Metabolik Asidoz Sindirim Hastalıkları Disbiyoz İBS SIBO Geçirgen Bağırsaklar
Metabolik Asidozdoz Pankras Enzimlerinin Ve Safra Akışının Aktivitesini Durdurur
Metabolik asidozun sebebi,
- Yanlış beslenme,
- Dengesiz minerallere sebep olan ağır metaller, özellikle arsenik, cıva ve kadmiyumdur. Özellikle bu 3 metal, direkt veya dolaylı olarak metabolik alkalizasyon kofaktörlerini tüketir.
- Arsenik, piruvatı engelleyerek hücreleri laktik asidoza iter
- Arsenik safranın hareketini durdurur, yavaşlatır ve safrayı asitleştirir. Asidik safra optimal sindirimi engeller. Bu olduğunda parazitler karaciğere doğru geri gider. Çünkü alkali safra ince bağırsakta patojen büyümesine karşı bir deterjan gibidir. Asidik ve durgun safra bağırsakta şiddetli asidik ortama sebep olarak parazit ve sibo geliştiren bakteriyel büyümeye sebep olur.
- Cıva ve kadmiyum asetil-coa enzimlerinin kofaktörlerini tüketerek hücreleri laktik asidoza iter
- Pankreas, karaciğer ve safra kesesi insanın asit-baz dengesini sağlayan organlardır. Hem yanlış beslenme hem de kronik toksisite bu organları asitleştirir.
Metabolik asidozun, vücudun bikarbonat seviyelerini tüketir. Dikkat edin çünkü bikarbonatı pankreas üretir.
Pankreas sindirim enzimleri ve safra sıvısı, düzgün çalışmak için alkali bir ortama ihtiyaç duyar ve pH’ın düşürülmesi (asitliğin artması) aktivitelerini devre dışı bırakır. Pankras enzimlerinin ve safra akışının aktivitesini durdurur.
- Sindirim rahatsızlıkları çoğunlukla mide ve bağırsaklar gibi içi boş organlara odaklanır. Bunların içini, hangi besinler ile ne zaman ve ne kadar dolduracağımızı biz seçeriz. Bu yüzden mide ve bağırsaklar ile ilgili sindirim sorunları varsa çözmek daha kolaydır.
- Ama sindirimin asıl başrol organları çoğu sindirim enzimlerini üreten ve depolayan içi dolu (içini bizim doldurmadığımız)organlarımız olan pankreas, safra ve karaciğerdir.
Sindirim bozuklukları modern dünyada çok yaygındır. Bu bozuklukların geleneksel tedavisi çoğunlukla semptomatiktir.
- Sindirim bozukluklarına tıbbi bakış açısı, mide ve bağırsaklar gibi “içi boş” organlara odaklanır ve pankreas, safra ve karaciğer gibi “katı” sindirim bezlerine çok az dikkat edilir.
- Pankreatik sıvı ve safranın uygun kalite ve miktarı olmadığında, içi boş bölmelerdeki (mide ve bağırsaklar), normal sindirim sürecide aksar.
Pankreas, sindirim enzimlerini salgıladığı için sindirim sisteminin çekirdeğidir.
- Bilimsel çalışmalar ve klinik kanıtlar, pankreas ve karaciğerin metabolik asidoz nedeniyle fonksiyonlarındaki azalmaya karşı çok savunmasız olduğunu kanıtlamaktadır.
- Pankreas ve safra suyunun asitlenmesi ve sindirim pankreas enzimlerinin-safra akışının aktivitesinin azalması, çok sayıda sindirim sorununa neden olabilir.
- Gastrointestinal sistem problemlerinin çoğu, doğrudan veya dolaylı olarak pankreasın düzgün çalışmasıyla ilgilidir. Bu nedenle, gastrointestinal bozuklukların klinik tanısı fiili olarak pankreas tutulumunu varsayar.
Literatür ‘’Şimdilik, ekzokrin pankreas fonksiyonunu iyileştirmek için etkili ve güvenli bir yaklaşım yoktur.’’ der.
Buna katılmıyorum çünkü;
- Benim hikayemde olduğu gibi, detoks, enzimler ve mineraller ile ileri evre pankreas fonksiyon kaybını, şiddetli işlevsizlik ve kanserojen eğilimden, tam sağlıklı fonksiyona getirmek mümkündür. beniim hikayem için tıklayınız.
Kronik metabolik asidozun sindirimi bozduğunu temel alarak, mide-bağırsak bozuklukları ve hastalıkları salgınını çözmenin alternatif pek çok yolu bulunur.
Sindirim ve pankreas bozukluklarında asit-baz dengesini normalleştirmeye yönelik önleyici ve tedavi edici stratejiler ve ileriye dönük klinik çalışmaların sonuçları son derece yüz güldürücüdür.
- Ben bu klinik yaklaşımların başarılı sonuçları için en iyi kanıtlardan biriyim.
Pankreas suyunun pH’ının düşürülmesi (daha asidik eğilim), potansiyel pankreatit gelişimi ile pankreas içindeki proteazların erken aktivasyonuna neden olabilir.
Safranın asitlenmesi, tüm safra sistemini tahriş eden ve safra taşı oluşumu yaratan safra asitlerinin çökelmesine neden olur.
Safra ve pankreas suyu pH’ındaki küçük asidik değişiklikler bile ciddi biyokimyasal/biyomekanik değişikliklere yol açabilir.
Pankreas sindirim enzimleri, düzgün çalışmak için alkali bir ortama ihtiyaç duyar ve pH’ın düşürülmesi (asitliğin artması) aktivitelerini devre dışı bırakır.
- Ağır metal zehirliyken benim pankreas enzimlerimin ‘’sıfır’’ çalışması gibi… Bu durum, kronik hastalık sürecimde benim sindirimimi, vücut ağırlığımı 35 kilonun altına düşürecek kadar bloke etmişti. Ama bu derdimi bir tek uzman bile ciddiye almamıştı. Pankreas enzimlerim çalışmadığı için metabolik bir cehhennem yaşıyordum, yediğim tek bir lokmayı bile vücudum işleyemiyordu. Gelişmiş ve modern tıbbımız, bu duruma sayısız muayeneler ve tesler ile bir anlam verememiş ve ‘’psikolojik’’ yakıştırmasını yapmıştı. Düşündükçe hala hayret ediyorum çünkü, ümitsizce yardım beklediğim bilimsel – resmi – tıbbi – sistemin yetersizliği, beni mimarlık kariyerimden, metabolik kaos çözümlerine aşina birine dönüştürdü.
- Ve resmi sistem bilimsel, ben değilim.
- Semptomlarım o kadar şiddetliydi ki ileri evre pankreas kanseri olan bir hastanın tüm belirtilerine sahiptim. 35 kilonun altına düştüğüm ve tek bir besini işleyemeyecek şiddette enzim blokasyonlarına sahip olduğum o dönem, vücudumda hiçbir metabolik işlev çalışmıyordu ve bu durumda bana maksimum 9 ay yaşam süresi biçilmişti. Bunları yazıyorum çünkü ‘’Metabolik asidozu hafife alanlar varsa, biliniz ki yaşam süresini dramatik olarak kısaltacak güçtedir.’’
- Benim sağlığımdaki pozitif dönüşüm; enzimlerin, detoksun ve minerallerin gücünü farketmemle başladı. Bu üçüde vücudu alkalize eden en güçlü terapidir.
Pankreas suyunun asitlenmesi ve pankreas salgılarında azalma, pankreası enfeksiyona karşı daha duyarlı hale getirir.
- Bir haber programında ciltte bulunan bir mikro-organizmanın pankreasa ulaştığında sebep olduğu enfeksiyonun, kanser gelişiminde faktör olduğunu izlemiştim. Türk bilim insanlarının Amerikada yaptığı bir araştırmaydı bu.
- Pankreas suyunun asitlenmesi, enfeksiyonlara direnci azaltıyorsa, asidik pankreasın kendisini enfeksiyon geliştiren bu tip organizmalara karşı koruyamadığı anlamına gelir. Pankreas enfeksiyonları ise kanserojen eğilime kapı açar.
Pankreas suyunun pH’ı 8.0-8.3 ve karaciğer safrasının pH’ı 7.8’dir.
Pankreas, karaciğer ve safra kesesi insanın asit-baz dengesini sağlayan organlardır.
- Pek çok mineral ve toksik metal testinde metabolik asidoz görüyorum. Metabolik asidozu önlemenin teorik yolları için özel danışmanlık veriyorum. Metabolik asidoz nelere yol açabilir detaylar için tıklayınız.
- Pankreas enzim blokasyonları için arşivlerimizde yine makalelerimiz içinde görsel pek çok anlatım var. Bir ilkokul çocuğunun anlayacağı dille ve şemalar ile enzimlerin mineral bağlanma bölgelerine ağır metallerin bağlanmasının, enzimleri bloke ettiğini anlatıyorum. Türkiye sağlık sistemine ‘’Enzim blokasyonu’’ kalıbı artık, ısrarlı ‘’ağır metaller, mineraller ve enzim blokasyonları’’ hakkındaki makale arşivlerim ile yerleşti.
Enzim blokasyonları için tıklayınız.
Cıvanın bloke ettiği enzimler için tıklayınız.
Enzimle çalışmıyorsa nükleotidleri bağlayamazsınız detaylar için tıklayınız.
Asit, vücuttaki alkali rezervini tükettiğinde, bu süreç karaciğer, safra kesesi ve pankreasın işlevini yok eder.
Mevcut sindirim bozuklukları salgınının birincil nedenlerinden biri, modern popülasyonda son derece yaygın olan kronik metabolik asidozdur.
Kronik metabolik asidoz başlıca iki alkalin sindirim bezini, karaciğeri, alkalin safra ve büyük miktarda bikarbonatlı pankreas suyu üreten pankreası etkiler.
Dikkat edin bikarbonatı pankreas üretir.
Safra ve pankreas suyu pH’ındaki küçük asidik değişiklikler bile ciddi biyokimyasal/biyomekanik değişikliklere yol açabilir.
Pankreatik sindirim enzimleri, düzgün çalışmak için alkali bir ortama ihtiyaç duyar ve pH’ın düşürülmesi (asitliğin artması) aktivitelerini devre dışı bırakır.
Bu hazımsızlığın birincil nedeni olabilir.
Pankreas suyunun asitlenmesi, bağırsak disbiyozuna yol açabilen antimikrobiyal koruma aktivitesini azaltır.
Pankreas suyunun pH’ını düşürmek, pankreas içindeki proteazların erken aktivasyonuna ve potansiyel pankreatit gelişimine ve çok çeşitli sindirim blokasyonlarına neden olabilir.
Safranın asitlenmesi, tüm safra sistemini tahriş eden ve safra taşı oluşturan, safra asitlerinin çökelmesine neden olur.
Asidik safra ve pankreas suyunun agresif karışımı, duodenum duvarlarında düzensiz kasılmalara ve ardından safranın mide ve yemek borusuna geri akışına neden olabilir.
Normal ekzokrin pankreas işlevi, uygun sindirimin çekirdeğidir. Şu anda, ekzokrin pankreas fonksiyonunu geliştirmek için etkili ve güvenli bir tedavi yoktur.
- Yaşadıklarımdan edindiğim tecrübeye göre, pankreası sağlıklı fonksiyona kavuşturmanın yolu var bu;
(1)Detoks,
(2)pankreatik enzimler,
(3)sindirim ve sistemik enzimler,
(4)mineralleri dengeleyerek enzim blokasyonlarını giderme
(5)metabolik asidozu önleme
(6) doğru beslenme gibi doğal ve ilaçsız bir rotadır.
Normal asit-baz homeostazını geri yüklemek, çeşitli gastrointestinal bozukluklar için yararlı bir tedavi aracıdır.
Kandaki HCO3/bikarbonat kapasitesini geri kazanmanın sindirimi iyileştirebileceğine dair güçlü araştırmalar ve pratik kanıtlar vardır.
Metabolik asidozu testlerden okumak çok kolaydır. Metabolik asidozun gelişim faktörlerini yazının başında sıraladım. Çözüm için geç kalmak sadece sindirimi bloke etmekle kalmaz ve kanserojen eğilimle hayatı tehdit edebilir.
İyi bir sindirim en iyi detokstur. Metabolik asidoz ise hem sindirimi hem de tüm dokularınızı tahrip eder.
Adı üsünde, sağlıklı dokuları yakan bir asit saldırısı gibi düşünün.
Metabolik alkalizasyon için çalışmayı ertelemeyiniz. Bunu başarabilmek için doğru yerdesiniz.
Metabolik Asidoz, Sindirim , Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.