Optimal karaciğer ve safra işlevi detoks yollarını açmanın önemli kavşağıdır

Toksinlerle başa çıkabilme kapasitesi, sağlığın pozitif veya negatif ilerlemesinin anahtarıdır.

Günümüz endüstriyel yaşamında o kadar çok çevresel toksin var ki, yiyecekler, kozmetikler, ilaçlar, teknolojik aletler bile; ağır metaller, zehirli kimyasallar, vücudun tanımadığı koruyucular ile dolu. Soluduğumuz havaya, içtiğimiz suya, toprakta yetişen bitkilere toksik maddeler bulaşmış durumda. Bunların çoğundan kaçamadığımıza göre, detoks günümüz yaşamının en gerekli sağlık koruma, düzeltme ve geliştirme yoludur.

Güncel toksik madde dolu yaşamımızda, detoks bir temel ihtiyaçtır.

Bu toksik birikimden kurtulmak için en çok çaba harcayan organımız karaciğerimizdir.

Vücudun tüm kanının her 3 dakikada bir karaciğerden geçtiğini biliyor musunuz?
Safra sıvısını karaciğerin ürettiğini,
Karaciğerin kendini temizlemek için en büyük boşaltımının safra sıvısı olduğunu,
Karaciğerin işleyebildiği veya işleyemediği birçok toksini safraya aktararak, onlardan kurtulmaya çalıştığını,
Karaciğerden veya depolandığı safra kesesinden akan safra sıvısının; karaciğerin çoğu toksik içeriğini taşıdığını,
Bağırsakta bu toksin dolu safranın, dışkının fazla sıvısı olarak içerdiği toksinlerle birlikte yeniden emildiğini,
Bu mekanizma ile toksinlerin durmadan yeniden yeniden yeniden emildiğini,
Toksik safranın durmadan devirdaim etmesinin, beyin sisi, baş ağrısı, kemik mineral kaybı ve eklem sorunları, metabolik asidoz, kan basıncı hastalıkları, solunum hastalıkları ve kanser gibi şiddetli hastalıkların temelinde olduğunu biliyor musunuz?
Çünkü karaciğer çevresel toksin boooommmmbardımanıyla doluyor ve bu sürekli toksin dolu safra salmasına sebep oluyor, bağırsak toksik safrayı geri emiyor, emilen toksinler yeniden kan dolaşımı ile vücuda ve beyne dağılıyor, safra kesenizde toksik safra depolanıyor ve bu safra durgunluğu, safra çamuru ve safra taşı olarak aslında sizi koruma çabasının bir parçası.
Çünkü toksik safra ne kadar çok devirdaim ederse o kadar çok toksin kana geri döner, ama toksik safra durgunlaşır, çamurlaşır ve taşlaşırsa, toksin devirdaimi azalır. Ama bununda ağır bedelleri var:

Görsel anlatım en etkili yoldur; işte size uzun yıllarını demir döküm sanayiide geçirmiş birinin safra blokajının fotoğrafı:

Safra durgunluğu, çamuru veya taşların birikmesinin bedellerine geri dönelim;

Bağırsaklardan direk karaciğere emilim yapan damarlarımız bulunur. Bu yüzden bağırsaktaki sıvılardaki toksinleri karaciğere geri emmek, karaciğerden de kan dolaşımına geçişi hiç zor değildir.
Safranın yağ sindirimi ve yağ asiti sentezinde büyük rolü vardır.
Eğer safra artık durgun, çamur veya taşlaşmışsa yağ sindirimi yapılamadığında bağırsakta kalan yağlı dışkı ile sibo, candida, clostridium, parazit gibi patojen gelişimine maruz kalırsınız. Tüm organik ve doğru beslenme çabasına rağmen geçirgen bağırsak hep geçirgen kalır, parazit protokolleri sonrası yeni parazit istilaları yaşamınızın ayrılmaz bir parçası haline gelir.
Eğer safra artık durgun, çamur veya taşlaşmışsa yağ asiti yapılamadığında, beynin normal fonksiyonunu korumasını sağlayan DHA-EPA kısa-orta-uzun zincirli yağ asiti işlenmesini yapamazsınız. Otizm, DEHB ve benzeri nörolojik hastalıklarda bu takviyelerden ne kadar çok bahsedildiğini hepimiz biliyoruz. Takviyeler yağ asitlerini işlemenizi sağlamaz, ama karaciğer ve safrada durgunluk oluşturan sistemi düzeltmek yağ asitlerinin işlevsel kullanımını sağlar.
Eğer safra artık durgun, çamur veya taşlaşmışsa yağ sindirimi yapılamadığında, vücudunuz oksalatı biriktirmeye başlar. Otizmli çocuklarda 3 kat yüksek oksalat tespit edildiğini hatırlayınız.
Toksik safra bağırsakta çok tahriş edicidir bu sürekli histamin tepkisi oluşturur. Aynı tahriş edici tepkiye oksalatda dahil olduğunda sonuç 2x histamin yanıtı ile sonuçlanır.
Safranın yağ sindirimine katkısı azaldığında, işlevsiz bir sindirim ve bağırsak hastalıkları yakın arkadaşınız olacaktır.
Karaciğer; bilirubin, amonyak ve diğer toksinlerin kan dolaşımından uzaklaştırılmasında görev alır. İlk başta da yazdığım gibi, karaciğerin ana boşaltım aracı safradır. Bunları safraya aktarır ve bu toksinler arttıkça safranın taşıdığı ve geri emdiğiniz toksik atık miktarı daha çok yüklenir.

Pek çok insan için burası işlerin kilitlendiği yer olabilir.

Karaciğer ayrıca, hormonları etkileyen, gerekli vitaminleri, mineralleri ve demiri depolar.
Vücudun tüm kanı, taşıdığı atıkları karaciğere taşırken, toksinle dolmuş bir karaciğere daha fazla atık taşımanın işleri kolaylaştırmayacağı aşikar.
Karaciğer ve safra toksisitesinin temel belirtileri; Koyu asidik idrar, Yüksek tansiyon, Sibo, Kabızlık, Sarımsı cilt veya gözler (sarılık belirtisi), Asit reflü ve mide ekşimesi, Şişkinlik ve gaz, Sindirim ve Bağırsak Haslıkları, Beyin sisi, Ruh hali dengesizliği, Kaygı veya depresyon, Gül hastalığı ve diğer cilt hastalıkları, Kronik yorgunluk, Histamin vb.
Safra kesesi çamurla veya taşla dolu ise keseye daha fazla geri emilen safra sığmayacak ve taşacaktır, bu taşan sıvı safra, safra reflüsü veya gastritin sebebidir.
Yaşayacağınız sorunları azaltmak için öncelikle, işlenmiş ve katkılı besinleri tüketmekten vaz geçin, (hidrojenize yağlar, rafine şeker, hazır yiyecekler).
“Trans yağlar” olarak da bilinen hidrojenize yağları vücudunuz tanımaz ve iltihabi yanıt başlatır.
Gerekirse sindirim enzimlerinizi destekleyin. İyi sindirilmemiş gıdalar bağırsaktan emilen toksinler olarak kan dolaşımına geçer.
Safra akışını arttırmak, mevcut toksik safrayı süpürmek, karaciğer temizleme önlemleri yukarıda saydığımız birçok fonksiyon bozukluğunu gidermek için temel adımdır.
Kahve lavmanları safra akışını uyarır, ana antioksidanımız ve detoksifiye edici hücre içi gücümüz olan glutatyon üretimini tetikler.
Cıva beyne bir sünger kadar kolay çekilerek nörolojik sorunlara yol açar, arsenik ise safra akışkanlığını durdurarak ve yağ asitleri işlenmesini engelleyerek beynin işlevini olumsuz etkiler.
Arsenik aynı zamanda hem safra akışını durgunlaştırarak hem de arsenik atılımını safra yolu ile yapmak gerektiği için, kendi çıkışını engelleyerek safra ve karaciğer sağlığına bağlı tüm sorunların güçlü bir tetikleyicisi veya kaynağıdır.
Bu özellikle arsenik zehirli kişilerin, toksik safrayı elemeden, pozitif sağlık gelişimi için yol almakta zorlanacakları anlamına gelir.
Glifosat ise arsenik ile sinerjik olarak safranın detoksunu zorlaştırır.
Safra kesesini operasyonla almanın bazı riskleri bulunur; en çok görülen risk, karaciğere toksik yüklemeye sebep olan yaşam tarzı değişmedikçe, artık zamanla birikecek toksik safrayı depolayacak bir keseniz olmayacaktı Bu toksinlerin taşlaşarak veya çamurlaşarak kesede hareketsiz kalması yerine, sürekli kan dolaşımına geçişine daha hızlı izin verecektir. Depolanmadan sürekli akan serbest safra, bağırsak astarını tahriş edebilir, safra reflüsü, ve gastrit sorunları yaşatabilir.

Optimal karaciğer ve safra işlevi, detoks yollarını açmanın önemli kavşağıdır.

Karaciğer ve safra toksisitesi giderilirse, hücreleriniz sağlıklı çalışmak için optimal oksijen ve besine ulaşabilir, metabolik atık ürünlerini etkili bir şekilde ortadan kaldırabilir ve endokrin sistem, sinir sistemi ve beyinle mükemmel iletişim bağlantılarını sürdürebilir.

Safra, yağ, kalsiyum ve proteinli gıdaların sindirimine yardımcı olur, kandaki normal yağ seviyelerini korumak, karaciğerden toksinleri uzaklaştırmak, bağırsak yolunda uygun asit/alkali dengesini korumaya yardımcı olmak ve zararlı mikropların üremesinden bağırsağı korumak için de gereklidir.

Optimal sindirim işlevini sürdürmek ve vücut hücrelerine sağlıklı çalışmak için ihtiyaç duydukları mikrobesinleri sağlamak için karaciğer günde 1-1,5 litre (1,1-1,6 litre) safra üretmelidir. Bu miktardan daha az üretim veya akış; yiyeceklerin sindiriminde, atıkların ortadan kaldırılmasında ve vücudun sürekli olarak kanı detoksifiye etme çabasında ve beynin ihtiyacı olan yağ asitlerinin işlenmesinde sorunlara neden olacaktır.

Optimal karaciğer ve safra akışı olmadan, sağlıklı çalışan bir metabolizmaya, dolaşıma, dengeli hormonlara, temiz kan, açık-dengeli bir zihin ve yeterli sindirime sahip olmak mümkün değildir.

Toksik safra çamuru ve taşlarını ağrısız, güvenli ve etkili bir şekilde ortadan kaldıran basit doğal prosedürler vardır.

Karaciğer temizleme ve toksik safra ile nasıl başa çıkacağınızı bilmiyorsanız bu konuda daha fazla detay ilginizi çekebilir.

Arsenik ve glifosat şiddetli safra durgunluğu ve buna bağlı parazit istilaları veya SIBO geliştiren bakteriyel aşırı büyümeye sebep olur.

İşlevsel bir safra bağırsağın deterjanı gibidir. İşlevsel safra, bağırsağı patojen mikro-organizma gelişimine, SIBO, parazit ve diğer bakteriyel büyümelere karşı korur. Aşağıdaki fotoğraf SİNDİRİM ve SAFRA desteklenmesi, DETOKS, OKSALAT metabolizması üzerinde çalışma yaptığımız bir danışanımızın küçük oğlundan çıktı. Sanırım bugüne kadar safranın ve sindirimin önemini en iyi gösteren görsel. Her zaman üstüne basa basa söylediğim gibi ”en iyi detoks iyi bir sindirimdir”.

Safra ve sindirim üzerinde çalışmadıkça bu korkutucu organizmalar ile bağırsağınızı ve besinlerinizi paylaşmak zorunda kalabilirsiniz.

Karaciğerin tek boşaltım yolu safradır.

Bu özel görüntüleri bizimle paylaştığı için danışanıma teşekkürler.

Karraciğer -Safra Detoksu- Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

Sevgi Kaya

Mimar – DEÜ Mimarlık Fakültesi – Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti

Mineral Master – İntelligent Nutrition Canada

Ağır metal zehirlenmesi ve Kronik Toksisite – Bütüncül Tıp Okulu

Naturopati – Apiterapi Uzmanı -Riccon Academy Switzerland

DEÜ Mimarlık Fakültesi mezunu, 30 yıllık mimar ve sağlık eğitimleri almış bir uzmandır. Mineral Master olarak doğal besinler ve detoks yöntemleri ile sağlık koşullarını iyileştirmeyi hedefler.

https://detoks.org.tr/bozulan-saglik-kosullarinizi…/

Daha fazla bilgi için detoks.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz..