Ağır Metaller Vücudumuzda Ne Kadar Kalır

Ağır metaller, yapay veya doğal yollar ile parçalanamayan elementlerdir ve bu nedenle yok edilemezler.

Cıva vücuttan kolay kolay atılmaz. Yarı ömrü yaklaşık 18 yıldır – yani cıva bir kez emildiğinde, emilenin yarısı bile gitmeden önce 18 yıl geçer. Bu nedenle, tekrar tekrar maruz kalırsanız zamanla birikme eğilimi gösterir ve bu, sinir-böbrek-beyin hasarına neden olur. Yani günümüz endüstriyel toksik dünyasında 18 yılda atabileceğinizden çok fazla cıvayı emmiş olursunuz.

Bu 18 yıllık yarılanma ömrü normal sağlıklı bir insan için tahmin edilen süredir. Cıva vücuda girdiğinde mineral imbalansı, yüksek oksidatif stres ve sürekli inflamasyonu tetiklemesi, antioksidan kapasiteyi tüketmesi ile detoks edileceği yolları kapatır. Yani kronik hastada bu 18 yıl, özel müdahale olmazsa ömür boyu süren bir zehirlenme olarak kalıcı ve her gün artarak devam edebilir.

Cıva içeri girdiğinde, doğal çıkış yollarını kolayca kapatır. 

 

CIVA, HAYATINIZ BOYUNCA KARŞILAŞABİLECEĞİNİZ EN ZEHİRLİ MADDELERDEN BİRİDİR.

  • Oda sıcaklığında buharlaşır ve buhar tüm savunmalarınızdan doğrudan beyninize ve diğer hassas organlarınıza geçer.
  • Etrafta durup ona bakmak bile zehirlenmek için yeterlidir.
  • Organların içine girdikten sonra vücut onu suda çözülebilen bir versiyonuna dönüştürür ve sıkışır. Kendi kendine dışarı çıkmaz.
  • Örneğin beyindeki civanın yarı ömrü yarı ömürdür. Ondan kurtulmanın tek yolu şelasyondur. Şelasyon, kimyada kullanılan özel bir terimdir. Tıbbi olarak, metalleri vücuttan çıkarmak için belirli moleküllerin kullanılması sürecini ifade eder. Yarı ömür kronik hastalığı olmayan kişide 18-40 yıldır
  • Çoğu zehir vücuda tek bir şekilde zarar verir. Cıva, yüzlerce farklı belirtiye neden olması bakımından benzersizdir.
  • Bunlar anksiyete ve depresyondan düpedüz psikoza kadar değişir; ağrılardan fibromiyaljiye; bağırsak disbiyozundan otoimmün hastalığa birçok sorunu kapsar.
  • Hastalığınız nedeni bilinmeyen bir hastalıksa, sorun pekala cıva olabilir.
  • Bu aynı zehir, farklı insanlarda tamamen farklı şekilde tezahür edecektir.
  • Bir kişiyi nasıl etkilediği, ne kadar duyarlı olduklarına, ne kadar kötü maruz kaldıklarına ve vücutlarında nerede biriktiklerine bağlıdır.
  • Cıva maruziyeti neredeyse hiç test edilmez. Sorun keşfedilirse, şu soru ortaya çıkar: nasıl tedavi edersiniz?
  • Uygun olmayan cıva detoksifikasyon tehlikesi yeniden dağıtımdır. Bir şelatör kanda dağılmaya başladığında ve cıva iyonunu düşürdüğünde, cıva yeni bir yere yeniden dağılır. Ayrıca klorella gibi vücudunuzdan hiç çıkmadan onu vücutta sadece karıştıran ve oradan oraya savuran ürünler de vardır.
  • Bazı uygulayıcılar, bir idrar testinde çok miktarda cıva çıktığını gösterdiğinde heyecanlanacaktır. Yada ağır metalleri ölçemeyen bir testte metal görmediklerinde. Ancak, yanlışlıkla beyninize veya diğer organlarınıza zararsız bir yerden daha fazla taşırsanız vücudunuzdan ne kadar cıva çıkardığınızın önemi yoktur.
  • Cıvanın düzgün bir şekilde detoksunu sağlayan tek yöntem, düşük doz, oral şelasyon protokolüdür. Bunu nasıl yapacağını bilen uzman neredeyse hiç yoktur ve internet yanlış bilgilerle doludur.
  • Ağır metaller, yapay veya doğal yollar ile parçalanamayan elementlerdir ve bu nedenle yok edilemezler.

  • Vücuda girdikten sonra, anyonlarla birleşirler ve genellikle stabil dokular olan kemiklerde tutulurlar. Birçoğu kalsiyum ile aynı değere sahiptir (örn. kurşun veya kemik afiniteli uranyum, toryum gibi).
  • Örneğin, kurşunlu benzinin yasaklanmasından önce hayatta olan insanların hepsinin vücutlarında, tetraetil kurşundan kemiklere bağlanmış az miktarda kurşun vardır. Kurşun yükü, yeni doğan bebeklere ise annelerinden fazlasıyla geçer çünkü fetüs, anne karnında kemik gelişimi için çok yüksek kalsiyuma ihtiyaç duyar. Ancak kuşun yüklü bir beden, kalsiyum yerine kuşunu fetüs gelişimine yönlendirebilir.
  • Metilcıva veya tetraetil kurşun gibi organik formlar çok daha toksiktir ve biyolojik olarak aktif oldukları ve kan beyin bariyerini geçebildikleri için ciddi nörotoksisiteye sahip olabilirler.
  • Berilyum; akciğerler,
  • Kadmiyum; böbrekler
  • Kurşun; kemikler, kan ve beyin gelişimi
  • Cıva; beyin
  • Alüminyum; beyin gibi belirli organlarda veya sistemlerde birikme ve zehirlenme etkilerine sahiptir.
  • Aslında bir gaz olan radonun radyoaktif maddelerden oluşur. Fazla tanınmayan ve tedavi edilmeyen bu element, yapıların bodrum katlarında birikebilir ve radyoaktif maruziyete ve buna bağlı kanserlere neden olabilir. Çünkü zemin altında seviyelerdeki katmanlardan gaz olarak sızar. Radyoaktif bir gaz olduğunu bilmek, tehlikesini anlamayı kolaylaştırabilir.
  • Bu özellikle yeni yapı inşaası sırasında zemin altı kotlarda, hiçbir havalandırma ekipmanı montajı yapılmadan önce çalışan, inşaat işçileri, mimarlar ve inşaat mühendisleri gibi teknik yapı personeli için olası bir radon maruziyet kaynağıdır.
  • Özellikle yüksek binalarda zeminin altına imal edilen yer altı katları çok daha derine gider. (-9. Kat, -10. Kat gibi) derine indikçe salınan radon miktarı artar. Bu tip gökdelen inşaatlarında bodrum katları, yapım aşaması tamamlanana kadar, hiçbir havalandırma kanalı olmadan şantiye ofisleri olarak kullanılır. Birçok gökdelen inşaasında bodrum katını ofis olarak kullanan ve 35 gibi, çok genç yaşta kanserden kaybettiğim mimar meslektaşım var. Hastalığında en çok radonun ve cıvanın onu zehirlediğinden şüphelenmişti, çünkü aynı zamanda çocukken korumasız olarak cıva ile oynamıştı.
  • Ağır metaller için birçok tarama testi mevcuttur, ancak kronik zehirlenmelerde nadiren yararlı sonuçlar verirler. Çünkü ağır metaller mineraller gibi davranarak vücudun kemik veya beyin gibi temel dokularına emilirler. Ve özel bir müdahale olmadan orada bir ömür boyu zehirli etkilerini sürdürürler.
  • Şelasyon şiddetli akut semptomatik toksisite için çok hızlı çalışır. Ancak vücudun temel dokularına emilmiş kronik toksisiteyi gidermek bir hızlı koşu değil, tecrübe ve dayanıklılık gerektiren bir maratondur. Yavaş ve karalı bir detoks mücadelesi ile metallerin yerini doğru şekilde dolduracak iyi bir mineral dengeleme terapisi gerektirir. Ağır metal detoksu çok kolaydır, ama metabolizmamızın verimli çalışması için gerekli olan, doğru mineral oranlarını sağlamak oldukça uzun ve zor bir yoldur.
  • Neden kronik toksik ağır metal zehirlenmesinin sonuçları geleneksel tıp tarafından görmezden gelinir?
  • Çünkü toksik metallerin zehirli sonuçları, vücuda alındıktan aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkar. Toksik metaller organ ve dokularda çok yavaş birikir ve çok yavaş yavaş hasara neden olurlar. Buna semptomların sinsice ilerlemesi diyebiliriz.
  • Vücut tüm metalleri elemek için gereken sistemlere sahiptir, ancak sorun şu ki , atabildiğimiz metallerden daha fazlasını her gün alıyoruz.
  • Mesela kadmiyumun yarılanma ömrü 16-65 yıl, cıvanın 15-40 yıl olabilir.

Ksenobiyotikler: Toksik Metallerin, Biyositlerin, Hormon Taklitlerinin, Çözücülerin ve Kimyasal Bozucuların Sinerjik Ömrü

Ksenobiyotikler, çoğu insan sağlığını tehlikeye atan biyolojik olarak aktif sentetik kimyasallardır. Bu toksik maddelerin insan ömrüne maliyeti, etkileri nedeniyle ortalama bir insan için 8.8 yıllık bir yaşam azalmasıdır.

Bu, çoğu insanın yaşam süresinin %10’u kadar biyolojik bir kayıptır. Toksik metallerin (TM’ler) neden olduğu doğrudan hastalık bakım maliyetlerinin toplamda yıllık 100 milyar doları aştığı hesaplanmıştır.

Son 1000 yılda çevremizde Toksik metaller/TM’lerde ve kalıcı organik kirleticilerde (POP’lar) 1000 kat artış olmuştur. Çevre üzerindeki Toksik metaller/TM ve kalıcı ksenbiyotik aktif sentetik kimyasallar yükünün yarısından fazlası geçen yüzyılda eklenmiştir. İnsanlar da dahil olmak üzere memelilerde biyobirikim, çevrenin tipik olarak 100.000 ila 200.000.000 katıdır.

Bu çoğu memelinin homeostatik ve doğuştan gelen antitoksik mekanizmalarını kaybetmeleri, doğuştan gelen salınım (detoksifikasyon artı atılım) mekanizmalarının artık bunları işleyecek yükü aşmasından kaynaklanmaktadır. Bu doğuştan gelen mekanizmalar, bu toksinlerin daha güvenli bir şekilde ortadan kaldırılmasını sağlamak ve kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Ayrıca, bu mekanizmalar, küçük miktarlarda toksik madde ile temas ettiğimizde ve seçici, koruyucu mekanizmalar oluşturmak için sağlıklı esnekliğe sahip olduğumuzda indüklenebilir. Bugün, pek çok insan bu koruyucu mekanizmaları kaybetti ve bu nedenle gerçek (fenotipik) durumlarından daha büyük (genetik) risk altında görünüyor. Dahası, toksinlerin etkileşimleri hakkında çok az şey biliyoruz.

  • Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

  • Sevgi Kaya

    Mimar – DEÜ Mimarlık Fakültesi – Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti

    Mineral Master – İntelligent Nutrition Canada

    Ağır metal zehirlenmesi ve Kronik Toksisite – Bütüncül Tıp Okulu

    Naturopati – Apiterapi Uzmanı -Riccon Academy Switzerland

     

    DEÜ Mimarlık Fakültesi mezunu, 30 yıllık mimar ve sağlık eğitimleri almış bir uzmandır. Mineral Master olarak doğal besinler ve detoks yöntemleri ile sağlık koşullarını iyileştirmeyi hedefler.

     

    https://detoks.org.tr/bozulan-saglik-kosullarinizi…/

    Daha fazla bilgi için detoks.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz..

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz