AMALGAMLARDAN SALINAN CIVA BUHARI ETKİLERİ

Kırık bir cam termometre, cıvalı ampul temizlerken solun cıva, veya amalgam dolgulardan sızan cıva buharının % 100’ü akciğerlerden kana emilir (ölü boşluk nedeniyle% 20’si tekrar emilime dahil edilir).

Salınan ve solunan cıva buharı bronşiyal ve kısmen alveolar boşluğa girer, orada kalır ve sürekli olarak cıva buharını kana bırakır.

Bu şekilde temel cıva, beyin dokusu da dahil olmak üzere, vücudun tüm organlarına ulaşır ve birikir.

Cıva buharı, sinir hücrelerine ve motor nöronlara çok kolay emilir.

Kanda bulunan monoatomik cıva tüm organlara, özellikle de ana hedef organlara, merkezi sinir sistemine ve böbreklere ulaşır. Orada lipid çift zarından kolayca nöronlara ve hücre organellerine (örneğin peroksizomlar, mitokondri) girer ve hücre içi enzimler (katalaz) tarafından yüksek derecede toksik cıva iyonu ile (Hg2 +) oksitlenir.

Cıva/Hg2 +, sinir hücrelerindeki yapılara, özellikle enzimler, tübülin, DNA, membran kanalları ve iyon pompalarına en yüksek afinite ile hemen bağlanır.

Bu moleküller geri döndürülemez bir şekilde denatüre olur ve yok edilir. Cıva, doku içinde bağlı kalır ve artık serbest kalmaz, bu nedenle maruziyet süresi boyunca gittikçe daha fazla birikir

(onlarca yıldır amalgam dolgular ile yaşamak demek = birikim zehiri = depolama zehiri demektir). Beyindeki yarı ömür bu nedenle birkaç on yıldır. (10-15-20-30 v3-ve 40 yıl yarılanma ömrüdür)

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz