Diş Amalgam Dolguları Cıva Ve Multipl Skleroz (MS) Bağlantıları İçin Bilimsel Literatür Taraması

Evidence of Harm belgesel filminin bu fragmanı, MS’li bir hastanın, dental amalgam cıva dolgularıyla hastalık bağlantısını içeriyor.

Teşekkürler Randall Moore…

 

Multipl Skleroz Ve Cıva Maruziyeti;

Multipl skleroz (“MS”) ilk olarak 19. yüzyılda amalgam dolguların yaygın olarak kullanıldığı zaman diliminde ortaya çıkmıştır.

Kanıtlar cıvalı amalgam metalik dolguları çıkarılmış MS mağdurlarının sorunlarının, önemli ölçüde çözüldüğünü ve yavaş yavaş iyileştiğini göstermiştir. Bu anekdot kanıtlar, son 50 yıl boyunca yayınlanmış çalışmalarla desteklenmiştir.

Örneğin, 1966’da yayınlanan çalışmalarda, Baasch multipl sklerozun yetişkin bir akrodinia (pembe hastalık) formu olduğu ve çoğu durumda amalgam dolgulardan salınan cıva maruziyetinden kaynaklanan bir nöro-alerjik reaksiyon olduğu sonucuna vardı.

1

Baasch birkaç spesifik vaka bildirdi ve alıntı yaptı, amalgam dolguların çıkarılmasından sonra MS’in ilerlemesinin kesilmesini ve rezolüsyonun iyileşmesini gösteren devam eden çalışmaları mevcuttur.

1978’de yayınlanan ayrıntılı bir çalışmada Craelius, MS ölüm oranları ile diş çürüğü arasında güçlü bir korelasyon (P <0.001) göstermiştir.

2

Veriler, bu korelasyonun şansa bağlı olmasının imkansız olduğunu göstermiştir. Birçok diyet faktörü katkıda bulunan nedenler olarak göz ardı edilmiştir.

1983 yılında TH Ingalls, MD tarafından sunulan bir hipotez, kök kanallarında ki veya amalgam dolgulardaki cıvanın yavaş yavaş, retrograd sızmasının orta yaşta MS’e yol açabileceğini öngördü.

3

Ayrıca, ölüm oranları arasında doğrusal bir korelasyon gösteren kapsamlı epidemiyolojik verileri yeniden inceledi. MS ve çürümüş, eksik ve dolu diş sayısı incelendi. 1986’da yayınlanan araştırmada Ingalls, MS’in nedenlerini araştıran araştırmacıların hastaların diş hekimliği geçmişlerini dikkatle incelemeleri gerektiğini belirtti.

4

Diğer çalışmalar MS ile cıva arasındaki potansiyel bağlantıyı kurmaya devam etti. Örneğin, 1987’den Ahlrot-Westerlund tarafından yapılan araştırmalar, MS hastalarının beyin omurilik sıvısında nörolojik olarak sağlıklı kontrollere kıyasla normal cıva seviyesinin sekiz katına sahip olduğunu buldu.

5

Ayrıca, Rocky Mountain Research Institute, Inc.’den araştırmacılar Siblerud ve Kienholz, 1994 yılında yayınlanan çalışmalarda diş amalgam dolgularından sızan cıvanın MS ile ilgili olduğu hipotezini araştırdılar.

6

Amalgamları çıkarılmış MS hastalarında kan bulgularını karşılaştırdı.

Amalgamları olan MS deneklerinin, amalgamları güvenli çıkarılan MS deneklerine göre anlamlı derecede düşük kırmızı kan hücresi, hemoglobin ve hematokriti olduğu bulunmuştur. Tiroksin düzeyleri de MS amalgam grubunda anlamlı olarak daha düşüktü ve toplam T Lenfositleri ve T-8 (CD8) baskılayıcı hücrelerinin seviyelerinde anlamlı olarak daha düşüktü. MS amalgam grubunda kan üre azotu ve serum IgG’si anlamlı derecede yüksekti. Saçtaki cıva MS’li bireylerde MS olmayan kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti. Bir sağlık anketi, amalgamı olan MS deneklerinin, son 12 ay içinde amalgam tamiri yapılan MS gönüllülerine kıyasla daha fazla (% 33.7) alevlenme geçirdiğini bulmuştur.

7

Beynin vücuda mesaj göndermesine yardımcı olan bir madde olan miyelinin rolü, MS araştırmasının önemli bir bileşenidir ve MELISA Vakfı, metal alerjisi ile miyelin erozyonu arasındaki bağlantıyı kabul etti. Cıva miyelinleri soyar. 1999 yılında yayınlanan araştırmada Stejskal ve Stejskal, aşırı duyarlı reaksiyonların, söz konusu metale alerjisi olan bir kişinin vücuduna giren metal parçacıkları tarafından tetiklendiğini belirtmiştir.

8

Bu metal parçacıklar miyeline bağlanır ve protein yapısını hafifçe değiştirir. Aşırı duyarlı insanlarda, yapısı değişmiş olan, ‘’miyelin + metal parçacık’’ yanlış, yabancı bir istilacı olarak tanımlanır ve bağışıklık saldırısına uğrar: otoimmün bir yanıt.

MS hastalarında yaygın suçlu beyinde “miyelin plakları” gibi görünmektedir. Bu tür plaklar metal alerjisinin bir sonucu olarak gelişebilir. MELISA Vakfı kısa süre sonra otoimmünite sorunları olan hastaların metal kaynağının, genellikle diş dolguları olduğunu, bu metal dolguları uygun yollar ile kaldırarak detoks uygulayanların kısmi ve bazı durumlarda tam iyileşme sağladığını belgelemeye başladı.

9

Bates tarafından yapılan çalışma, 2004 yılında Yeni Zelanda Savunma Gücü’nde (NZDF) 20.000 kişinin tedavi kayıtlarının incelenmesini içeriyordu.

10

 Araştırmacılar, diş amalgamı ve sağlık etkileri arasındaki potansiyel bağlantıları araştırmayı hedeflediler. MS ve dental amalgam maruziyeti arasında “nispeten güçlü” bir ilişki buldular.

11 – 12 – 13

Ayrıca, daha önce yayınlanmış üç MS vaka kontrol çalışması diş amalgam cıva dolgusu ile anlamlı bir ilişki olmadığı sonucuna varmıştır. Ancak Bates ve meslektaşları, bu üç çalışmadan sadece birinde diş kayıtları kullandığını belirtti.

14

Kanadalı araştırmacılar tarafından dental amalgam ve multipl skleroz ile ilgili literatürün sistematik olarak gözden geçirilmesi 2007 yılında yayınlanmıştır.

15

Aminzadeh ve meslektaşları amalgam taşıyıcıları arasında MS oran riskinin tutarlı olduğunu, bunun hafif ve istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir artış olduğunu ileri sürdüler. Bununla birlikte, kendi çalışmalarının sınırlamalarından bahsettiler ve ayrıca diş amalgamı ve MS arasındaki herhangi bir bağlantıyı incelerken, gelecekteki çalışmaların amalgam boyutu, yüzey alanı ve maruz kalma süresi gibi diğer faktörleri dikkate alması gerektiğini belirttiler.

16

74 MS hastası ve 74 sağlıklı gönüllü kontrol edildi. MS hastalarındaki serum cıva seviyesinin kontrollerden anlamlı derecede yüksek olduğunu bulmuşlardır. Serumdaki daha yüksek cıva seviyelerinin multipl skleroza yatkınlıkta bir faktör olabileceğini belirttiler. -Attar

17  

2014 yılında Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden Roger Pamphlett, cıva da dahil olmak üzere çevresel toksik maddelerin, merkezi sinir sistemi bozuklukları ile ilişkili olduğunu gösteren tıbbi bir hipotez yayınladı.

Toksik maddelere maruz kalmayı ve vücut üzerindeki etkisini açıkladılar. Sonuçlara göre: “ Ortaya çıkan noradrenalin disfonksiyonu çok çeşitli CNS hücrelerini etkiler ve bir dizi nörodejeneratif (alzheimer, parkinson ve motor nöron hastalığı), demiyelinizasyon (multipl skleroz) ve psikiyatrik (majör depresyon ve bipolar bozukluk) durumlarını tetikleyebilir. ”

18

2016’da yayınlanan araştırmalar, Pamphlett’in hipotezini desteklemek için kanıt topladığını gösterdi. O ve bir meslektaşı, 1-95 yaş arası 50 kişiden omurilik örnekleri üzerinde çalıştı.

19

61-95 yaşlarındaki kişilerin % 33’ünün spinal interneronlarında ağır metaller buldular (ancak daha genç yaşlarda yoktu).

Araştırma onları şu sonuca götürdü: “Daha yaşlı insanlarda, yaşla birlikte biriken toksik metallerin artışı, inhibitör internöronların zarar görmesi, motor nöronlarda eksitotoksik yaralanmaya neden olabilir ve ALS / MND, multipl skleroz, sarkopeni gibi durumlarda motonöron yaralanması veya kaybının altındaki tetikleyici olabilir.”

20

Kuzey Carolina Üniversitesi, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ve Duke Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 2016’da yayınlanan bir başka çalışma da benzer şekilde ağır metaller ve multipl skleroz arasındaki potansiyel bağlantıyı inceledi.

21

Çalışmaya 217 kişi dahil edildi. MS ile ilişkili genlerde kurşun, cıva ve çözücülere maruz kalma ile 58 tek nükleotid polimorfizmi arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için tasarlanan popülasyon temelli vaka kontrol çalışması yapıldı. (Napier). MS hastalarının kurşun ve cıva maruziyetinin, kontrollerinden daha yüksek olduğunu bulmuşlardır.

Ayrıca, yukarıda bahsedilen araştırmaların bazılarına ek olarak, son 25 yıl içinde yayınlanan bir dizi vaka geçmişinin, MS hastalarının amalgam dolgularını çıkardıktan sonra çeşitli seviyelerde sağlık iyileşmeleri yaşama potansiyelini belgelediler. 

22-23

1993 yılında yayınlanan Redhe ve Pleva tarafından yapılan araştırmalar, 100’den fazla hasta vakasından dental amalgamın immünolojik etkilerini değerlendiren iki örneği vurgulamıştır.

Amalgam çıkarmanın bazı MS vakalarında faydalı sonuçlar verdiğini ileri sürmüşlerdir. Başka bir örnek olarak, Huggins ve Levy tarafından 1998’de yayınlanan bir çalışma, diğer klinik detoks ve tıbbi tedavilerle birlikte yürütüldüğünde dental amalgamların çıkarılmasının, MS’li bireylerde beyin omurilik sıvısı proteinlerinin foto-etiketleme özelliklerini değiştirdiğini gösterdi.

Diğer örnekler aynı zamanda, MS hastalarında amalgam çıkarmanın potansiyel yararlarını kanıtlar. 2004 yılında yayınlanan MELISA Vakfından yapılan araştırmalar, otoimmünitesi ve cıva alerjisi olan hastalarda amalgam çıkarmanın sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdi ve en yüksek iyileşme oranı MS’li hastalarda meydana geldi.

24

Ayrıca, İtalyan araştırmacılar tarafından 2013 yılında yayınlanan bir vaka öyküsünde, cıvalı amalgam dolgular çıkarılmış ve daha sonra şelasyon (ağır metal detoksu) tedavisi uygulanan MS’li hasta özel bir detoksifikasyon türü ile iyileşmiştir.

25

İtalya’da Sağlık Bakanlığı’na bağlı araştırmacılar, sunulan kanıtların “hipotezi onaylama eğiliminde olduğunu” yazmışlardır. MS için çevresel veya iatrojenik bir tetikleyici olarak TMP [toksik metal zehirlenmesi], özellikle detoksifikasyon sorunlarının kökünde yattığı durumlarda geçerlidir. ”

26

Cıva ve MS arasındaki ilişkinin tam kapsamını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, son 50 yıl içinde yayınlanan bilimsel literatür, dental amalgamlardan ve diğer kronik düşük dereceli cıva maruziyetlerinden gelen cıva maruziyetinin, MS etiyolojisinde potansiyel role ciddi önem verilmesini tavsiye eder. Diğer toksik maruziyetlerin muhtemelen benzer roller oynadıkları unutulmamalıdır, bu da bazı MS hastalarının neden cıva amalgam diş dolgularına veya bilinen diğer cıva maruziyetlerine sahip olmamasına rağmen hasta olduklarını açıklamaya yardımcı olur. Örneğin, Tayvan’da araştırmacılar tarafından 2016 yılında yayınlanan bir çalışma, MS’i topraktan gelen toksinlere maruz kalmaya yönlendirdi.

27

Hatırlanması gereken önemli bir nokta da, genel olarak, en güncel araştırmanın MS’in nedenselliğinin çok faktörlü olabileceğidir. Örneğin cıva + lyme. Bu nedenle, cıva bu hastalıkta olası bir faktör olarak görülebilir ve diğer toksik maruziyetler, genetik değişkenlikler, metal alerjilerinin varlığı, enfeksiyonlar (lyme) ve bazı ek durumlar MS’de potansiyel roller oynar.

Referanslar: IAOMT Sayfası

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz