Ayın Toksini Arsenik Ve Sindirimi Tahrip Eden Mekanizması
Arseniğe Bağlı Karaciğer Toksisitesi, Safra Asitleri Durgunluğu, Pankreatik Asidoz Ve Sonuçları;
Arseniğe bağlı metabolik asidoz, safra ve pankreas sularını engeller, sonuç; sindirim işlevsizliğidir.
Araştırmalarda arsenik maruziyetinin mekanizmaları karaciğer toksisitesine neden oldu.
Arsenik maruziyeti, ROS /reaktif oksijen türleri aktivitesini artırabilir ve oksidatif strese neden olabilir.
Bu, JNK, p38MAPK ve sitokrom P450’nin aktivitesinin artmasına neden olarak (adları çok teknik ama sonuçları kolay anlaşılır okumaya devam ediniz);
- karaciğerde hücre hasarı, apoptoz
- ve safra asitlerinin birikmesine neden olarak hepatik toksisiteye neden olur.
Öte yandan, lipid peroksidasyonu nedeniyle karaciğer toksisitesi ve arseniğin neden olduğu oksidatif stres ve artan ROS aktivitesi nedeniyle karaciğer hücre hasarı oluşabilir.
Arsenik piruvatı engelleyerek, metabolik asidoz eğilimini arttırsa; sindirim sisteminin şiddetli fonksiyon kaybına sebep olur.
Daha önce ne demiştik;
Arsenik — > durgun safra — > toksik safra — > parazit ve sindirim sorunları
Arsenik — > durgun safra — > toksik safra — > geçirgen bağırsak- SIBO
Arsenik — > durgun safra — > toksik safra — > histamin
Bu ayın zehri Arseniğin metabolik asidoz ve sindirim sistemi etkileri hakkında detaylara devam ediyoruz:
Pankreas ve karaciğer, normalde alkali çözeltiler olan pankreas sıvısı ve safra ürettikleri için alkalin bezlerdir.
Pankreas suyunun pH’ı 8.0-8.3, karaciğer safrasının pH’ı 7.8’dir.
Pankreas, karaciğer ve safra kesesi insanın asit-baz dengesini sağlayan organlardır.
Asit, vücuttaki alkali rezervini tükettiğinde, bu süreç karaciğer, safra kesesi ve pankreasın işlevini yok eder.
Karaciğer ve pankreas, alkali pankreas suyu ve safra oluşturmak için kandaki mineralleri ve bikarbonatları alır.
Metabolik asidoz sırasında organizma beyin, akciğer ve kalp gibi hayati organları, periferik “daha az gerekli” organ ve dokular pahasına kurtarmayı seçer.
Bu yüzden karaciğer, safra kesesi ve pankreas vücuttaki aşırı asitlikten en çok zarar gören organlardır. Bu durumda kandan mineral ve bikarbonat alma yetenekleri düşer ve salgılarının pH’ı (asidik pankreas ve safra) düşer. Böylece bu organların biyokimyası, bileşimi ve işlevi zararlı bir şekilde değişir.
Eğer alkali sistem yetersizse, vücut kemik ve doku minerallerini çözerek asidozu tamponlamaya çalışır.
Dokulardan ve kemiklerden mineral kaybı, enzim blokasyonları, eklem sorunları ve toksik metalleri yüksek istekle emmeye sebep olur. Yani metabolik asidoz dokulardan mineral kaybı yarattıkça, daha yüksek konsantrasyonda toksik metal biriktirmeyle sonuçlanır.
Asidozu tamponlamak için kemiklerden kaybedilen kalsiyum ve magnezyum osteoporoz ile sonuçlanır.
Kronik metabolik asidoz, aşırı asitliği nötralize etmek için insanları kemiklerinden kana kalsiyum almaya zorlar. Kandaki ve vücut sıvılarındaki kalsiyum konsantrasyonu artar. Kan damarlarında ve iç organlarda kalsiyum birikintileri (kalsinoz) oluşur. Bu, osteoporoz, arteriyoskleroz ve iç organların kalsifikasyonunun ortak eşzamanlı varlığını açıklayabilir. Pankreasın kalsifikasyonu, kronik pankreatitin önemli bir semptomudur.
Safranın asitlenmesi ve safra reflüleri
Normalde safranın alkaliliği bikarbonat miktarına bağlıdır.
Düşük miktarda bikarbonat ve daha düşük bir pH (safranın asitlenmesi), safrada birçok olumsuz biyokimyasal değişikliğe ve safra eliminasyonundaki biyomekanik değişikliklere neden olur.
Safra asidik hale gelirse “agresif” hale gelir. Bu safranın histamini tetiklediği mekanizma olabilir.
Kanıtlar, safranın asitleştirilmesinin aşırı derecede aşınmış safra asitlerinin çökelmesine (taşlar) yol açtığını gösteriyor. Örneğin, safra asitlerinin %50’si, 5’in altındaki bir pH’ta çökelirken, 6’dan büyük bir pH’ta sadece %26’sı çökelmiştir.
