Ağır Metal Detoksu Şelasyon Nedir Neden Gereklidir
Doğru Ağır Metal Detoksu Nedir Ne Değildir?
İdeal Şelatör Nasıl Olmalıdır? Emeramide Kıyaslaması.
Hasar Verme İhtimali Olan Ağır Metal Detoksu Nedir ?
Yeniden Dağılım Nedir?
Ağır Metal Detosu Yapıldığında Neden Mineral Terapisi Önemlidir?
Ağır Metal Detoksu / Şelasyon Nedir, Neden Gereklidir?
Vücudumuz yaşadığınız her tür değişikliğe karşı bir denge kurmaya çabalar.
Ama bunu bilinçli yönümüzü kullanarak yapmayız, kendiliğinden işleyen milyarlarca biyolojik sistem sağlığımızı dengede tutmaya çalışır.
Bunu yapmak için besinleri, oksijeni, suyu, güneş ışığını kullanır. Dengeyi bozan her şey biriktikçe dengeyi kurma çabası boşa çıkmaya başlar.
Neler dengeyi bozar ?
Stres, toksik ağır metaller, glifosat, herbisitler, pestisitler, ftalat, benzen, yüksek fruktozlu mısır şurubu, trans yağlı tohum yağları, yüksek şekerli diyetler, alkol, sigara, bpa, katkılı besinler, mikroplastikler ve reçeteli kimyasal ilaçlar vb.…
Bu dengeyi bir terazi gibi hayal edersek, dengeyi bozucu taraftaki yükler her geçen gün artıştayken, dengeyi sağlayacak, organik ve mineral vitamin içerikleri zengin, glifosatsız besinler, katkısız besinler azalmaktadır. Sağlıklı taraftaki her şeyi büyük bir hızla zehirleyerek, sağlığı bozan tarafa naklediyoruz.
Ağır metaller benzersiz bir denge bozucudur, çünkü sağlık terazimizde hem sağlıksız tarafı doldururken, hem de sağlıklı taraftaki minerallerin şiddetli kaybına sebep olurlar.
İşte bu yüzden nüfusun çoğu kronik hastalıklara sahip ve umutsuzca iyileşmeyi bekliyor.
Çünkü ‘’tedavi diye bir şey yoktur, insanın sağlık bilincine ulaşması’’ diye bir şey vardır.
Ağır metaller sağlığımıza nasıl zarar verir?
Ağır metaller, mineralleri taklit eder ve yerinden eder.
Endojen detoksifikasyon ağını önemli bir şekilde etkileyen antioksidan enzimlerimizi kontrol eden mineralleri dışlar.
Detoksifikasyon süreçlerinde de ağırlıklı olarak yer alan metal bağlama proteinlerimizi bloke eder.
Hormonlarımızı etkileyen, bazıları (adrenal + tiroid) karaciğere detoksifikasyon enzimlerini aktive etmek için gereken sinyalleşmeyi bozar.
Kalsiyum, magnezyum, çinko vb. minerallerin taşınımı ve depolanmasını bozarak, otonom sinir sistemimizin parasempatik dalını etkiler ve bu da doğru elektriksel sinyalleşme ve detoksifikasyonu engeller.
Hücresel proteinler, DNA, beyin hücrelerinin yapısını değiştirler. Beyinde miyelinleri soyar, bilişsel işlev kaybına sebep olular.
Enzim blokasyonları ile sindirimi yavaşlatır, bağırsak sağlığını bozarlar.
Zamanla toksik ağır metaller oksitlenebilir ve çevresindeki dokuya zarar verebilir bu iltihaplanmayı teşvik edebilir.
Kelimenin tam anlamıyla bedenlerimizi zehirler, beyin, karaciğer, sindirim sistemi, sinir sistemimizin diğer bölümleri dahil hemen hemen her sisteme ve organa zarar verebilirler.
Toksik ağır metaller bağışıklık sistemimize büyük bir yük getirerek bizi çeşitli hastalıklara karşı savunmasız bırakır.
Ağır metal nörotoksinler, merkezi sinir sistemimizi (özellikle beynimizi) alevlendirebilir ve tahriş edebilir; bu da hafıza kaybı, beyin sisi, yorgunluk ve depresyon gibi birçok belirtiye neden olabilir.
Bunlar yeterince kötü değilmiş gibi, ağır metaller; virüs, bakteri, parazit ve vücudumuzdaki diğer patojenler için bir gıda kaynağı olarak işlev görür ve enfeksiyonların büyümesini teşvik eder.
Cıva, çoğu kronik hastalığa neden olabilecek veya katkıda bulunabilecek alışılmadık derecede sinsi bir toksik maddedir. Çeşitli vücut sistemleri üzerindeki etkileri karşılıklı olarak güçlendirilebilir, karmaşık bir hasar ve işlev bozukluğu süreci oluşturabilir.
Örneğin, detoksifikasyon için anahtar olan glutatyon sistemini inhibe ederek, kimyasal ve besinlere duyarlılık ve toksisite gibi kısır bir döngüyü sürdürür.
Sonuç olarak, cıva hücresel besin sentezi sorunlarını, oksidatif stresi, hormonal bozulmayı, bağışıklık değişikliğini ve nörotransmitter rahatsızlıklarını teşvik eder. Bunlar sırayla zayıf sindirime, sızdıran bağırsaklara, gıda alerjilerine, bağırsak florasının değişmesine ve otoimmüniteye neden olabilir.
Ağır metal çok lipofiliktir, bu ona hücre duvarlarını kolayca geçme özelliği verir.
Dental amalgamlardan sızan nano ölçekli cıva buharı saatler hatta saniyeler içinde doku, beyin merkezi sinir sistemi hücrelerinin içine girer…
Bunu basitçe listeleyelim :
- Girdiği hücre veya dokuda inflamasyon başlatır.
- Oksitlenme yani bir çeşit paslanma başlatır. Hücrelerin arasında su var, oksijen var, metal var, sonuç oksidasyon yani paslanmadır. Bunu yabancı madde olarak algılayıp bağışıklık sürekli bir inflamasyon tepkisi verebilir. Paslanma 1. Sınıf kanser sebebidir.
- Bağışıklık sadece bu inflamasyon ile uğraşır, başka işle meşgul olamaz… Mesela hasar onarımı veya enfeksiyon mücadelesine fırsat bulamaz…. İnflamasyon da hücreler tüm bildiklerini unutur. Fonksiyonlarını yerine getiremez veya aksatırlar. Hücre inflamasyon altında ne kadar yanlış işlev öğrendiyse bir sonraki yeni hücre oluşumunda bu yanlış hücresel hafızayı aktarır. Bu hastalıkta oluşan kısırdöngüdür.
- Ağır metalin sebep olduğu inflamasyon, organlarda, doku veya bezlerde, mukus benzeri bir bağışıklık tepkisine sebep olur. Mukus hücreler arası elektriksel, kimyasal ve fiziksel iletişimi bir bariyer gibi engeller. Biriken mukusla elektriksel iletişim kurması gereken beyin ve sinir sistemi hücrelerinin iletişimi engellenir. Hücreler arası kimyasal iletişimi ve fiziksel iletişimi engellediğinde, mineral ve mikrobesin taşımacılığı aksar…
- Ağır metal bulunduğu yerde hücresel hasar yaratır, hücrelerin DNA sı bozulur, gen mutasyonları ve mitokondriyal disfonksiyon başlar. Mitokondriler enerji santrallerimizdir. Hasar hücreleri denatüre eder ve bu hücre fonksiyon bozulması yanında, yine vücudun bu hücreleri yabancı algılamasına ve yanlış bağışıklık tepkisine sebep olur…
- Ağır metal organizmada faydalı mineraller ile yer değiştirir. Mineraller yerine enzim üretimine girmeye başlar, organizmada enzim blokasyonu yapar, enzim bloke olunca hormon üretimi için yeterli enzim bulunamaz. Bir kaos başlar… Organlarınız vardır, kan testlerinde her değer normaldir, ama sağlıkta aksamalar vardır. Çünkü vücut, enzim ve hormon olmadan ÇA-LI-ŞA-MAZ…
- Mineral takviyeleri işe yaramaz çünkü rezerv yerleri metaller ile doludur…
- Bir defa inflamasyon kronikleştiğinde detoks yolları tıkanır. Ağır metal yanında, doğal biyotoksinler de atılamaz hale gelir. Hastalık ilerler…
- Bu toksin ve ağır metal yükü ile inflamasyonlu mukuslu organizmada zararlı patolojenler kolayca ürer ve kendini inflamasyon mukusu altında her tür antibiyotik, doğal bağışıklık vb. etkiden korur….
- Ağır metaller sindirim yoluyla işlenemez, yok edilemez, parçalanamaz…. Hücre içinde oksitlendikten sonra özel müdahale olmazsa bariyerlerden geri çıkamaz. Kronik hastalığı olmayan bir insanda cıva 15-30 yıl, kadmiyum 65 yıl kalabilir. Bulundukları yer beyinse ebedi kalabilir. Kronik hastada detoks yolları, ağır metaller ile kapandığı için, 15-30-65 yıllar ebedi sürelere uzar.
- İyi beslenme metallerin yarattığı hücresel hasarı onarmak için etkilidir, ama metalleri detoks etmek için yetersizdir. Ayrıca metaller, mineral imbalansı ile enzimleri bloke eder, zayıf sindirime sebep olarak, hücresel besin eksikliği yaratır. İyi beslensenizde iyi sindiremediğiniz için detoksu destekleyecek işlevler aksar.
Ağır metaller vücuttan atılmadıkça sorunlar dallanıp budaklanır, hastalığın gidişatında negatif yönde ilerleme aratarak devam eder…
Yukarıda bahsettiğim vücudun denge kurma çabasındaki her yolunu yok ederler. Sağlığı bozan koşullar ve hastalıklar karşısında bedenimizi, bir savaşta silahsız kalan asker gibi, çaresiz ve umutsuz bir savunma içinde bırakırlar.
Ağır metal detoksu / Şelasyon terapisi nedir?
Şelat sözcüğü, pençe anlamına gelen Yunanca kelimeden gelir. Bilimsel olarak bir şelat, iki veya daha fazla noktada bir merkezi metal atomuna bağlanan bir ligand anlamına gelir. Ağır metal detoksu veya şelasyon tedavisi, vücutta biriken ağır metalleri bağlayıp atmak için yapılan müdahalelerdir.
Şelasyon tedavisi tartışmalı ve bölücü bir konudur, ancak şu anda reçeteyle satılan 11 FDA onaylı şelatör vardır. Hiçbiri Emeramide kadar uygulama açısından güvenli, etkili ve esnek değildir.
Ağır Metal Detoksu Yapıldığında Neden Mineral Terapisi Önemlidir?
Ağır metaller, mineralleri, taklit eder ve yerinden eder. Bu minerallere bağımlı milyarlarca biyolojik işlevi bozar.
Mineraller endojen detoksifikasyon ağınızı ağır bir şekilde etkileyen antioksidan enzimleri kontrol eder.
Mineraller, detoksifikasyon süreçlerinde de ağırlıklı olarak yer alan metal bağlama proteinlerini kontrol eder.
Mineraller hormonlarınızı etkiler, bazıları (adrenal + tiroid) karaciğere detoksifikasyon enzimlerini aktive etmek için sinyaller gönderir.
Mineraller (kalsiyum, magnezyum, çinko vb) otonom sinir sisteminizin parasempatik dalını aktive eder ve bu da doğru elektriksel sinyalleşme ve detoksifikasyonu düzenler.
Ağır metaller mineraller gibi davrandığı için, metal birikimi olanlar şiddetli mineral dengesizliği yaşarlar.
HASAR VERME İHTİMALİ OLAN AĞIR METAL DETOKSU NEDİR ? ( Bu bölüm için lütfen ağır metal detoksu için asla yapılmayacaklar makalelerini okumak için tıklayınız.)
AĞIR METAL DETOKSU İÇİN ASLA YAPILMAYACAKLAR
AMALGAM – METALİK DOLGUNUZ veya güvenlik önlemsiz sökülmüş eski dolgunuz yüzünden yüksek cıva yükünüz varsa asla kullanmamanız gereken takviyeler listesi:
- Ağzınızda herhangi bir amalgam dolgunuz varsa asla ağır metal detoksu yapmayınız. Genellikle hastalıkların çözümü için uzmanlar ve diğer insanlar herkesi ayırım yapmadan detoksa teşvik eder. Ama amalgam dolgular ile yapay veya doğal herhangi bir detoks yaparsanız dolgudaki cıvayı bağlı olduğu yerden söker ve beyin, tiroid, hipofiz bezi gibi çok kritik yerlere taşıyabilirsiniz. Cıvalı amalgamlar ağzınızdayken kullanılabilen, bilinen yegane materyal emeramide dir. Çünkü emeramide cıvayı yakaladığında hiçbir koşulda bırakmaz. Cıvanın elektron kabuklarını sarar ve onun artık başka bir dokuya yapışmasına izin vermez.
- NAC, MSM, glutatyon, sistein, peynir altı suyu proteini, kişniş, klorella gibi tek thiollü yöntemler kullanmayınız. Çünkü bunlar tek thiolleri yüzünden cıvayı çok kararsız tutarlar, cıvayı söker ve vücutta yeniden dağılacağı ve yerleşeceği yeni dokulara dağıtırlar.
- Çoğu cıva zehirli kişide enzim blokasyonları, sülfürün işlenmesini bozar ve bu sorunu kontrol etmeden hareket etmeyin. NAC, MSM, glutatyon, sistein, klorella, DMSO, yüksek sülfürlü gıdalar, MMS, Metiyonin (sisteine dönüşür) tiyol seviyelerini yükselten Zerdeçal
- R-ALA (Alfalipoikasit) kullanmayınız. Çünkü söktüğü cıvayı, 3 saat içinde krebs döngüsüne taşıyabilir. Krebs döngüsü besinleri oksijenle yaktığımız en seri çalışan metabolizma hareketimizdir. ALA bu döngüde önemli bir kofaktördür. Bu döngüdeki cıvanın yapabileceklerini düşünün.
- EDTA kullanmayınız, çünkü cıvayı asla çıkaramayacağınız kararlı formlara bağlar.
- Iv (damaryolu ile verilen) yöntemler kullanmayınız. Iv glutatyon, iv ALA, iv DMSA, iv DMPS, iv EDTA gibi uygulamalar cıvayı biriktiği yerden söker ve hassas organlara ve bezlere, beyne çok hızlı taşıyabilir.
- Oral olarak glutatyon, ALA, DMSA, DMPS, EDTA almayınız, cıvayı hareket ettirir ve hassas doku, organ bezler ve beyne taşınmasına sebep olabilir.
- Homeopatik detoks yapmayınız. Çünkü homeopatide sizi hasta eden maddeler, onları tolore edebileceğiniz milyonlarca kat seyreltilerek size verilir. Cıva zehirliyseniz, hiçbir dozda seyreltilmiş ağır metali homeopati ile bile olsa vücudunuza almayınız.
- Altın suyu, gümüş suyu gibi, farklı metaller içeren takviyeler kullanmayınız veya diş dolguları yaptırmayınız. Farklı metaller bir araya geldiğinde parazit sinyaller oluşturarak bir pil etkisi yaratır. Bu gerilim bir galvanik akım oluşturabilir ve şiddetli kronik hastalıklara sebep olabilir.
- Provakasyonlu ağır metal testi yaptırmayınız. Kullanılan provake ilaçlar ( çoğunlukla DMSA, EDTA ve DMPS kullanılır) birikimdeki hücre dışı cıvaları hareket ettirerek hassas dokulara taşıyabilir.
- Florokinolon antibiyotikleri (örn. Cipro, Levaquin, Avelox vb.) kullanmayınız.
- Kontrast MR çekimi yaptırmayınız. Kontrast madde olarak Gadolinyum verilir.
- Çok doz doz önerilen malum vuruşlardan uzak durunuz.
- Alüminyum içeren antiasitler vb. ilaçlar kullanmayınız. Alüminyum cıva toksisitesini % 100 kat arttırır.
- Birçok bitkisel detoks formülleri, karaciğer detoks kürleri veya hazır detoks ürünlerinde, yukarıdaki maddeler ve bitkilerden biri veya bir kaçı bulunabilir. Terebentin, Karahindiba, kişniş gibi doğal içerikler bile zarar verebilir.
- Kullandığınız kozmetiklerin içeriklerini kontrol ediniz. Özellikle cilt leke ve ton açma kremlerinin çoğunda cıva
- Zeolit içeriklerinde kurşun ve alüminyum içerikleri söz konusu olduğu için TRS benzeri ürünlerin de zeolite içerdiğini bilerek, cıva yükü ile bu sinerjik tahribat arttırıcı ürünlerden uzak durunuz.
- Yukarıdaki içeriklerin bulunmaması için takviyelerinizin, besinlerinizin, kozmetiklerinizin içeriklerini iyi okuyunuz.
https://detoks.org.tr/yeniden-dagilimsiz-detoks-mumkunmu/
https://detoks.org.tr/16/ kişniş güvenli değildir
https://detoks.org.tr/klinoptilolit-zeolit-nanopartikullerinin-agizdan-alinmasi-guvenli-midir/
DOĞRU AĞIR METAL DETOKSU NEDİR NE DEĞİLDİR ?
EMERAMİDE KIYASLAMASI
- Ağır metali dokulardan, beyinden, hücre içinden ve kemiklerden söküp, yeniden dağılım yapmadan, toksik etki bırakmadan ve hiç bir organda hasar yaratmadan atmak doğru ağır metal detoksudur. Cıva, kurşun, kadmiyum, arsenik, serbest demir, serbest bakır, godolinyum, uranyum için bunu emeramide yapabilir.
- Ağır metali söküp, yerinden oynatmak ağır metali vücuttan atmak değildir. Bu yeniden dağılım zehirlenmesi yapar. Yani bağlandıkları yerden sökülen ve harekete geçen metaller kan dolaşımı yolu ile eskiden olduğundan daha hassas organlara dağılıp yerleşebilir. Böylece kişi daha fazla hücresel hasar, daha fazla oksidatif stres, daha fazla hastalık yaşayabilir. Ala, nac, glutatyon, kişniş/cilantro en çok yeniden dağılım yapan maddelerdir.
- İdeal şelatör nasıl olmalıdır?
https://detoks.org.tr/ideal-selator-nasil-olmalidir/
https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/permalink/2462380414056037/?
- Amalgamlar hala ağzın içindeyse ağır metal detoksu yapılmaz.
5. Amalgam ile kullanılabilen tek ağır metal detoks materyali emeramide dir. Çünkü emeramide yeniden dağılım yapmaz ve dolgudaki cıvayı alıp başka yere taşımaz. Karşılaştığı anda bağlar ve etkisiz hale getirir. Diğer şelatörler amalgamdan, vücudun atabileceğinin üzerinde cıvayı söker ve fazla cıva yeniden dağılım zehirlenmesi yapmak üzere kan dolaşımına bırakır. Ancak ağzınızın içinde amalgam bulunması cıva sızma ihtimali ile yaşamaya devam etmektir. Güvenlik önlemli ve smart belgeli bir hekim ile amalgamları çıkartmayı planlamak en iyisidir.
Güvenli söküm için uluslararası toksikoloji ve ağız tıbbı akademisi’nin sayfası
https://detoks.org.tr/guvenlik-onlemli-amalgam-sokumu-turkiye-hekimleri-listesi/
https://iaomt.org/for-patients/search/member_tag/smart-member-turkey/
- Ağır metalleri atarken metaller ve detoks materyali toksik etki bırakmadan ve hiç bir organda hasar yaratmadan, vücutta herhangi bir birikim yapmadan vücut dışına atılmalıdır. Emeramide hiçbir toksik etki bırakmayan, yarılanma ömrü 22 saat olan, 28 gün içinde vücudu tamamen terk eden bilinen en güçlü antioksidandır.
- Sadece doğal maddeler ile mi detoks yapılmalıdır? Cıva, kurşun, kadmiyum, arsenik, vücut kimyamıza o kadar yabancı ve aykırı maddelerdir ki, onları çıkarmak için doğal besinler yetmez. Kronik hastalığı olmayan bir bünyede cıva yarılanma ömrü 15-30 yıldır. (Bu yarılanma ömrü sadece) Kronik hastalığı olan bünyede muhtemelen sonsuza kadar içeride kalır. Kurşun için bu süre minimum 7 yıldır. Kadmiyum için 65 yılın üzerindedir. (Ağır metal detoksu için yapılmayacaklar listesinde doğal detoks materyalleri ve yeniden dağılım riskleri anlatılmıştır.)
8. Ağır metalleri atarken, özellikle karaciğer zehirler ile savaştığı için onu koruyarak ve detoksa yardımcı olacak kanalları açarak ilerlemek gerekir.
9. Detoks için GSF( glutatyon sentezi) ve karaciğer detoks fazları ve metilasyon döngüsü iyi çalışmalı, iyi bir sindirim ve boşaltım ile destek olunmalıdır.
Emeramide süper glutatyon molekülüdür. Hücre içi glutatyon sentezinin yükselmesini sağlar. Bunu yaptığı bilinen başka bir materyal yoktur. Metaller yüksek glutatyon konsantarasyonundan düşük konsantarasyona taşınma eğilimindedir. Takviye glutatyon bu sistemi bozabilir ve glutatyon konsantarasyon bölgesini hücre içi yerine plazmada yükseltebilir. Bu durumda sistem tersine çalışır ve çöpler hücre içine itilebilir.
Glutatyon hücre içinde yapılmalıdır. Bir hücrenin içinde, dışarıdan 1000 kat daha fazla glutatyon vardır. Bu nedenle yutma ve hatta IV glutatyon, endojen (kendi kendine üretilen) glutatyon kadar etkiye sahip değildir. Emeramide’nin yaşlı kadınlarda ve otizmli çocuklarda endojen glutatyonu önemli ölçüde artırdığını tespit eden daha önceki bir anketi kolaylıkla hatırlayabilirsiniz.
EMERAMİDE BİR BİREYİN ENDOJEN GLUTATYON SEVİYESİNİ YÜKSELTEBİLECEĞİNİ BİLDİĞİMİZ TEK TAKVİYEDİR.
Diğer detoks materyalleri yeniden dağılım riskleri sebebi ile daha çok glutatyonun azalmasına katkı sağlayabilir.
Emeramide kullanımı öncesine ve sonrası doğal hücre içi glutatyon sentezi artış grafikleri
Yeniden Dağılım Nedir? YENİDEN ZEHİRLENME NEDİR?
Kısaca ağır metallerin vücutta bağlı olduğu bir yerden sökülüp atılmadan, başka bir yere emilmesi için kan dolaşımına dağılmasıdır. Kendi birikmiş metalleriniz ile yeniden- yeniden -yeniden zehirlenmektir.
https://detoks.org.tr/yeniden-dagilimsiz-detoks-mumkunmu/
https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/permalink/2332863467007733/?
Emeramide/OSR Orac skoru ile dünyada bilinen en yüksek antioksidandır. Serbest radikaller ile tükenen antioksidan kapasitesinin eksiklerini tamamlar. Vücuda girdiği anda rastladığı serbest radikallere bağlanmaya başlar.
Asetaminofen (Tylenol) içeren ağrı kesici ilaçların karaciğer üzerinde zararlı bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Bunun nedeni, NAPQI adı verilen toksik bir serbest radikale metabolize olmasıdır. Emeramide’nin bu toksik yan ürünü eleme yeteneği, metalleri şelatlama kabiliyetinden farklıdır ve şimdi parasetamol / asetaminofen toksisitesinin tedavisi için bir patenti var.
Emeramide yüksek doz parasetemole karşı karaciğeri NAC’ den daha iyi korur.
https://www.facebook.com/groups/2321513411476072/permalink/2348127718814641/?
Diğer şelatörler yeniden dağılım yaptıklarında karaciğer, beyin ve özellikle böbrek toksititesi ve hasarı oluşturabilir. Hemen hepsi (yeniden dağılımla dokulara tekrar yayılan metallerden geriye kalanlar) metalleri böbrek üzerinden atmaya çalışır.
Emeramide doğal p 450 enzim sistemi yolu ile bağırsaklardan atılım yapar. Böbrekte metal kaynaklı toksitite varsa çok hızlı düzeltir. (yaklaşık 2 hafta da)
Ağır metal sindirilemeyen ve yok edilemeyen bir maddedir. Müdahale edilmezse yerleştiği yerden çıkamaz ve bulunduğu yerde oksitlenme ( bir tür metal paslanması) yapar. Organlarda sürekli bu pası atmak için İnflamasyon tepkisi verir. Bağışıklık buna sürekli yanıt vermekten başka iş yapamaz hale gelir. Ya da yanlış bağışıklık tepkisi oluşur ( mesela MS). Metaller lipofiliktir. Yani hiçbir şeye gerek duymadan bariyerleri aşıp hücre içine girer. Hücre içinde oksitlenir ve oksitlendikten sonra oradan dithiol ve aynı toksinler gibi lipofilik ve zarları geçebilen bir materyal olmadan çıkaramazsınız. Emeramide lipofiliktir, toksinlerin geçtiği tüm zarları geçebilir.
Metaller vücudun kendi yapılarında depolanır (örneğin proteinlerde – miyelin temel proteininde depolanırsa MS olur). Proteinleri denatüre ederler ve böylece üç boyutlu şekillerini değiştirirler. Sonuç olarak, bağışıklık sistemi bu endojen proteinleri artık “öz (kendinden bir parça)” olarak tanıyamaz, ama onları “yabancı” olarak görür ve onlara saldırmaya ve yok etmeye başlar.
MS‘ te bunlar miyelin kılıfları, poliartritte kıkırdak, lupus eritematozda deri taban zarı proteinleri, mitokondrinin otoimmün hepatit kısımlarında ve tip I diyabette adacık hücreleri veya proteinleri, Hashimoto tiroidinde mikrozomal proteinler, tiroperoksidaz ve globülinler en yaygın ağır metal kaynaklı otoimmün hastalıklardır.
Ağır metalleri çıkartmak biyokimyasal ve biyofiziksel müdahale gerektirir. İnsan elektriksel iletişimli biyokimyasal ve biyofiziksel bir makinedir. Eğer ağzınızda metalik dolgunuz veya vücudunuzda metal proteziniz varsa bu elektriksel makine EMF (elekro manyetik frekans , wi-fi, cep telefonu, elektrik hattı vb…) ile bir antene dönüşür ve tahmin edilebilenin çok üstünde kronik hasarlar oluşabilir. Kendi tükürüğünüz metalik dolgu içindeki farklı cins metaller sebebi ile ağız içinde pil etkisi yaratabilir. Tükürük oral galvanizm için iyi bir iletken yoldur.
Metaller, yararlı minerallerin yerine enzimatik faaliyetlere girerek enzim blokasyonuna sebep olurlar. Enzimleri üretmek için mineraller önemli kofaktörlerdir. Sindirim enzimi bloke olduğunda; bağırsak disbiyozisi, bağırsak hastalıkları, mantar, parazit, candida, sindirim sorunları, gaz, şişkinlik, dışkılama sıkıntıları vb… sorunlar gelişebilir. İyi bir sindirim ve boşaltım en iyi detokstur. Sindirim ve boşaltımı teşvik edecek beslenme alışkanlıkları edinmek önemlidir. Şiddetli Sindirim ve bağırsak sorunları yaşandığında sindirim enzimleri seçeneğini değerlendirin.
Mineraller enzimatik faaliyetler için kritik önemde olduğundan metal detoksu yapan materyal yararlı mineralleri bağlayıp atmamalıdır. Emeramide yararlı minerallerin tükenmesine sebep olmaz.
Ancak metaller mineraller yerine kullanıldığı için metal zehirlenmesinde şiddetli mineral dengesizliği yaşanır. Başlangıçta yapılacak mineral, toksik metal ve mikrobesin analiz testleri takviye edilmesi gereken koşullar için iyi bir göstergedir.
Ağır metal testleri için tıklayınız
https://detoks.org.tr/agir-metal-testleri/
https://detoks.org.tr/neden-mineraller-test-edilir/
Cıva öyle yüksek bir magnezyum eksikliğine sebep olabilir ki oral magnezyum takviyesi ile eksiği tamamlamak neredeyse imkansızdır.
Ağır metallerin mineraller yerine kullanılması ile sistemik enzim blokasyonları oluşur. Kan dolaşımında biyofibrin birikimi bunun sonuçlarından biridir. Böylece eklem ağrıları ve kardiyovasküler sorunlar belirginleşebilir. Sistemik enzimlerin blokasyonuna bağlı hormon blokasyonları oluşabilir. Tiroid, insülin, östrojen, testesteron, seratonin, melatonine hormon blokasyonları vb. gibi…. Sistemik enzim desteği gerekirse düşünülebilir.
Ağır metaller biriktiğinde vücut onları minerallerin yerine kullanır. Toksik metaller temel minerallerin emilim ve metabolizmasına müdahale ederler ve enzim bağlama bölgelerindeki hayati mineraller ile yer değiştirirler. Bu, etkilenen enzimleri engelleyebilir veya tamamen etkisiz hale getirebilir.
Metaller, sülfhidril, fosforil, karboksil ve amid gruplarına bağlanır ve hücresel mikrobesin taşınmamızı bozar. B12 hücre içine giremediği sürece bozuk metilasyon ve yetersiz detoks görülebilir.
Vücut elektrolit dengesi bozulabilir. Bu iki durumda detoks için hayati önemdedir. İyi bir detoks protokolü mineral ve mikrobesin desteği ile birlikte ilerlemelidir.
Zorlanan karaciğer; cilt, beyin, sindirim, duygusal, baş ağırısı, beyin sisi, yorgunluk, eklem ağrıları, fibromiyalji, unutkanlık vb. tepkiler ile toksinlere yetişemiyorum lütfen yardım et mesajı yollar. Bu olduysa Karaciğerin toksinleri taşıyacak kapasitesi kalmamıştır. Ilık su lavmanları ile toksinlerin bir kısmı sistemik dolaşıma girmeden doğrudan yok edebilir, karaciğerde işlenmeden atılabilir.
Kolon ( bağırsak) vücuttaki en büyük detoksifikasyon organlarından biri olduğundan, yanlış beslenme alışkanlıkları yoluyla aşırı gıda duyarlılığı yaratmak, detoksifikasyon yeteneğinin azalmasına ve kronik toksin aşırı yüklenmesine neden olur. Kolon ayrıca bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Kronik toksin aşırı birikimi aracılığıyla kolon fonksiyonunun bozulması, bağışıklık sisteminin baskılanmasına ve toksinlerle, özellikle enfeksiyonlarla başa çıkma yeteneğinin azalmasına neden olabilir.
Toksin birikiminin en yaygın nedenlerinden bazıları, kalıcı bakteriyel, viral, maya ve / veya küf enfeksiyonları, ağır metal toksisitesi, düşük mineral- vitamini seviyeleri, subklinik hipotiroidizm, kronik olarak yüksek stres seviyeleri ve elektromanyetik alanlara kronik maruziyettir.
Anemi aslında serbest demir zehirlenmesini işaret edebilir. Metaller doğal bağlanma bölgelerinde demiri kırarlar. Biyolojik kullanımdan çıkan serbest demir, hidroksil serbest radikalleri yapmak için bir katalizör haline gelir. (serberst demir oksitlenmesi) Yüksek oksidatif stres yaratır. Emeramide serbest demire bağlanır, biyolojik kullanımdaki demire müdahale etmez.
Ağır metal için, bir şeyler yapılmadığı sürece sorunlar zamanla daha da dallanıp budaklanır. Aksaklıklar tüm vücutta zayıf noktalardan belirtiler ile kendini gösterir.
İDEAL ŞELATÖR NASIL OLMALIDIR ?
*Hg (CIVA : MERKÜR) toksisitesinin tedavisinde etkili olması için, bir şelatörün hücre zarını verimli bir şekilde geçmesi ve merkezi sinir sistemindeki cıva toksisitesini önlemek için kan beyin bariyerini geçmesi gerekir.
*Cıva toksisitesinin bu yönünü şelasyon ile tersine çevirmek için şelatörün hücre zarını geçmesi ve mitokondrinin intermembran boşluğuna ulaşması ve muhtemelen bir mikro-hidrofobik alana girmesi gerekir.
*Etkili bir şelatör, Hg2 + ile kompleksleştirildiğinde düşük toksisiteye sahip olmalı ve membranları veya biyolojik yolları bozmamalıdır.
*Ayrıca ideal şelatör, kendi ve kullanıcı yapısını tahrip edecek ve şelasyon kapasitesini azaltacak şekilde metabolize edilmemelidir.
*Şelatöre yüksek konsantrasyonlarda ihtiyaç duyulursa, herhangi bir negatif biyolojik aktiviteyi önlemek için doğal bileşiklerin kullanılması gereken alanlarda yararlı mineralleri ve metalleri bağlama ile rekabet etmemelidir.
*Ayrıca, şelatör, toksik olmayan bir biçimde verimli bir şekilde atılmalıdır.
*Optimum şelatör, aynı zamanda yeterli plazma yarı ömrüne de sahip olmalıdır, böylece şelatörün plazma ve dokulardan önemli ölçüde tükenmesi olmadan düzenli dozlar uygulanabilir.
*Hücrelere kolayca giren bir şelatör, hızlıca cıva bağlanmasının toksik etkilerine neden olduğu bölgelere ulaşabilir.
*Şelatörün kendi toksik olmamalıdır. Kan beynini geçmek için hidrofobik olmak zorundadır. Doku ve hücrelere girmelidir.
*Emeramid toksik değildir ve cıvaya çok sıkı bağlanır. Aynı zamanda, iki glutatyon “kolu” ile çok güçlü bir antioksidandır. (Glutatyon, vücudunuzda üretilen cıva ve diğer toksinlerin detoksifikasyonunda etkili olan güçlü bir antioksidandır.) Antioksidan gücü, hidroksil serbest radikallerini temizleyen glutatyon bileşenlerinden gelir
*İçinde geri dönüşü olmayan bir şey yoktur. Tamamen güvenlidir…
* Bileşik, terminalde bulunan kızılcık ve sistaminde bulunan yapıda, dikarboksil benzoattan oluşuyor. Koenzim A’nın sonu. Sadece karboksilik asit grubu olmayan sisteindir, doğal bir üründür. İki doğal ürün [birleşik], yavaş salınan niasin ve n-asetil sistein gibi…· İlk yapı taşı, kızılcıklarda doğal olarak bulunan karboksil benzoattır..
- Karboksil benzoat, birçok yiyecek ve içecekte koruyucu olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır ve güvenli bir bileşik olarak kabul edilmektedir.
- İki kol, aynı zamanda yaygın olarak kullanılanbir doğal antioksidan olan sisteaminden (doğal olarak ette ve ko-enzim A’nın terminal ucunda bulunur) yapılır.
- Sisteaminlerin terminal uçlarında bir sülfhidril (-SH) vardır ve amino uçları karboksil benzoatın 1. ve 3. karbon gruplarına eklenir. Bu, -SH gruplarının, çoğu toksik ağır metali kapsayan -SH gruplarına çekilen çeşitli toksik metallerin bağlanma parametrelerini barındırmak için bükülmesine, dönmesine ve birçok farklı pozisyon almasına izin verir.
- Alüminyum veya Titanyum ile herhangi bir ilgisi yoktur ve gördüğümüz testlere dayalı olarak bazen çinkonun az miktarda bağlanması dışında temel mineralleri bağlamaz veya şelatlamaz.
- Amino asit kolları, ağır metallerin güçlü bir şekilde bağlandığı serbest uçta bir kükürt grubu ile son bulur. Cıva gibi çeşitli metal atomlarını kavramak için kolların herhangi bir yönde serbestçe hareket etmesini sağlayan karbon ve nitrojen atomlarında hareketli bağlar vardır.
- Emeramide, metali kimyasal olarak hızla inert (bağlı) ve toksik olmayan hale getirmek için bu toksik metalle tamamen birleşir.
- Emeramide cıva kompleksi (Em / Hg) yağda, suda, asitte veya bazda çözünmez.
- Emeramide ile cıva arasındaki sağlam bağı koparmak için 230 santigrat derece sıcaklık veya ısı gerekir.
- Deneyler, Emeramide / Hg (CIVA) kompleksinin, P-450 detoks sistemi tarafından(suda çözünür olarak) vücuttan uzaklaştırıldığını ve birçok suda çözünmeyen bileşik ve ilaçta olduğu gibi, bağırsak yoluyla atıldığını göstermiştir.
- Emeramide ayrıca oksijen radikali absorbe etme (ORAC) skorları ilebelirlendiği üzere hidroksil serbest radikallerin güçlü bir temizleyicisidir.
Emeramid, oksidatif stresi (OS) önemli ölçüde azaltacaktır. Oksidatif stres, hemen hemen tüm hastalıkların önemli bir bileşenidir.
Emeramide nedir?
https://detoks.org.tr/emeramide-nbmi-in-metalleri-nasil-cektiginin-animasyonunu-izleyin/
https://detoks.org.tr/emeramide-nedir-nasil-ve-ne-icin-gelistirilmistir/
https://detoks.org.tr/emeramide-osr-nbmi-irminix-ne-yapar/
https://detoks.org.tr/emeramid-osr-bdth2-nbmiirminix-agir-metal-detoksu/
https://detoks.org.tr/ideal-selator-nasil-olmalidir/
Eğer bunlara dikkat etmezseniz neler yaşayabilirsiniz ; Benim hikayem
https://detoks.org.tr/yok-olan-semptomlarim-sagliga-yolculugum/
https://detoks.org.tr/daha-cok-hasta-olmak-icin-basvurdugum-uzmanlarin-listesi/