eder. Bu durum DEHB sorunları ile ortaktır.Bu dönüşümü yeterli yapamadığımızda, kontrol edemediğimiz bir aşırı uyarılma alacağımız kesindir.

 

Parkinson ve MAO B:

MAO B tarafından metabolize edilen bir kimyasal, 1-Metil-4-fenil-1,2,3,6-tetrahidropiridindir (MPTP). MPTP’nin kendisi toksik değildir ve kan-beyin bariyerini geçebilir. Beyinde, MAO B onu substantia nigra’daki dopamin üreten nöronlarda hücre ölümüne neden olabilen bir nörotoksin olan MPP+’ye dönüştürürSubstantia nigra’daki dopamin üreten nöronların ölümü Parkinson hastalığına neden olur.

MPTP’nin, ani ve geri dönüşü olmayan Parkinson semptomlarına neden olan yasa dışı ilaçlarda bir kirletici madde olduğu keşfedildi. Keşfedilmesinden sonraki birkaç yıl içinde MAO B, MPTP’yi nörotoksik MPP+’ye çeviren enzim olarak tanımlandı.

 

  • Bu dumumda, Parkinson hastalığı ile mücadele edenlerin bir kez daha toksik bakıra, arseniğe, demir metabolizma bozukluklarına, kadmiyum zehirlenmesine, aşırı karbonhidratlı beslenerek bozulan kalsiyum- magnezyum oranına odaklanması gerekiyor.  

 

Oksidatif Stres ve Monoamin Oksidaz:

Monoamin oksidaz bir monoamin’i (nörotransmiterler, tiramin, vb.) parçaladığında, reaksiyon, reaktif oksijen türleri (ROS) olan hidrojen peroksit ve muhtemelen amonyak üretir. Bu ROS üretimi normaldir ve hücreler, ROS’u dengelemek için antioksidanlar üretir. 

 

Beyinde glutatyon, MAO’lar tarafından oluşturulan hidrojen peroksite karşı koyan antioksidandır.

 

Yani fazla MAO’nun hidroen peroksit etkisinden korunmak için yeterli glutatyon üretimine ihtiyacımız var. Burada 1 cıva atomunun 1000 glutatyon molekülünü tükettiğini, arseniğin şiddetli glutatyon eksikliği yarattığını hatırlayarak, MAO ‘nun nörotransmitterleri parçalaması ile oluşan reaktif oksijen türlerini (ROS) dengeleyecek glutatyona sahip olabilmek için, öncelikli olarak bu toksik metallerin detoksunun önemini vurgulamak gerekir.

 

Bununla birlikte, hücresel antioksidanlar çok fazla ROS ile boğulduğunda, hücrede bir oksidatif stres durumu oluşur. MAO yukarı regüle edildiğinde, örneğin bakteriler üzerindeki lipopolisakkaritlere maruz kaldığında, oksidatif stres meydana gelebilir.

 

COMT ve MAO:

COMT enzimi ayrıca katekolaminleri (dopamin, norepinefrin ve epinefrin) yıkar. Esas olarak hücrelerin sitozolünde bulunurken, MAO mitokondride bulunur.

Saldırganlık ve ruh hali üzerine yapılan son araştırmalar, yavaş COMT aktivitesi ile düşük MAOA aktivitesi arasındaki etkileşime baktı.

Genç erkeklerde hem MAOA hem de COMT’nin düşük versiyonlarına sahip olmak, ‘intihar dışı kendine zarar verme’ye karşı koruyucuydu. Çalışma, çocukken istismara uğramış erkekler üzerinde yapıldı.

OKB’ye (obsesif kompulsif bozukluk) yatkınlık üzerine yapılan araştırmalarda COMT ve MAOB arasında bir etkileşim de görülmüştür. Bu olası bağlantı MAO A’ya değil MAO B’ye özgü görünmektedir.  –D. Moon

 

 

  • Çözüm olarak, düşük MAO seviyeleri, depresyon, saldırganlık ve dürtüsel davranış gibi belirli zihinsel sağlık durumları veya Parkinson hastalığı  için artan sorunlarınız varsa; bir kez daha toksik bakıra, arseniğe, antimona, demir metabolizma bozukluklarına, kadmiyum zehirlenmesine, aşırı karbonhidratlı beslenerek bozulan kalsiyum- magnezyum oranına vb. odaklanılması gerekiyor.  

 

Hala mineral ve toksik metal testlerini yaptırmadan, bunları okuyup dengelenmesi için çalışmadan, bu kadar metabolik etkileşimi görmezden gelerek, sadece psikiyatrik ilaçlar ile duyusal –ruhsal denge için çözüm bulunabileceğini söyleyenlere inanıyor musunuz?

Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz