EN ÇOK ENERJİ GEREKTİREN ORGAN BEYİNDİR

Eğer metabolizmada bir enerji krizi varsa, bundan en çok etkilenen işlev; beyin fonksiyonlarıdır.

Ve eğer hücresel enerji yetersizse, beyin kendini rölantide çalıştırır. Tam fonksiyonları yerine, onu canlı tutacak basit işlevlere odaklanırken kompleks işlevlere harcayacak enerjiyi bulamaz.

Şimdi testlerinizi fosfor ve magnezyum için kontrol ediniz, arsenik, cıva ve kurşun için kontrol ediniz. Enerji krizini haykıran kaç test var?

Bana çoğu bu elementlerde sorunlu seviyeleri olan sayısız test ulaşır, büyük bir hücresel enerji krizini işaret ediyor.

  1. Fosfor- Arsenik- Kurşun –ATP Ve Enerji
  2. Na- K – Potasyum- Kortizol Ve Enerji
  3. Cıva- Fosfor Ve Enerji
  4. Arsenik – Fosfor – ATP – GTP Ve Enerji
  5. Kurşun – Fosfor – ATP – GTP Ve Enerji
  6. Magnezyum Ve Enerji
  7. Çinko- Kurşun- Kadmiyum ve ATP Fosforilasyon Blokajı
  8. Fosforilasyon ve DNA’mızın merkezindeki ışık enerjisi fosfor

Listedeki temel enerji tedariği sorunlarını çözmeden, herhangi bir beyin fonksiyon kaybını düzeltmeniz mümkün değildir.

Fosfor, arsenik, kurşun, Otizm, DEHB, beyin fonksiyonları için enerji krizi ve testlerde kontrol edilecek bazı faktörler:

https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2808763732751035/?

Bu bölümü anlatmıştım. Kısa bir özet:

Hücresel enerji ATP olarak üretilir. ATP ‘deki ”P ” fosfordur.

Fosforun, arsenik ve kurşun zehirlenmesinde dengesiz faktör olduğunu hatırlayınız.

Arsenik, fosforu taklit ederek, onun katıldığı her metabolik işleve müdahale edebilir. Hücresel enerji para birimi olan ATP’deki ‘’P/fosfor’’ a da müdahale ederek, ATP üretmeyi engeller. 

Kurşun ise fosforla çözünmez bir bağ yaratır ve hücresel enerji krizi yaşamanız muhtemeldir. Unutmayınız kurşun yeterli IQ seviyesine rağmen düşük zeka performansı ve öğrenme güçlüğü ile ilişkilidir. Çünkü. beyin öğrenme fonksiyonu için yeterli enerji tedariğinden yoksundur. ATP için gerekli ‘’P’’ kurşunla bağlanmıştır.

Ayrıca:

ATP hücre içine girmek için, sodyumun dışarı çıkması ATP ‘nin hücreye girmesini gerektiren optimal sodyum- potasyum oranı gerektirir.

Kortizolün sürekli aşırı üretimi vücutta çok fazla yan hasara neden olur. Kortizolün öğrenme ve hafızadan sorumlu olan hipokampusa zararını hatırlayınız: https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2799786706982071/?

Kortizol hormonu potasyumu kontrol eder. Bu noktada ATP’nin hücre içine girmesi, sodyumun dışarı çıkması için gerekli  meşhur –optimal sodyum- potasyum oranını tekrar hatırlayınız. Bu oran bozuksa kortizolü kontrol altına alamazsınız ve beyin enerji üretimi ikinci darbeyi alır

1 ve 2. Maddeyi kontrol etmek için potasyum emilimi müdahalesi ile çalışan Ritaline gurubu DEHB ilaçları ideal sodyum- poatasyum oranına kavuşmak için vücududa verdiğinden daha ağır yan etkiler bırakır. Prospektüs yan etkilerini okuyunuz. Burada onları paylaşmayacağım. Ritalin yerine, ideal sodyum- potasyum oranını desteklemek, doğal ve kalıcı çözüm getirecek kadar mucizevidir.

