Kurşun Hakkında Uzun Vadeli Çalışma Raporlarının Sonuçları
Kurşun zehirli çocuklar ve yetişkinlikte suç işleme eğilimleri
Önceki çalışmalar (Cecil, 2008 ; Brubaker, 2010), yetişkinlerde
- beyin hacmi kaybının,
- biliş,
- karar verme yetenekleri
- dürtüsellik
- ve öz kontrol de dahil olmak üzere duygusal düzenlemeden sorumlu kilit bölgelerdeki değişikliklerin,
Çocukluk kan kurşun konsantrasyonları ile bağlantılı olduğunu gösterdi.
Yeni çalışmamız,
- kurşun kaynaklı beyin hasarının,
- dikkat sorunu,
- zayıf öz kontrol,
- yüksek agresiflik ve şiddet eğilimi,
- sosyal uyumsuzluk gibi çocukluk sorunlarının,
Yetişkinlikte suç işleme eğiliminin artmasıyla bağlantılarının çok güçlü bir yansımasını ortaya koydu.
Çocuklukta kurşuna maruz kalmak
- Gelişmekte olan beyne,
- Özellikle de biliş,
- Karar verme,
- Dürtü kontrolü,
- Sosyal olarak yönlendirilen davranışlar,
- Duygusal düzenleme
- Ve riskli davranışlardan sorumlu olan bölgelere zarar vermiştir.
Raporda şunlar belirtiliyor:
Sonuçlarımız, cezai tutuklama altındaki yetişkinlerde, bölgesel gri madde hacimlerinde azalma olduğunu ve bu bölgelerin, çocukluk çağındaki kan kurşun konsantrasyonlarıyla ilişkili ön lob hacim kaybına karşılık geldiğini ortaya çıkardı.
Frontal lobun, özellikle de ön singulat bölgesinin, beynin karar verme, riskleri değerlendirme ve sonuçları tahmin etmeyle ilgili kısmı olduğunu biliyoruz. Ayrıca dürtüselliği ve duyguları düzenlemeye yardımcı olur. Bu yeteneklerdeki kurşun kaynaklı bozukluklar olumsuz sonuçlar doğurur.
Bu sonuçlar, beyinde kurşun emiliminden kaynaklanan değişikliklerin, biliş ve sosyal davranışları düzenlemekle tanınan bölgelerin yapısını etkilediğini gösteren kanıtlar sağladı.
Bu bölgelerdeki yapısal hacim kaybı muhtemelen bu bilişsel ve davranışsal devrelerde işlevsel eksikliklere neden olmuştur.
Bu kilit bölgeler ve kortikal ağlar düzgün bir şekilde çalışmadığı takdirde, bireysel ve toplumsal faktörler birey üzerinde etki yarattığında, davranışsal sonuçlar suç davranışlarına yol açabilir.
Uzun vadeli çalışma belgeleri, yetişkinlerde işlenen suçlarla çocuklukta kurşuna maruz kalmaktan kaynaklanan beyin hasarı arasındaki bağlantıyı gösteriyor
Çevre Araştırmaları dergisinin Ekim sayısı, Cincinnati Çocuk ve Cincinnati Üniversitesi’ndeki uzmanların, çocukluk döneminde toksik kurşun maruziyeti ile yıllar sonra yetişkinlerde suçlu tutuklamalar arasında uzun süredir şüphelenilen bağlantı hakkında bugüne kadarki en güçlü sonuçları ortaya koyan güçlü bir çalışmasını içeriyor.
Çalışma, uzun süredir devam eden Cincinnati Lead Study kohortundan elde edilen verilere ve yıllar önce kurşun boya tozuna ve kirlenmiş toprağa maruz kalınarak hasar görmüş yetişkin beyin yapıları hakkında benzeri görülmemiş ayrıntılar sağlayan ileri görüntüleme tekniklerine dayanıyor.
Çalışma katılımcıları incelendiğinde, kandaki kurşun seviyeleri yüksek olan çocukların yaklaşık %78’i daha sonra kanun dışı suçlar nedeniyle tutuklandı. Ortalama olarak her katılımcı altı kez tutuklandı.
Bu çalışma, hacim kaybının, antisosyal davranışlar ve suçluluk dahil olmak üzere daha önce çocuklukta kurşuna maruz kalmayla bağlantılı olan zararlı davranışlardan kısmen sorumlu olabileceğini kontrol etmek amaçlı yapıldı.
Sonuçlar için çocukluktaki kan kurşun geçmişleri, yetişkin beyin hacmi ve cezai tutuklama kayıtları doğrudan birleşik bir modelde bir araya getirildi.
Hem gri hem de beyaz madde hacim kaybının 78 ayda daha yüksek kan kurşun konsantrasyonları ile ilişkili olduğunu göstererek önceki çalışmalarımızı hem tekrarladık hem de genişlettik. Beyin hasarına ilişkin görüntüleme sonuçlarımız artan kurşun konsantrasyonlarıyla takip edildi. Görüntüleme verilerimiz aynı zamanda tutuklama verileriyle de takip edildi.
Bu veriler birleştirildiğinde, ön singulat ve tamamlayıcı motor alanları da dahil olmak üzere ön gri madde bölgelerinde daha yüksek kan kurşun konsantrasyonlarına ve yetişkin tutuklama kayıtlarına sahip daha küçük hacimler gösteren ilişki ortaya çıktı.
Çalışma kurşunlu boyaların yaygın olarak kullanıldığı, eski konutların bulunduğu Cincinnati, Ohio’nun şehir içi mahallelerinde yaşayan kadınların doğan çocukları üzerinde yapıldı. Bu mahallelerde tarihsel olarak kurşun zehirlenmesi teşhisi konulan çocuk sayısı daha yüksekti.
Bu çocukların kurşuna maruz kalma kaynağı, kurşun boya kalıntıları bulunan eski evleriydi. Ayrıca evreri, kurşunlu benzin yasağının 1980’lerde yürürlüğe girmesinden önce onlarca yıl boyunca kurşunlu benzin emisyonlarının biriktiği büyük eyaletler arası otoyolların yakınında bulunduğundan, kurşun tozu kandaki kurşun konsantrasyonlarına katkıda bulundu.
Cincinnati Kurşun Çalışması, katılımcılar için doğumdan 5 yaşına kadar her 3 ayda bir ve 7,5 yaşına kadar her 6 ayda bir olmak üzere doğum öncesi iki kez tamamlanan çocukluk kanındaki kurşun değerlendirmeleriyle benzersiz bir biyolojik depo oluşturdu.
Her katılımcı için kurşun konsantrasyonu, 18-33 yaş arası toplam tutuklama sayısı, 27-33 yaşları arasındaki yüksek çözünürlüklü anatomik görüntülemelerini içeren verileri birleştirdik.
Grubun neredeyse tüm üyeleri ortak kurşun faktörünü ve suç kayıtlarını paylaştı.
Uzmanlar dünya çapında yaklaşık 800 milyon çocuğun CDC’nin etki eşiği olan dekilitre başına 5 mikrogramı aşan kan kurşun konsantrasyonlarına sahip olduğunu tahmin ediyor.
Bu nedenle küresel olarak her 3 çocuktan 1’i kurşun maruziyetinden olumsuz etkilenmektedir.
Dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, kurşuna maruz kalmanın beyne, özellikle de ön loba zarar verdiğini onlarca yıldır kanıtlıyorlar.
Görüntüleme çalışmaları bunu sadece resimlerle göstermekten ibarettir. Bu çalışmanın davranışlardaki sonuçları beklenmedik değildir.
Cincinnati Kurşun Çalışması için, tüm kohort için 23 kan kurşun değerlendirmesi boyunca ortalama kan kurşun konsantrasyonu desilitre başına yaklaşık 13 mikrogramdı; bireyler arasında desilitre başına 4 ila 37 mikrogram arasında bir aralık vardı.
Bu, ABD Hastalık Kontrol Merkezleri’nin (CDC) kandaki kurşun konsantrasyonu için dekilitre başına 5 mikrogramlık eylem seviyesinden neredeyse üç kat daha yüksek.
Kurşun maruziyetini azaltmaya yönelik, boya ve benzinden kurşunun uzaklaştırılması önemli bir önlemdir.
Ancak bu önlemlerin uygulanması çok uzun süreçlidir ve özellikle düşük gelirli ve azınlık topluluklarda olmak üzere eski konutlarda mevcut olan kurşun kaynakları hala devam ediyor. Çocuklar için tehdit oluşturan önemli miktarda kurşunlu boya içeren, eski konut stoğu bulunmaktadır. Evlerde ve okullarda kurşunun uzaklaştırılmasına yönelik ek önlemler, pek çok dezavantajlı toplulukta tam olarak uygulanmamıştır.
Örneğin, Flint, Michigan’da çocuklar arasında son zamanlarda görülen yüksek kan seviyeleri, birçok şehrin borularda, demirbaşlarda ve lehim bağlantılarında kurşunun varlığını hala hatırlatıyor.
Batı toplumlarında pek çok kişi kurşun zehirlenmesi sorununun geçmişte kaldığını varsayıyor. Ancak son manşetler durumun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Günümüzde çocuklar ve yetişkinler için kurşuna maruz kalmanın birçok kaynağı bulunmaktadır.
Birincil kaynaklar, 1978’den önce inşa edilmiş evlerde bozulan kurşunlu boya tozlarından kaynaklanan kurşun veya kurşun borular, demirbaşlar ve lehimle inşa edilmiş, tehlikeli su servis hatlarından gelen su dahil olmak üzere, güvensiz konut ortamlarından kaynaklanmaktadır.
Çözümler çocukların bireysel olarak test edilmesini içermektedir. Ancak bu, ister boyadan gelen toz ister borulardan gelen su olsun, kurşunla kirlenmiş konut stoğunun gerçek sorununu ele almıyor. İlerleme yavaş yavaş sağlanırken, insan yapımı çevremizdeki kurşun kirliliğinin boyutu o kadar kapsamlı ki, sorunu fark etmek nesiller sürdüğü gibi, yok edilmesi de muhtemelen nesiller alacak. Eski tarihli konut stoklarında kurşun kirliliği devam ederken, bu konutlarda yaşayan çocuklara zarar verme riski de sürüyor.
CDC, ailelere çocuklarının beslenme ve gelişim aşamalarını bir çocuk doktoru eşliğinde rutin olarak değerlendirmelerini tavsiye ediyor.
Çoğu çocuk evlerinden kurşuna maruz kalır.
Bu nedenle kurşun tehlikelerini tanımak önemlidir.
1978’den önce inşa edilmiş bir evde yaşıyorsanız muhtemelen kurşunlu boya kullanmışsınızdır. Eski boya çatlayıp soyuldukça kurşun tozu oluşur.
- Önlem için pencerelerin, oyun alanlarının ve zeminlerin etrafının temizlenmesi önemlidir.
- Ayrıca kurşunlu tozun yutulmasını en aza indirmek için özellikle yemek yemeden ve uyumadan önce çocukların ellerini ve oyuncaklarını sabun ve suyla yıkamak önemlidir.
- Son olarak kalsiyum, demir ve C vitamini içeren sağlıklı besinler tüketmek vücuda yardımcı olur çünkü kurşun hücrelerdeki temel elementlerin yerini alarak zarar verir.
Dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde kurşun asit akülü otomobillerin sayısı artıyor. Kurşun asitli pillerin uygun olmayan şekilde atılması ve gayri resmi olarak geri dönüştürülmesi artık daha fazla çocuğun dekilitre başına 5 mikrogramı aşan kurşun seviyelerine maruz kalmasına neden oldu.
2020 tahminleri, yaklaşık 800 milyon çocuğun bu eşiği aştığını, dolayısıyla küresel olarak her 3 çocuktan 1’inin kurşun maruziyetinden olumsuz etkilendiğini bildirmektedir.
Kurşuna maruz kalma, dünya çapında, gıdaların yetiştirildiği topraklar, yemek hizmetinde kullanılan çömlekler, kalitesiz porselenler sebebiyle yemek masamızda önemli düzeydedir.
Bir çocuğun kurşuna maruz kalıp kalmadığını anlamak için kurşun testi yapılması gerekir.
Kurşun kaynaklarının belirlenmesi ve çocuktan uzaklaştırılması önemlidir.
Yüksek kan kurşun konsantrasyonları için nörogelişimsel değerlendirmeler, bilişsel ve davranışsal eksiklikler belirlenmeli ve kurşunun etkilerini nötralize edecek önlemler alınmalıdır.
Yüksek kan kurşun konsantrasyonlarının farkına varıldığında nörolojik bozuklukların belirlenmesi önemlidir.
Çocuğun dikkat sorunu var mı?
Çocuk zayıf bir öz kontrol sergiliyor mu?
Çocuk agresif mi?
Çocuk doktorları, okul danışmanları ve diğer uzmanlarla çalışmak sorunlu davranışların düzenlenmesine yardımcı olabilir.
Çocuğun beyninden kurşunun doğru önlemler ile uzaklaştırılması önemlidir.
Çalışmamız, kurşun kaynaklı beyin hasarının, dikkat sorunu, zayıf öz kontrol, yüksek agresiflik ve şiddet eğilimi, sosyal uyumsuzluk gibi çocukluk sorunlarının, yetişkinlikte suç işleme eğiliminin artmasıyla bağlantılarının çok güçlü bir yansımasını ortaya koydu.
Artık günümüz ABD’li çocuklarla daha alakalı olan çok düşük kurşun konsantrasyonunun (desilitre başına <1 mikrogram) etkileriyle ilgileniyoruz. Ayrıca bilinen ve potansiyel çevresel nörotoksik maddelerin (alev geciktiriciler, havayı kirleten maddeler, pestisitler vb.) karışımlarına da odaklanıyoruz.
DEHB ve insan yapımı çevresel kimyasallar gibi diğer koşulları araştıran devam eden araştırmalardan, dekilitre başına 5 mikrogramlık risk değerinin altındaki kurşun seviyelerinin bile çalışmalarımızı etkilemeye devam ettiğini bulduk.
Düşük seviyeli kurşun ve diğer insan yapımı çevresel kimyasalların katkılarını birbirinden ayırmak için yapısal ve işlevsel ağ bağlantısına ilişkin nörogörüntüleme analizlerimize devam etmeyi planlıyoruz.
Çocuklukta Kurşun Zehirlenmesinin Tedavisinde Yeni Bir Şelatör olan Emeramide\NBMI’nin Etkinliği ve Güvenliği Araştırması:
Isaac Hong, JuOae Chang, Jee Eun Choi,
Mevcut kurşun/Pb şelatörleri kemiklere etkili bir şekilde nüfuz edemez. Emeramide/N, N’-bis (2-merkaptoetil) izofitalamid, hücre zarını geçme ve hücre içindeki ağır metalleri (Pb/kurşun dahil) şelatlama kabiliyetine sahip eşsiz bir tiyol içeren lipitte çözünür ajandır. Burada, farelerde kurşun/ Pb-şelasyon tedavisi için Emeramide/NBMI’nin etkinliğini ve güvenliğini test eden bir klinik öncesi ilaç çalışması sunuyoruz. Emeramide/NBMI’nın, hematolojik ve nefrotoksik anormallikler (eşdeğer CBC parametreleri) belirtisi olmadan kurşun /Pb içeriğini azaltmada (% 13 azalma) daha etkili olduğu gösterilmiştir.Bu sonuçlar Emeramide/NBMI’nın potansiyel olarak kurşun/Pb zehirlenmesi olan çocuklar için uygun bir şelatör olabileceğini göstermektedir.
Gelecekte, Emeramide/NBMI’yi mevcut şelatörlerle karşılaştıran denemeler sunmayı ve Emeramide/NBMI’yi kurşun/Pb zehirlenmesi olan çocuklar için klinik gelişimleri ilerletmeye yardımcı olmayı umuyoruz.
Kurşunun etkileri: https://detoks.org.tr/category/kursun/
Emeramide arşivleri : https://detoks.org.tr/category/emeramide/
Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.
