Kozmetiklerde toksik element içerikleri araştırması notları;
Cilt, tüm vücudu kaplayan ve koruyan çok hassas bir organdır. Örneğin kişisel bakım ürünlerinde bulunan kimyasalların vücuda emildiği yollardan biridir. Kozmetik ürünlerinin kalitesi ve tüketiciler için güvenliği kimyasal bileşimlerine bağlıdır.
Kozmetikler, örneğin insan sağlığına zararlı olabilecek konsantrasyonlarda Cr 6+ ve Ni içeren boyalar da dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerden üretilir. Kozmetik ürünlerini pazara sunan kuruluşlar, bunların güvenliğinden ve kimyasal bileşimlerinin ilgili standartlara uymasını sağlamaktan sorumludur.
Mevcut çalışmada, günlük kullanımlarıyla ilişkili sağlık risklerini hesaplamak için 23 kozmetik örneğinde (fondötenler, allıklar, rujlar, kremler, yüz maskeleri ve göz farları) seçili metallerin (Cr, Fe, Ni, Mn ve Zn) konsantrasyonlarını belirlemek üzere analizler gerçekleştirildi.
Sonuçlar, analiz edilen kozmetiklerde geniş aralıklarda ağır metal konsantrasyonları olduğunu gösterdi.
Bugün, tüketici pazarında bileşimleri farklı olan binlerce kozmetik ürünü bulunmaktadır. ABD’de, kişisel bakım ürünlerinde kullanılmak üzere yetkilendirilmiş yaklaşık 12.500 benzersiz kimyasal bileşen bulunmaktadır. Tipik bir ürün 15 ila 50 arasında bileşen içerir. Kadınların günde ortalama 9 ila 15 kozmetik ürünü kullandıkları göz önüne alındığında, her gün ciltlerine yaklaşık 515 farklı kimyasal sürdükleri tahmin edilmektedir.
Ağır metaller (potansiyel olarak toksik elementler olarak da adlandırılır) çevrenin tüm bileşenlerinde mevcuttur. Eser miktarları kozmetik ve ilaç üretiminde kullanılan bileşenlerde de bulunabilir
Bunlardan bazıları cıva, kurşun, kadmiyum ve arsenik gibi insan sağlığına zararlı maddeler içerebilir. Üretim sürecinin sıkı kontrolleri ve iyi üretim uygulamalarına uyulmasıyla bile, bu tür bileşiklerin tümünü kozmetiklerden çıkarmak ve bunların kullanımının tamamen güvenli olmasını sağlamak mümkün değildir.
Dudaklara uygulanan ürünler (örneğin rujlar ve dudak parlatıcıları) kurşun bileşikleri içerebildiğinden özellikle risk oluşturur.
Krom ve nikel gibi diğer metaller alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Ağır metallere uzun süreli maruz kalma, bunların vücutta birikmesine ve kanserler de dahil olmak üzere sağlık sorunları riskinin artmasına neden olur.
Kozmetik ürünlerinin kalitesi ve tüketiciler için güvenliği kimyasal bileşimlerine bağlıdır.
Boyalar içeren kozmetikler (göz farları gibi) sınır değerlerin üzerinde konsantrasyonlarda krom ve nikel içerebilir. Bu metallerin her ikisi de kontakt blefarite neden olabilir.
Çinko nanopartikülleri de aynı derecede zararlı olabilir. O kadar küçüktürler ki cildi ve diğer bariyerleri kolayca aşarak organlara ulaşırlar ve bu da hücre yapıları ve DNA’nın bozulmasına yol açar. Bu risklere rağmen çinko oksit kozmetik üretiminde yaygın olarak kullanılır.
Bu nedenle son yıllarda hem ilaçlarda hem de kozmetiklerde kimyasal bileşime ve eser elementlerin varlığına (kirlenmeler dahil) ve bunların dermal emilimine daha fazla dikkat edilmektedir
Kozmetik ürünlerini piyasaya süren kuruluşlar, bunların güvenliğinden ve kimyasal bileşimlerinin ilgili standartlara uygun olmasını sağlamaktan sorumludur.