Kronik pankreatitli hastalarda safra sistemi, duodenum ve midenin motor etkileşiminde genellikle şiddetli duodenogastrik reflü ile sonuçlanabilecek anormallikler vardır. (Safra reflüsü )
Çöken safra asitleri ve diğer agresif bileşenler; Asidik safra ile safra kanallarının, safra kesesinin, pankreas kanalının, Oddi Sfinkterinin, Vaterin Ampullasının ve duodenumun duvarlarını tahriş eder.
Bu, spazmlara, tahrişe, iltihaplanmaya, ülserlere vb. neden olur. Çöken safra asitleri tarafından mukozanın tahriş edilmesi, “agresif” safra/pankreatik sıvı karışımının doğru akışını etkileyen erozyon, ülser ve spazmodik kasılmaları başlatır.
Tahriş olan mukoza, geçirgen bağırsağa kapıyı açar.
Bağırsakta bu tahrişie yanıt olarak aşırı histamin üretilir.
“Agresif” safra sıklıkla reflü oluşturur; bu, safranın pankreas kanalına geri akışıdır veya safra duodenumdan mideye ve yemek borusuna yukarı doğru aktığında oluşur.
Safra reflünün duodenum ve mide üzerinde bir etkisi vardır ve daha fazla inflamasyona, ülsere ve kansere yol açar. Safra reflüsü sıklıkla gastrik asit reflü ile ilişkilidir ve birlikte korkunçturlar ve özofagusun iç yüzeyini alevlendirirler ve özofagus kanseri riskini artırabilirler.
Biliyer/Safra sıvısı pankreatik reflü, safra pankreas kanalına geri döndüğünde ortaya çıkar ve akut pankreatiti başlatabilir veya kronik pankreatiti ağırlaştırabilir.
Safra pH’ını düşürmek (asitleştirmek), safra kesesi taşı oluşumuna zemin hazırlayan bir faktördür.
Safranın asitlenmesi safra kesesi taşlarının oluşmasında kilit bir faktördür, bu da safra ve pankreatik kanalları bloke edebilir karaciğer, safra kesesi ve pankreasta hasara yol açar.
Arsenik şiddetli safra durgunluğu ve asidozu yaratır. Ve çok fazla testte arsenik var. Hatta cıvadan daha çok.
Metabolik asidozun, safra ve pankreas üzerinden sindirimi tahrip etmesi arsenik zehirli insanları çok yakından ilgilendirir.
Metabolik asidoz basamaklarında, arseniğin engellediği ‘’piruvat’’ terimini, birlikte metabolik asidoz çalıştığımız hastalar çok iyi bilir. Mitokondrilerin hücresel oksijenli solunum ve alkaliniteye gitmesi veya meabolik asidoza gitmesi piruvattaki başarıya bağlıdır.
· Arsenik safranın hareketini durdurur, yavaşlatır. Durgun ve yavaş safra yetersiz yağ sindirimi ve bağırsağın zaralı bakteri ve parazit gelişimini engelleyememesi, SIBO, disbiyozis ve parazit istilası olarak ortaya çıkar.
· Durgun ve asidik safraya bağlı yetersiz yağ sindirimi, beynin ve merkezi sinir sisteminin hücrelerini koruyan miyelin üretimi için eksik yağ asiti sentezi demektir.
· Durgun ve yavaş safra toksik yükü artmış safradır, toksik safra ise bağırsakta çok tahriş edicidir, bu etkiye karşı verilen en popüler yanıt ‘’ histamin’’ olacaktır.
Arsenik safra akışının durgunlaşmasına sebep olduğunda bizi daha fazla ne bekler?
İşlevsel bir safra bağırsağın deterjanı gibidir. İşlevsel safra, bağırsağı patojen mikro-organizma gelişimine, SIBO, parazit ve diğer bakteriyel büyümelere karşı korur. Aşağıdaki fotoğraf SİNDİRİM ve SAFRA desteklenmesi, DETOKS, OKSALAT metabolizması üzerinde çalışma yaptığımız, bir danışanımızın arsenik ve kurşun yükü olan küçük oğlundan çıktı. Sanırım bugüne kadar safranın ve sindirimin önemini en iyi gösteren görsel. Her zaman üstüne basa basa söylediğim gibi ”en iyi detoks iyi bir sindirimdir”.
Safra ve sindirim üzerinde çalışmadıkça bu korkutucu organizmalar ile bağırsağınızı ve besinlerinizi paylaşmak zorunda kalabilirsiniz.
Karaciğerin tek boşaltım yolu safradır.
Bu özel görüntüleri bizimle paylaştığı için danışanıma teşekkürler.
NOT: Hafta içi çalışan insanlar bu temizliği evde oldukları pazar gününe ayarlamalıdır.
Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.