Aşırı Meyve Tüketimi ve Fruktoz
Doğal Tatlılar Gerçekten Lanse Edildiği Gibi Sağlıklı mı?
Son zamanlarda ‘’şekersiz’’ adı altında bol fruktozlu hurma, elma konsantresi, kuru üzüm, kuru incir vb. kullanan kurabiye, kek, pasta ve tatlı tariflerini ‘’sağlıklı’’ etiketiyle popülerleştirenler için yeni bir perspektif…
Fruktoz kaynakları aslında derin bir dikkat gerektiriyor. Fazla fruktoz, vücudun işleyişine sinsi bir şekilde zarar veren etkiler taşıyor.
Fruktoz aldığınızda şeker almıyormuşsunuz gibi lanse edilen bu yönelim sağlığınızda nelere yol açar, öğrenmeye hazır mısınız?
Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller ile yüklü sağlık deposu olan meyveler aynı zamanda meyve şekeri olan fruktoz yüklüdür.
Fruktoz ile glukoz vücutta aynı şekilde metabolize edilmez. Fark şu ki ATP enejisi üretimi için fruktozun karaciğer tarafından glikoza çevrilmesi gerekmektedir.
Fazla fruktoz bir karaciğer düşmanı mı?
Sofra şekeri sukrozun 2 temel bileşeni vardır; glikoz ve fruktoz.
Doğru metabolize edilen glikoz hücresel enerjinin temel kaynağıdır, ama fruktoz enerji için temel kaynak değildir, çünkü bunu yapabilmek için fruktozun önce karaciğerde glikoza dönüştürülmesi gerekir. Glikoz ve fruktozun vücudumuzda metabolize edilme şekillerindeki bu fark, önemli sağlık etkilerine yol açar. Ve fazla fruktoz, glikoza dönüştürülmesi gereken, fazla şeker olarak karaciğere yük bindirir.
Aynı anda çevresel toksinler, gıda katkıları ve vücudun kendi ürettiği toksinler ile başa çıkmaya çalışan karaciğer bu ekstra yükleri işleyemediğinde, işlenememiş şekerler yağa dönüşerek yağlı karaciğere ve bu yağlanmada önlem alınmazsa, skar dokulara dönüşerek, karaciğer dokusunda bozulmaları tetikler.
Meyve şekeri fruktozun karaciğer üzerindeki yükü çok güçlüdür, çünkü fruktozu gilikoza dönüştürebilen yegane sorumlu karaciğerimizdir.
Doğal bir şeker olan fruktozu işlemek karaciğer için neden bu kadar zordur bir örnekle açıklayalım: karaciğer fruktozu aynı alkolü işlediği gibi işler. Fazla alkol, karaciğere ve sağlığınıza ne yaparsa fazla fruktozda bir benzerini yapar.
Vücut fruktozu glikoza dönüştürmek zorundadır ve bunu sadece karaciğer yapabilir. Eğer fazla glikoz kullanılmazsa, ekstra fruktoz karaciğer hücrelerinde depolanan glikozun yağa dönüşmesini hızlandırır.
Yani çok fazla fruktoz tüketimi karaciğeri yağlandırır,
Maya şekerleri alkole dönüştürür. Fazla fruktoz mayanın büyümesini teşvik eden bir şeker kaynağıdır. Bu yüzden kandida diyetlerinde meyve bile yasaktır.
Günümüz modern beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak nüfusun % 80-85’i yağlı karaciğer ile mücadele eder.
Gıda koruyucular, tarımda bile yaygın kullanılan kimyasallar, toksik ağır metaller, alkol, fazla şeker ve fruktoz karaciğere zarar vererek, sağlığı bozar.
Toksik beslenme eğilimlerini, fazla şekeri ve diğer toksik maruziyetleri azaltıp, karaciğer- safra restorasyonlarını içeren detoksifikasyon ile birlikte doğru mikrobesinleri vücuda sağlayacak beslenme önlemleri, erken evrede yağlı karaciğere bağlı gelişen skar dokuları onarmayı sağlar.
Bu yolculuğu tersine çevirmek için kararlı olunuz; detoksifikasyon ve minerallerin dengelenmesi karaciğerde dahil olmak üzere sağlığınızın gerçek dostudur.
Fruktoz, börekler ve ürik asit
Fruktoz böbrekten atılacak ürik asit yükünü arttırır. Meyve tükettikten çok kısa bir süre sonra dakikalar içinde ürik asit seviyelerinin yükseldiği gösterilmiştir.
Fazla ürik asit;
- böbrek fonksiyonlarını zorlarken,
- kan basıncı dengesizliği
- ve insülin üretiminde artışa sebep olur
- beyin ve vücutta oksidatif stres başlatır
- ve bu süreçte mitokondri işlevini bozarak hücresel enerji krizi yaratır.
- Mitokondri fonksiyonu bozuldukça glikozdan ATP enerjisi üretme yeteneği daha da azalır.
- İşlenemeyen glikoz daha çok insülin direnci, daha çok oksidatif stres, yapılanma yerine daha çok yıkımın olduğu metabolik bozulmaları tetikler
Yeterli hücresel enerji yoksa vücudunuz normal işlevlerinden feragat eder: bağışıklık, detoksifikasyon, tamirat gibi işlevlerdeki eksikler enfeksiyonlar, kronik hastalıklar, kanser, alerjiler ve nörolojik problemler ile mücadele etmeye sebep olabilir.
Bilimsel çalışmalara göre, fazla tüketilen fruktoz, yaklaşık 78 farklı hastalık ve sağlık sorununa yol açabilir.
İnsanlar pürin proteinlerini parçaladığında yan ürün olarak ürik asit oluşturur. Ve böbrekler üzerinden idrar ile bu ürik asitten kurtuluruz.
Sonuçta fazla meyve tüketimi, fazla fruktoz demektir, fazla fruktozda böbrekleri yoran fazla ürik asit üretimi demektir.
Yüksek ürik asit seviyeleri; börekte taş oluşumu, gut hastalığı ve kardiyovasküler sistem haastalıklarında şüpheli sebeptir.
Ürik asiti işlemek için gereken kofaktörlerin cıva ile kolayca tükenen mikrobesinler ile aynı olması hiç te şaşırtıcı değil. Bu bizi cıva zehirli insanların fazla fruktoz tüketiminde daha fazla ürik asit üretimine bağlı hastalıklar ile mücadele edeceği gerçeğine bağlar.
Ürik asiti işlemek için molibden gerekir.
Fruktoz ve kardiyovasküler sistem sorunları ile gut hastalığı
Fazla fruktozun işlenmesine bağlı artan ürik asit, böbrekleri zorladığında ayak ve eklemlerdeki ince kılcal damarlara kan akışı bozulur ve bu durum genellikle ayak parmaklarında ağrı, şişmiş- ağrılı eklemler, ödemler, bacak kıllarının dökülmesi gibi sorunlarla sonuçlanabilir.
Fazla fruktozdan kaynaklanan yüksek ürik asit, damarları genişleterek kan basıncını ayarlayan nitrik oksit üreten enzimi bloke ettiğinde hipertansiyon ve kalp sorunları yaşamaya meyilli oluruz.
Aynı enzimin yüksek alüminyum birikimi ile düşük nitrik oksite sebep olduğunu hatırlatmak isterim.
Fruktoz ve mitokondri, hücresel enerji
Mitokondriler “enerji santrallerimiz”dir. Fruktoz fazla olduğunda mitokondriyal bir toksin gibi hareket eder ve AMP kinaz, Acil-CoA dehidrojenaz ve Karnitin palmitoiltransferaz 1 enzimlerini bloke ederek, mitokondri fonksiyonunu bozar.
Mitokondrilerin çalışması aksadığında enerji üretiminde azalma görülür.
Eğer kronik yorgunluk, bağışıklık tepkisi için enerji isteyen enfeksiyonlar, kanser veya beyin enerji döngüsünde sorunların olduğu Alzheimer gibi hastalıklar ile mücadele ediyorsanız, mitokondrilerinizin işlevleri bozuk demektir.
Ya da daha doğrudan: işlevsiz mitokondriler ile ciddi hastalıklar ile karşılaşma riskiniz yüksek demektir.
Alkol karaciğer ve mitokondrilerde hangi hasarları verirse, fazla fruktozda aynı hasarları ve sonuçları verir.
Fruktoz ve bakır
Ayrıca fruktozun vücutta bakır emilim ve kullanımını azaltarak bakır eksikliğine yol açabileceği tespit edilmiştir.
Cıva zehirli insanlarda hızla çinko-bakır oranının bozulduğu görülür. Bu cıva zehirli insanların beslenmede yüksek meyve tüketimi ile daha zor zamanlar geçirmesi anlamına gelebilir. Beslenmede ne kadar çok meyve varsa o kadar çok fruktoz olacak ve artan fruktoz bakırın gastrointestinal emilimine müdahale ederek çinko- bakır oranını daha da sınırlar dışına itecektir.
Bakır emilimi azaldığında: Enerji üretiminde ve antioksidan savunmasında rol oynayan;
- sitokrom c oksidaz
- ve süperoksit dismutaz enzimleri için bakır gerektiğinden,
Fruktoz bakıra bağımlı bu enzimlerin aktivitesini düşürerek, hücresel enerji üretimini de düşürecek ama oksidatif stresi artıracaktır.
Düşük hücresel enerji ve yüksek oksidatif stres, hastalığın iyi bir kısa yol tarifi olur.
Fazla fruktozun bakırın emilmesini engellediğinde ortaya çıkabilecek diğer potansiyel sağlık riskleri arasıda;
- kardiyovasküler sorunlar,
- bağışıklık fonksiyonunun zayıflaması,
- kolajen üretiminin azalması
- psikoz, kaygı, denetimsiz dürtüler
- ve potansiyel kemik anormallikleri gibi çeşitli sağlık sorunlarıda bulunabilir.
Yani aşırı fruktoz tüketimi, bakırın vücut fonksiyonlarında oynadığı bazı hayati roller nedeniyle sağlık üzerinde derin etkileri olan bakır dengesizliğine bağlı sorunlara kapıyı açabilir.
Fruktoz ve glikasyon
Aşırı glikoz hücre proteinleri ile birleştiğinde, oksitlenerek hücre hasarına neden olan zararlı ileri glikasyon son ürünleri ile sonuçlanır. Fruktozun glikasyonu tetikleyen glikozdan yedi kat daha aktif olduğu tespit edilmiştir.
Fruktoz ile İnsülin ve Leptin Direnci
Aşırı fruktoz tüketimi, çoğu kronik hastalığın tetikleyicisi gibi görünen insülin direncine yol açar ve vücudun kan şekerini düzenleme yeteneği bozulur.
Ek olarak fazla fruktozun etkisiyle bozulan insülin tepkisi, beynimizde açlık ve tokluk hissini tanımlayan leptin hormonu salgılanmasını bozduğunda, sürekli bir şeyler atıştırma isteği, yemeklerden kısa süre sonra bile açlık hissi ve kilo kontrol zorlukları ortaya çıkar. Klasik şeker ve alkol bağımlılık hastalıkları gibi değil mi?
Fruktoz ve letarji
Fruktozu işleme metabolizması için büyük miktarda enerji kullanılır, bu hücresel ATP rezervlerini tüketir. Bu yüzden fruktoz alımından hemen sonra kısa süreli enerji, yerini uzun soluklu uyuşuk ve egzersiz yapmakta isteksiz hissetmeye bırakır.
Fruktoz ve Geçirgen Bağırsak
Fazla fruktoz bağırsak astarında inflamatuar süreçleri tetikler. Bağırsak sıkı bağlantıları etkilendiğinde geçirgen bağırsak sorunları ile uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.
Bağırsak sıkı kavşakları bir bariyer gibi, sindirim sistemimiz ile kan dolaşımımız arasındaki geçişleri kontrol eder. Eğer bu sıkı kavşaklar etkilenirse her tür toksik madde kan dolaşımına serbest geçiş imkanı bulur.
Fruktoz, bağırsaktaki bu doğal bariyerin bütünlüğünü zayıflatarak, kronik iltihaplanma, mikrobesin emilim sorunları ve kontrolsüz geçen toksin ve sindirilmemiş yiyeceklere karşı otoantikor üretimi ile otoimmün hastalıklara zemin hazırlar.
Fruktoz ve Bağımlılık Etkisi
Şeker beyinde uyuşturucular ile aynı haz merkezlerini uyarır. Fruktozda bu uyarımı her yaptığında dopamin salınımı ile haz, ödül ve motivasyon artışı yaşarız. Ama her uyarıcı gibi, alınan her doz bir sonraki sefere daha yüksek bir doza gereksinimi arttırır.
Daha fazla haz, iyi hisstme ve motivasyon isteği, sizi daha çok meyve yemeye iter. Fruktoza bağlı artan dopamin düşmeye başladığında tekrar dopamin salgılatacak yeni bir porsiyon meve yeme isteği ile karşılaşırsınız. Alkol, uyuşturucu, sigara bağımlılığı benzeri (beyin dopamin istedikçe) meyve tüketme eğilimi gelişir.
Fruktozun olumsuz etkileri
– Karaciğer yağlanması
– Ürik asit yükü
– Gut hastalığı
– Nitrik oksit eksikliği ile gelişen yüksek tansiyon ve kardiyovasküler sistem sorunları
– Mitokondri işlevsizliğine bağlı kısa süreli hızlı enerji arttışı ardından, hücresel enerji eksikliği
– Bakır emilim sorunlarına bağlı sitokrom c oksidaz ve süperoksit dismutaz enzim blokasyonları ile antioksidan korumada eksiklik ve emilmeyen bakır birikiminde psikoz, kaygı, dürtüsellik.
– Glikasyon
– Kan şekeri dengesizliğine bağlı insülin ve leptin direnci
– Geçirgen Bağırsak
– Dopamin dalgalanmaları ve bağımlılık etkisi
– Letharji, kronik yorgunluk ve isteksizlik
Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.
Eğer daha fazla bilgi veya rehberliğe ihtiyacınız varsa, size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
Sevgi Kaya
Mimar – DEÜ Mimarlık Fakültesi – Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti
Mineral Master – İntelligent Nutrition Canada
Ağır metal zehirlenmesi ve Kronik Toksisite – Bütüncül Tıp Okulu
Naturopati – Apiterapi Uzmanı -Riccon Academy Switzerland
DEÜ Mimarlık Fakültesi mezunu, 30 yıllık mimar ve sağlık eğitimleri almış bir uzmandır. Mineral Master olarak doğal besinler ve detoks yöntemleri ile sağlık koşullarını iyileştirmeyi hedefler.
https://detoks.org.tr/bozulan-saglik-kosullarinizi…/
Daha fazla bilgi için detoks.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz..
Burada paylaşılan tüm bilgiler sadece eğitim ve bilgi amaçlıdır. Herhangi bir hastalığın veya sağlık durumunun teşhisi, reçetesi veya uygun tedavisi için, lütfen yetkili resmi sağlık kuruluşları ve uzmanlarına başvurunuz.