3.

Nöronların ana yapısında bulunan iki protein Actin ve Tübülin dir. Nötrit zarı bu proteinlerden oluşur. Cıvaya mazuz kalındığında nötrit zarı dejenerasyona uğrar.

Sağlıklı bir beyinde Tübülin, GTP (Guanozin Trifosfat) bağlanma yerlerine bağlanır ve bu beyin hücrelerine enerji sağlar.

Cıvaya maruz kalan nöronlarda cıva iyonları, tübilinin bağlanması gereken GTP bağlarına yapışır ve tübülinin bağlanmasını engeller.

Cıva, mikrotübül bağları oluşturması gereken tübülinleri yerlerinden soyar ve sıyırırır, sonrada serbest bırakır. Serbest tübülin molekülleri oluşur.

Tübülin, GTP (Guanozin Trifosfat) bağlanma yerlerine bağlandığında beyin hücrelerine enerji sağlarken, bağlanamayıp serbest kaldığında, beyin enerjisi kesilir.

Anlaşılır anlatımını daha önce paylaştım : https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2675007589459984/? cıva nöron toksisistesi

Buradaki önemli vurgu beyin hücrelerine enerji sağlayan GTP (Guanozin Trifosfat) bağlarına Tübilin yerine cıvanın bağlanmasıdır.

4.

GTP (guanozin trifosfat) içindeki ‘’P ‘’ de fosfor dur.  ATP ‘nin  ‘’P’’ sini hatırlayın bir kez daha o da fosfor.

Üstte açıkladığımız gibi; ATP veya GTP içindeki fosforu, arsenik te kurşun da devre dışı bırakarak beyin hücresel enerjisini bloke eder.

Guanosin-5′-trifosfat (GTP), bir pürin nükleozid trifosfattır.

Daha anlaşılır olarak:  Fosfor içeren GTP beyin hücreleri enerji tedariğinde önemli role sahiptir.

Daha teknik olarak:

  • GTP, hücre içindeki enerji transferine dahil olur. Örneğin, bir GTP molekülü, sitrik asit çevrimindeki bir enzim tarafından üretili GTP, nükleozid-difosfat kinaz (NDK) ile kolayca ATP’ye dönüştürüldüğünden, bu bir ATP molekülünün üretilmesine eşdeğerdir.
  • ATPgibi metabolik reaksiyonlarda bir enerji kaynağı veya substrat aktivatörü rolüne sahiptir.
  • Protein sentezive glukoneogenez de bir enerji kaynağı olarak kullanılır.
  • GTP,GTPazların etkisiyle guanozin difosfata (GDP) dönüştürüldüğü ikinci haberci mekanizmalarında, özellikle G-proteinleri (Guanin bağlanan proteinler) ile sinyal iletiminde elzemdir.
  • Polipeptid sentezi sırasında, GTP yeni bir amino-bağlıtRNA’nın ribozomun A bölgesine bağlanması için enerji kaynağı olarak kullanılır. GTP ayrıca ribozomun mRNA’nın 3 ‘ucuna translokasyonu için bir enerji kaynağı olarak da kullanılır.

 

5.

Fosfor içeren ve beyin hücreleri enerji tedariğinde önemli role sahip olan GTP, hücrede birçok süreçle sentezlenebilir:

  • Krebs döngüsü sırasında Süksinil-CoA’nın Süksinil-CoA Sentaz ile Süksinik Asite dönüştürülmesi sırasında bir yan ürün olarak üretilir.
  • Arsenik krebs döngüsü girişini engeller, bu beyin hücresel enerjisi için GTP’ yi bir kez daha engeller.

  • Farklı nükleozit trifosfatlar arasındaki dengeyi sağlayan Nükleozid Difosfat Kinaz ile ATP’deki fosfatların transferi vasıtasıyla GTP sentezlenir.
  • Arsenik ve kurşun, fosforun transferini engelleyerek yine GTP ‘yi  bir kez daha engeller. 

GTP hakkında . https://tr.wikipedia.org/wiki/Guanozin_trifosfat#:~:text=Devirli%20Guanozin%20Trifosfat%20(cGTP)%2C,kanallar%C4%B1n%C4%B1%20aktive%20etmesine%20yard%C4%B1mc%C4%B1%20olur.

 

Tekrar hatırlayalım:

En çok ENERJİ gerektiren organ BEYİNDİR.

İşte size beyin hücreleri için enerji krizi yaratan bazı faktörler

  • Fosfor- Kurşun -Na-K –ATP İlişkisi Ve Enerji
  • Na- K – Potasyum- Kortizol Ve Enerji
  • Cıva- Fosfor Ve Enerji
  • Arsenik – Fosfor – ATP – GTP Ve Enerji
  • Kurşun – Fosfor – ATP – GTP ve enerji
  • Magnezyum Ve Enerji
  • Çinko- Kurşun- Kadmiyum ve ATP Fosforilasyon Blokajı
  • Fosforilasyon ve DNA’mızın merkezindeki ışık enerjisi fosfor

 

Şimdi testlerinize bakınız:

Kaç kişi fosfor eksik?

Kaç kişide düşük sodyum—potasyum oranı var?

Üretilen enerjinin eğer magnezyum eksikseniz fonksiyonel olmadığını da ekleyelim.

Kaç kişi magnezyum eksik?

 

Ben cevabı biliyorum.

Çoğu test bana ulaşıyor ve bu konuları çözmeyenler ‘’fonksiyonel bir beyin işlevinden çok uzak’’ diyebilirim.

 

Mineral testleri bu bağları kurmaya yardım eder. Tabi testleri iyi okuyan bir uzmana ihtiyacınız var. Bağların kurulması gibi, sağlık düğümündeki bu sorunlu bağları çözmek için biraz kafa yormaya gerek var. Tabi ki birazda karmaşık bilimsel cümleleri, anlaşılır özetleyecek bir uzmana.

6.

Dengesiz fosfor enerji metabolizmasını sekteye uğratır hücresel enerji olan ATP deki P: fosfordur. Ancak bu ATP magnezyum eksikse fonksiyonel değildir.

Fosfor ve magnezyum emilim için rekabet ettiğinden ikisinde düşük olduğunuzda daha dikkatli çalışmak gerekir.

7.

Çinko seviyelerindeki düzensizlik kurşun emiliminin artmasına neden olur ve kadmiyumun pirimdin-5-nükleotidaz enzimi üzerindeki etkisi enerji/solunum ATP fonksiyonunda fosforilasyonu engeller.

Atp nin hücre içine girmesi optimal sodyum-potasyum oranına bağlıdır. Testinizde sodyum- potasyum oranı düşükse, bu fonksiyonda bozukluk düşünülmelidir.

Kadmiyum maruziyetinden etkilenen saç fosfor seviyesi bilişsel işlev bozukluğunun en iyi göstergesidir.

Fosfat tükenmesi semptomları baş ağrısı yapabilir.

8.

Fosforilasyon ve DNA’mızın merkezindeki ışık enerjisi fosfor

(Fosforilasyon, bir fosfat grubunun organik moleküle bağlanmasıdır. -Fosforilasyon 5 farklı şekilde gerçekleşir:

  • Oksidatif fosforilasyon, gıdaların oksidasyonu sonucu ATP’nin oluştuğu metabolik yol.
  • Fotofosforilasyon, hücrelerde ışık enerjisi ile ATP üretimi.
  • Substrat düzeyinde fosforilasyon, reaktif bir ara üründen ADP’ye fosfat grubu aktarımı ile ATP’nin üretildiği bir kimyasal reaksiyondur.- ADP, ATP’nin ATPaz enzimleri tarafından defosforilasyonu ile oluşur. ADP, ATP sentaz tarafından ATP’ye dönüştürülür.
  • ATP hücrelerde enerji taşıyan bir moleküldür, bu enerjiyi kullanan reaksiyonlarda ATP ADP’ye dönüşür.
  • Protein fosforilasyonu, proteinlerde serin, treonin veya tirozin kalıntılarına, bir kinaz enzimi aracılığıyla bir fosfat grubunun eklenmesidir.)

2 numaralı ‘’Fotofosforilasyon, hücrelerde ışık enerjisi ile ATP üretimi.’’ bölümüne dikkatinizi çekerim. Çünkü fosfor ismi ışık enerjisinden gelmektedir. Örneğin bir rengi sarı diye tanımladığımda gözünüzde hayal ettiğiniz renk ile fosforlu sarı diye tanımladığımdaki renk çok farklıdır. Akılınızda daha iyi kalması için bu örneği verdim. Fosforlu sarı ışıltılı – parlak sarıdır. ‘’Enerji Saçan Sarı’’ dır.

Ve DNA mız merkezinde bir ışık enerjisi barındırır. Bunun hakkında bilimsel makaleler var. Netten bakabilirsiniz.

DNA yani deoksiribonükleik asit bütün canlı organizmaların hücrelerinde bulunan ve canlının tüm genetik özelliklerini taşıyan moleküldür.

DNA ikili sarmal yapıdadır. Yani DNA’nın yapısında birbirine dolanmış şekilde iki zincir bulunur. DNA’nın ikili sarmal yapısındaki her bir zincir nükleotid birimlerinden oluşur. Nükleotidlerin yapısında beş tane karbon içeren şeker (deoksiriboz), fosfat grubu ve azotlu organik bazlar bulunur. DNA’yı oluşturan nükleotidler şeker ve fosfat grupları arasındaki kimyasal bağlar ile birbirine bağlanır.

DNA da en çok ne bulunur?

Nükleotit birimler bir şeker, bir fosfat ve bir bazdan oluşurlar. Şeker ve fosfat DNA molekülünün omurgasını oluşturur, baz ise çifte sarmaldaki öbür DNA ipliği ile etkileşir.

Yani en temelimizde, ışık ve enerji varlıklarıyız.

Testlerde fosfor eksikliği çeken çok kişi olduğunu görüyorum. Bu gerçek bir hücresel enerji krizi.

Ve enerji metabolizması bozuk ise, beyin, merkezi sinir sistemi, bağışıklık ve tamirat gibi temel fonksiyonlarımız tam performans yerine rölantide çalışır.

Enerjiyi restore eden takviyeler ile ilerlemeye çalışırken, enerji krizine sebep olan fosfor, magnezyum, fosforu düşüren cıva, kurşun ve kadmiyum, sodyum- potasyum pompası gibi parametrelere odaklanmadan kesin sonuca ulaşamayız

Vücutta en çok bulunan mineraller magnezyum, kalsiyum ve fosfordur. Temeli düzeltmeliyiz ki kalıcı ilerleme yoluna girebilelim.

En önemlisi de , enerjji krizinin merkezindeki element fosforu direkt destekleyemezsiniz.  Bunu yaparsanız patlarsınız.  Gerçekten fosfor patlayıcı bir elementtir. Ancak vücudun onu bazı kofaktörler ile kabul edeceği yöntemler bulunur. Genelede 3 aylık bir dengeleme çalışmması  ile kontrol testlerinde danışanlarımda fosfor seviyeleri optimal aralığa doğru ilerler.

İşte bir kaç örnek test sonucu. Fosfordaki  ve diğer mineral dengelerindeki değişime dikkat ediniz.

https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2808763732751035/?

fosfor ve enerji

https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2799786706982071/?

sodyum potasyum ve enerji

https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/posts/2770679559892786/?

testlerin ortak yönü

Beyin Enerji Faktörlerini Desteklemek, -Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz