Ben Kimim

Kronik bir hastadan, Türkiye’de ilk ve tek MİNERAL MASTER sorumluluğuna uzanan yol:

 

Önümde şimdi başka bir sorumluluk var: Sağlığın gerçek yollarını diğer hastalara doğru anlatabilmek.

Bunu doğru başarabilmek için; DEÜ Mimarlık Fakültesi mezuniyeti ve 30 yıllık profesyonel aktif mimarlık kariyerime ek, son 5 yıl boyunca sağlık eğitimleri aldım.

  • DEÜ Mimarlık Fakültesi Eğitimi 1989-1995
  • Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti. kurucu ortağı ve yöneticiliği 2002-2024
  • BÜTÜNCÜL TIP OKULU- Kronik Toksiste, Ağır Metal Zehirlenmesi, Toksik Halojenler Antioksidanlar, Mineraller, Vitaminler, Kronik İnflamasyon Eğitimleri -2019- 2020
  • RİCCON ACADEMY -Switzerland Naturopati Uzmanlığı Eğitimi– 2021
  • SAĞLIK EĞİTİM DERNEĞİ- Arıcılık Ve Apiterapi Eğitimi– 2022
  • MİNERAL MASTERY- İntelligent Nutrition Eğitimi  Canada -2024

Bu yolda eğitimlerime destek veren tüm uzman, eğitmen ve sağlık danışanlarıma teşekkür ederim.

 

Mineral Master ne yapar?

Doğal besinler, mikrobesinler, mineraller, vitaminler ve detoks ile ‘’ilaç kullanmadan’’ sağlık koşullarınızı bozan faktörleri düzeltmeyi hedefler. En kısa tarifle saç mineral testlerinizi okuyarak vücudunuzun kullanma klavuzunu size anlatmaya çalışır.

Kronik hastalık labirentinin içinde sizi sonsuza kadar tutan ilaçlar yerine, neden sağlığınızın bozulduğunu anlayıp onu çözmeyi hedefleyerek, labirentin çıkış kapısını arar.

 

Neden bunu yapıyorum? Hakkımda kısa bir özet:

7 yıl önce amansız bir hastalığa yakalandığımda resmi tıbbi sistem ve ailem beni ‘’psikolojik saplantılı bir hastalık hastası’’ olarak gördü.

40’lı yaşlarıma kadar hiçbir sağlık sorunu yaşamayan ben sonraki 3 yıl boyunca hastane ve sağlık kliniklerinden çıkamaz olmuştum. Ve bu 3 yılın sonunda devam ettiğim resmi sağlık sistemi beni, yürümekte zorlanan, evden çıkamayan, elleri titreyen, göremeyen, yemek yiyemeyen, hergün ağlayan, 35 kg altında deri kaplı bir iskelet halinde, vücudumun en basit fonksiyonunu yapamaz halde, 9 aylık bir yaşam süremin kaldığını söyleyerek sayısız otoimmün hastalık, sistemik bir enfeksiyon ve pankreas kanseri semptomları ile baş başa bıraktı.

Kronik toksisitenin tüm hastalıklarımın merkezinde olduğunu fark etmek ise bana bambaşka bir yol açtı. Bunu anlamam keşke bu kadar uzun sürmeseydi.

Ağzımın içinden güvenliksiz sökülen cıvalı amalgam dolgular yüzünden ağır metal zehirliydim ve metaller sağlığım için gereken enzimleri üretmekte kullanacağım minerallerimi taklit ederek, enzimlerimi bloke etmişti. Aslında tüm sağlık sorunum buydu.

Bunu farkettikten sonra -kendi başıma- yeni bir sağlık protokolüne başladım. Enzimler, detoks ve mineral destekleri ile hiç ilaç ve sağlık tedavisi almadan 6 ay içinde tek bir otoimmün kronik sağlık sorunu kalmayacak kadar ilerlemiştim. Son 4 yıldır bir otoimmün hastalığım veya enfeksiyon belirtecim yok.

 Hastaysam Nasıl İlerleyebilirim?

Hasta kendi iradesiyle, hastalığı yaratan ve tedavi edecek yollar için daha açık ve derin düşünceye sahipse, sonuçta sağlığı için başarıya ulaşabilir. Buna hazır değilse uzmanların yapacağı müdahaleler sınırlı kalacaktır.

Tavsiyem, iyileşmek için bir reçete, bir takviye listesi vb. değil, eksiklik veya fazlalıkların daha ötesindeki labirentlerin çözümüne odaklanan yol arkadaşı edinmenizdir: Mesela, aklınız, araştırmalarınız, yaşadıklarınızı paylaşmanız, yaşayanlar ile dayanışmanız ve sizi dinleyip, anlamaya çalışan bir uzman vb…

Uzman danışmanlığı arayanlar için;

  • Doku mineral ve toksik ağır metal testleri için isteyenlere özel sağlık danışmanlığı hizmeti veriyorum.
  • Testin yorumu ve ilgili analizlerin neye yol açabileceği, neleri etkileyebileceği, nasıl düzeltileceğini içeren bir eğitim dosyası hazırlıyorum.
  • Desteklenecek mineral, vitamin ve doğru emilim formlarını testlerinize göre araştırarak birlikte inceliyoruz. Ancak bu bir bir doktor reçetesi değil, hastalıktan çıkış rotasını arama yoludur. Açıkçası, bir reçete ile bir kronik hastalığın iyileşeceğine de inanmıyorum. -En azından benim için bu başarılı olmadı.-
  • Yönlendirmelerim testinizdeki toksik ağır metaller, mineraller ve mikrobesinlerin etkileyebileceği, bozulan mekanizmaları bulmaya ve doğal yollar ile tamir etmeye odaklanır.

Ben bir doktor değilim. Zorlu sağlık yolculuğumdan sonra, iyileşme deneyimlerimi, araştırmalarımı, tıbbi eğitimler ile desteklemiş Türkiye’deki ilk ve tek Mineral Masterı ve ayrıca Ağır Metal Mineraller konusunda uzman naturopatım.

Sizinle paylaştığım bilgiler, bilgi ve eğitim amaçlıdır bir tıbbi tedavi yerine geçmez.

Testleriniz ile ilgili çalışmalarımız bilgi ve eğitim amaçlıdır. Bir doktor veya tıbbi klinik tedavisi için lütfen doktorunuz ile görüşünüz.

Sağlık için gereken fedakarlıkları yapmaya hazır olanlar, sağlığına kavuşmak için çoğu zaman başarılı olurlar.

Mesleki bir dil yerine çalışmalarımızın bazı sonuçları, ne yapmaya çalıştığımı daha iyi anlatabilir.

Bu çalışmalarımızın içinde beni en çok etkileyen birkaç örnek:

  • Haftada 2- 3 nöbet geçiren 7 yaşında otizmli bir çocuk, test sonuçlarına göre belirlenen doğal mikrobesin dengelemesi ile aylardır nöbet geçirmiyor. Testlerde o kadar belirgin metabolik veriler vardı ki, ebeveyn bana ilk ulaştığında bu faktörleri açıklamak için büyük heyecen duydum. Çocukta en belirgin sorun çok sık nöbetti ama, bir nöbet dosyası çalışmadan metabolik destek olarak önerdiğimiz mikrobesinler sorunu çözdü. Annenin yorumu:

Oğlum otizm ve epilepsi hastası, yıllardır nöbetleri haftada bir, iki haftada bir yada birkaç gün üst üste geçirirdi, Sevgi hanmın testlerimizdeki eksiklikleri tespit edip, verdiği tavsiyeler üzerine bir ayı geçtiği halde nöbetleri yok çok şükür. Safra için çalıştık, testleri destekleyen doğal mineral ve vitaminler kullandık bu süreçte. Sevgi hanmın diğer tavsiyelerini de uygulamayı başarabildigimizde daha da güzel gelişmelerin olacağını umuyorum.

 

  • Artık torunlarını kucağına almış bir kadın MSA hastası ile, 1 yıl önce tanıştığımızda konuştuğu tek kelime anlaşılamayacak kadar bozuktu ve hastalık ilerleyişi maliyeti sınırsız ve sayısız tedaviye rağmen durdurulamıyordu. Mikrobesin sisteminde konuşma kasının doğru çalışması için yaptığımız çalışmayla, tanıştıktan 2 hafta sonra bu hastayla telefonda tam net olarak konuşabildik. Aradan 1 yıl geçti hala net ve anlaşılır konuşabiliyor, hastalık ilerlemesi durdu ve detoksifikasyon tamamlandığında iyileşme haberlerini paylaşabilmeyi umuyorum.

 

  • 3 ve 4 yaşlarında otizm pençesindeki 2 erkek kardeşin annesi ile tanıştığımızda ‘’çocuklarımı kaybediyorum’’ diye ağlıyordu. Çocuklar cıva zehirli testlere sahipti ve görsel- algısal- komut alma gibi her tür sosyal iletişime kapalıydı. Cıva detoksifikasyonu ile 2 hafta sonra anne ‘’ konuşma geriliği hariç hiçbir otizm semptomu kalmadı’’ sözleriyle geri dönüş yaptı.

 

  • Floresan lambalardan dolayı cıva zehirlenmesi yaşayan hastanın yorumu: ‘’Yaklaşık 5 ay önce akut cıva zehirlenmesi sonrası baş dönmesi, mide bulantısı, titreme, görme bozukluğu ve ani ishal ile hastanenin aciline gittimve inanın tek yaptıkları şey oksijen vermekti kâbus gibiydi… Gitmediğim bölüm aramadığım doktor kalmadı… Keskin bir bağırsak sorunum başladı onu beyin sisi halsizlik ve kulak çınlaması takip etti yataktan kalkamayacak haldeydim… Araştırmaya başladım düzinelerce yazılar, paylaşımlar, bilim siteleri her yere bakıyordum bir şey olması gerekiyordu bu kâbustan çıkamam gerekiyordu “20 günde 14 kilo verdim” eriyordum… Sevgi hanımın paylaşımlarına denk geldim ve hemen irtibata geçtim muazzam bir bilgi birikimine sahip sevgi hanım bu konuda. Anında müdahale etti verdiği bilgiler ve yönlendirmeler her şey için çok teşekkür ederim… Son bir haftadır iyileştiğimi hissediyorum ne bir bağırsak sorunum, kulak çınlaması, halsizlik, beyin sisi nede kopacakmış gibi ağrıyan ve batma hissi yapan karaciğer ve safra sorunlarım hepsi bitmek üzere… 5 aydır ilk kez yeniden nefes aldığımı yaşadığımı hissediyorum…’’

 

  • Aşırı dürtüsel saldırganlık sorunu olan, tüm psikiyatrik ilaç, eğitim, oyun terapilerine rağmen denetlenemeyen, doktor bir babanın 9 yaşındaki kızı, çok bilinmeyen ‘’meşhur bakır toksistesi’’ önlemleri ile 1 yıllık mineral terapi süresi boyunca duyarlı, saygılı ve empatili, normal sosyal iletişim kurabildi.

 

  • Tetanoz ile ilgili timerosal (etil cıvaya dönüşür) maruziyeti ile 13 yaşında zorunlu durumlar dışında konuşmayı ve sosyal ilişkileri kesip, odasına kapanan bir çocuk. Bana ulaştıklarında 2 yıl boyunca psikiyatrik ilaç tedavileri de yardım etmemişti. Çalışmaya başladığımızda 15 yaşındaydı, cıva detoksifikasyonu sonrası sosyal ilişkilerine adım adım geri dönüyor, ailesi ile hafta sonu gezmeleri, satranç oynama, yılbaşı ağacını süsleme gibi sosyal iletişimleri kurabiliyor. Mineral çalışmaları ile de hiç geçmeyen baş ağrıları durdu. 2 yıl boyunca 2 saat bile kesintisiz uyumamıştı, şimdi 6,5 saat kesintisiz uyuyabiliyor. Annenin yorumu: ‘’Oğlum timerosal kaynaklıcıva zehirliymiş. Sanki derin uykusundan uyanmaya başlıyor.’’

 

  • Özellikle son 3 yıl boyunca sürekli bağıran, çözüm için denenmedik tedavi kalmamış, 33 yaşında ve konuşamadığı için neden bağırdığı uzamanlar tarafından anlaşılamayan bir birey için sorunu hakkında testleri konuştu, minerallere bağlı okunan, gördüğümüz tek bir metabolik hatayı düzeltmek 2 hafta içinde tüm bağırmalarını durdurdu. Annenin yorumu; ‘’Son 3 yıldır sürekli bağırma başlamıştı, kafamız gözümüz sesten patlıyordu. Uykusuzluktan had safhadaydı. Perişandık kısaca, verilen diyete ve takviyelere kesinlikle uyduğumuz halde başarı sağlayamadıkBiyofrekans tedavisini de başladık. Yine değişen bir şey yoktuBağırma en büyük sorunumuzdu. Testleri çalıştıktan sonra sanki mucize olmuştu. Bağırmalarımız ilk bir hafta içinde azalarak bitmişti. Hayretler içerisindeydim. Diyetimize de devam ediyorduk. Küçük dozlarda detoks ile de daha sakin hale gelmeye başlamıştı. Ve aradan 7 ay geçti. Oğlumda bağırma hala yok.’’

 

  • Çay tepsisi bile taşıyamayacak kadar elleri titreyen, ağzında amalgamları olan bir kadın hasta için resmi sağlık sistemi ‘’sinir sıkışması teşhisi koyarak tek çözümün cerrahi operasyon’’ olduğunu söyledi. Ağır metal testleri pozitifti, detoksifikasyon ile 2 hafta içinde ellerinin titremesi tamamen durdu. Ve tekrar etmedi. Bana ellerinin titreyen halini videoya çekip göndermesini istemiştim. Cevabı şu oldu ‘’video çekemedik çünkü ellerim artık titremiyor’’. Bana hiç titremeyen ellerinin videosunu yolladı.
  • 4 yaşında otizm teşhisli erkek çocukta çok zorlanırsa, nadiren tek kelime çıktısı vardı, alıcı dil ve aktif konuşma yoktu. Cıva detoksifikasyonundan 1 hafta sonra tekli kelimeleri kendi isteğiyle söylemeye başladı. Detoksun 4. haftasında -annenin değimiyle- mucize gibi bir şey oldu 3 ‘lü kelimelere, birkaç hafta sonra da 5 kelimelik cümlelere geçti. Annenin yorumu: ‘’Anne’’ kelimesini yalvararak söyletiyordum.buçuk yıldır bu hastalıkla mücadele ediyorum.Hep karınca misali yol aldık. Şu anda 1 buçuk yılda alamadığım yolu, 1 ayda detoks ile aldım. 

 

  • Dürtüsel ve derslerine odaklanamayan 14 yaşında bir ergen, psikiyatrik ilaçlar kullanıyordu. Mineral testlerinde çevreden gelen uyarıcılara karşı kendini kapatamadığına ilişkin göstergeler vardı. Bunlar için gerekli çalışmayı yaptıktan 1,5 ay sonra reçeteli psikiyatrik ilacını bırakabildi. Annesinin yorumu: ‘’Hareketleri, algısı, bakışında netlik gelişti. Sisli bakış gitti. Net göremiyordu sanki. Psikiyatrik İlaçları bıraktık. Duygusal gelişimi de ilerliyor. Espri yapıyor, şakalaşıyor.Oğlumda dikkati ile ilgili iyi geri dönüşler var. Özellikle takviyeler ile birlikte bu kombinasyon çok iyi geldi. Birkaç hocası geçen yıl konu tekrarlarında sınıfta soruyu tek bilen kişinin oğlum olduğunu söyledi. Bu dikkati ve hafızası açısından önemli.’’

 

‘’Sevgi Hanım’dan 2022 Mayıs sonundan beri danışmanlık alıyoruz. Bu süreçte kendisi önerdiği yöntemle ilgili olarak detaylı bilgilendirme yaptı. Saç ve oligascon testlerinin analizi ile vücudun mineral ve vitamin dengeleri ile ilgili bir rapor hazırladı. Bunların olası nedenleri ile ilgili detaylı bilgiler verdi. Bu rapor bize rehber oldu. Tavsiye etmiş olduğu yöntemler sayesinde reçeteli dikkat ilacımızı bıraktık. Onun yerine mineral dengesi için önerilen basit bir kaç önlem kullanıyoruz. Kendisinin geniş bir literatüre sahip olması, çalıştığı dosyalara ilişkin titizliği, yaşanan sıkıntılar da konu odaklı yaklaşıp ona göre tavsiyeler vermesi bizi daha isabetli sonuçlara götürdü.’’

 

  • 5 yaşında otizmli bir erkek çocuk detoksifikasyonda 1 aylık süre içerisinde el çırpması bitti ve oyun oynamada biraz daha gelişti. Ayrıca daha çok konuşmaya çabalıyor.

 

  • 5 yaşında otizm spektrumundaki çocuk detoksifikasyon sürecinde değişiklikler göstermeye başladı. Annenin anlatımıyla bu gelişmeler: ‘’Farklı ve güzel cümleler kurmaya başladı, oyun oynaması ve iletişimi çok daha ilerledi. Öncesinde aşina olamadığı kişiler ile konuşma ve göz teması kurma isteği yoktusadece aşina olduğu ve ailesiyle göz teması kurup konuşuyordu. Bizim bu süreçte kazanımlarımız; tanımadığı kişiler ile göz temasında artış, iletişim kurma isteği ve konuşması… Akranlarına ilgi duyma, onlarla oynamak istemesi. Sembolik oyunlara katılımdaki artış, ufak tefek bahaneler üretme yeteneği, ki bu bizim için çok önemliydi.’’

 

  • Elleri titreyen bir başka hastanın detoksifikasyon tecrübesi: ‘’Tencereye tuzunu koyarken hep ıskalıyordum, tuzun yarısı tencereye yarısı dışarı gidiyordu. Detokstan 1 yıl kadar sonra bu durumum yok artık. Ellerim de titremiyor. El bileklerimdeki sinir sıkışmasından kaynaklandığınısöylemişti doktor. Bilmediğimiz içimizde gerçekleşen başka iyileşmeler de olduğunu düşünüyorum.’’

 

  • 92 yaşında yatalak ve burundan beslenmeye geçmiş bir erkek hastada mikrobesinler ile yutkunma kaslarının işlevini destekledik ve çalışmanın 21. gününde normal öğün yiyebildi. Yutkunma %70 düzeldi.

 

  • 32 Yaşında bayan hasta, zayıf romatoid artrit semptomları dışında belirgin sağlık problemi yokken, timerosal (etil cıva) uygulaması sonrası, sağlığında hızlı ve dramatik bir değişim yaşadı. Uygulama gecesi ‘’beyninin adeta yandığını ‘’ tarif ediyor. Son derece aktif ve sosyal yaşamı varken, üst üste farklı sağlık sorunları yaşamaya başladı, sürekli ağlama, kaygı, depresyon, kas kontrolsüzlüğü, titremeler. Başvurduğu uzmanlar, testlerinde sorun bulamıyorve psikiyatri kliniklerine yönlendiriyordu. Sağlık klinikleri ve hastanelerden aradığı çözümleri bulamadı. Çoğumuz gibi, hastane ve kliniklerde, çözüm arama sırasında, çok büyük bir mali bütçeyi, hiçbir yol gösterici önlem alınmadığı halde hızla tüketti. Gurubumuza ulaştığında kendisine ağır metal hasarı ve mineral destekleri için özel çalışma yapıldı, ağır metallerin neden sağlığını büyük bir hızla ters yüz ettiğine ilişkin aradığı bir çok cevabı artık görebiliyordu. 6 ay sonra sağlığındaki dramatik bozuma, örnek olacak kadar iyi bir performansta iyileşme yönünde değişime dönüştü. Kendisiyle ilk konuşmalarımızın hemen hemen hepsinde, büyük kaygı bozukluğu yaşıyordu, her görüşmede sürekli ağlıyor, ne yapacağını bilmediğini söylüyor, onu tedavi edebilecek bir sağlık kurumu veya uzman referansı istiyordu. Neyse ki, resmi ve özel sağlık hizmetlerinin ağır metaller konusunda hakimiyet ve tecrübe yetersizliğini kısa sürede fark ederek, en önemli kazanımın, kendisini bu konuda eğiterek çözüm yollarına adapte olmak olduğunu fark etti. Yaklaşık 1 yıl sonunda ki değişimde, karşımızda tüm problemlere sabırla yaklaşan, sorunların büyüklüğüne değil, çözümlere odaklanan, eski özgüvenini yeniden kazanmış, ne ile mücadele ettiğinin farkında genç bir anne var. Sağlık problemlerinin büyük bölümü çözülmüş durumda. Kalanları kendisi toparlayacak ön görüye sahip. Aradan geçen 1 yıl süreden sonra hastanın yorumu: ‘’Ben 1 yıl dolacak 09 Aralık 2023 tarihinde ve 1 yıl süren çok zorlu bir sınav verdiğime inanıyorum. Başıma gelenleri şu cümle en güzel tanımlıyor: “1 Gecede Dünyam Karardı” ne dram, ama çok zordu. Beynimin şiddetli yanması ile belden aşağım şiddetli titremeye başladı ne olduğunu anlayamadık ve bunlar benim cıva ile ilk semptomlarım oldu. Sonra 6 ay boyunca devam etti. 6 ay boyunca var olan semptomlarım şunlardı: Şiddetli parkinson gibi titreme, ağlama krizleri ama ne ağlama, ciddi derecede unutkanlık, halsizlik, her yerimde şiddetli seğirme, miyokloni tüm bedenimde (Genellikle uyku halinde aniden irkilmeler yaşanır), kas kasılması, kas yırtılması hissi, kramplar, otistik hareketler, gece yatarken istemsiz el kol hareketleri, sinir yanması tüm sinir sisteminde yanma, beynimde acı, bıçaklanma gibi, el ayaklarda üşüme buz kesme, sonra yanma, gözlerimde şiddetli bulanıklık, sağ kulakta çınlama, poşet gıcırtısı gibi, sağ göz üzerinde batma, sağ göz kapağında çekilme, kabızlık ve karın şişmesi hamile gibi, tüylerde ürtperme, kalp ritminde bozukluk 140 -147 e kadar çıkan, normalde 60-90 arasıdır, tansiyonda değişiklik 14–5 gibi değişik rakamlar, fenalaşmalar, mide bulantısı, ilk 2 ay uykusuzluk hastalığı. Şu anda bunların bir coğu gitti.’’

 

  • Ağzında çok sayıda amalgamı bulunan ve bazıları güvenliksiz sökülen yetişkin hasta; bu yüzden hafıza sorunlarıve kronik yorgunluk yaşıyordu. Detoksifikasyonla geçen 1 yıl süreden sonra hastanın yorumu: ‘’Aslında benim kronik sorunlarım yoktu hafızam ve yorgunluğum vardı. Yorgunluk tamamen geçtiHafızam git gide iyiye gidiyor. Eskiden isimleri unuturdum. Şimdi iyi sayılır. Bazen tv deki yorumcuların isimlerini hatırlamaya çalıyorum ve hatırlıyorum bu da beni sevindiriyor.’’

 

Mineral metabolizmasındaki ipuçları, sağlık labirentlerinde bana ve danışanlarıma o kadar çok yardım etti ki;  birlikte çalıştığımız insanların benim için kullandığı lakap: MİNERALLERİN SEVGİLİSİ SEVGİ…  Bunu çok sevdim ve benim yeni sloganım oldu…

İşte detaylar:

https://www.detoks.org.tr/agir-metal-detoksu-ve-mineral-terapi-sonuclari-vaka-sunumlari/

 

Test çalışması örnekleri

https://www.detoks.org.tr/otizm-ve-dehb-farkliliklarinda-mineral-testlerinin-gucu/

 

https://www.detoks.org.tr/2-ay-ara-ile-yapilmis-bir-danisan-mineral-testindeki-gelismeler/

 

1- Neden mineraller test edilir?

Tek başına iki Nobel alan tek isim Linus Pauling kariyerinin sonunda, yaşayacak başka bir hayatı olsaydı, muhtemelen mineral dengesizliklerinin tüm kronik hastalıkların temel nedeni olduğunu kanıtlayabileceğini söylemiştir. Metabolizmamız dokularımızın içindeki hücrelerimiz de gerçekleşir ve tüm metabolik süreçleri yöneten enzimler, sıvılar, hormonlar, hücresel elektriksel iletişim, bağışıklık gibi aklınıza gelen tüm süreçlerde mineraller kofaktördür. Mineral seviyeleri ve birbirlerine olan oranlarına bakarak, sağlığı bozan işlevleri bir check-up yapar gibi tarayabilirsiniz. 

 

Yani saç dokusundaki mineral seviyelerine bakarak

  • enzimler,
  • sıvılar (lenf, safra, kan dolaşımı, idrar, gözyaşı, beyin omurulik sıvısı vb.)
  • hormonlar,
  • hücresel elektriksel iletişim,
  • bağışıklık,
  • kan şekeri,
  • tiroid fonksiyonu,
  • karaciğer fonksiyonu,
  • enfeksiyon eğilimi,
  • metabolik asidoz,
  • ağır metal zehirlenmesi
  • ruhsal dengesizlik yaratan faktörler
  • hatta kanserojen gelişimgibi aklınıza gelen tüm fiziksel süreçler taranabilir.

 

Çünkü vücutta iyi işlemeyen her biyolojik faaliyet, bir veya birkaç mineral üzerinde derin izler bırakır. Bazısını, yükseltir, bazısını tüketir.

2- Minerallerin enzimleri nasıl etkilediğine bakalım:

Enzimlerin çalışması için olmazsa olmaz kofaktörler, minerallerdir. Bu yüzden herhangi bir mineral dengesizliği, bazı enzimlerin çalışma fonksiyonu hakkında bilgi verebilir. Mesela çinko eksik birininin, çinko enzimleri iyi çalışmayacaktır ve bu çinkoya bağlı yüzlerce sağlık faktörünü gözden geçirmemizi sağlar. Mineraller enzimler için bir arabanın kontak anahtarı gibidir, kontak anahtarı olmadan araba çalışmaz. Yani doğru mineral, enzime bağlanmadan, enzim çalışmaz. 

 

Bu bir enzimin blokasyonu:

Eğer enzimlerde, mineral bağlanma bölgelerine metaller bağlanırsa, enzimler artık çalışamaz; bloke olur.

Hangi metalin, hangi minerali taklit ederek enzimlere bağlandığını bilirsek, testlerdeki mineral ve metallere bakarak, hangi enzimlerin bloke olduğunu anlayabiliriz.

Mesela çinko eksik bir çocukta alkalen-fosfataz enzimine, çinko yerine kadmiyum veya cıva bağlandığında (kadmiyum çinkoyu taklit edebilir, cıva çok şiddetli çinko eksikliği ile sonuçlanır), beyin elektriksel aktivitesi aşırı uyarılır ve bunun sonucu birey, düşük GABA ile denetimsiz dürtülerle mücadele eder veya daha ciddi sonuçla epileptik nöbetler oluşabilir.

Bunu bir mineral testinde görebiliriz.

3-Eğer bir enzimde, metaller mineraller yerine geçerse sonuç:

Vücudunuzun istediği 1. resimdir, ama sonuç 2. resimdir.

Vücudun yapmak istediği doğru enzim 1. resimdir, ama metaller mineraller yerine geçerse elde edilen enzim 2. resimdir.

 

4- Mineraller ile sadece fiziksel sorunlar değil, aynı zamanda duygusal ve davranışsal sağlık problemleri de tespit edilir, peki nasıl?

Duygularımızı Test Edebilir miyiz? 

Bir insanın  vücudunun metabolik koşulları  onun nasıl hissettiği ile yakından ilgilidir.

Çünkü davranış ve tepkilerimizi belirleyen kimyasal nörotransmitterlerimiz  vücudumuzun biyolojik şartlarına göre üretilir.

Sağlıklı bir biyolojik denge, sağlıklı bir ruh halini yaratabildiği gibi,  dengesiz bir biyoloik yaşam tarzı ise dengesiz ruh halini yartabilir. 

Hepimiz elektro-biyo-kimyasal bir makineyiz.

Besinleri, suyu, oksijeni, güneş ışığını vb. elektro-biyo-kimyasal yollarla yakıt olarak kullanır ve enerji üretiriz.

Canlı olmamızın temel tarifi budur !!!

Bu yüzden ’beden ve zihinden’’  oluşan ayrılmaz bir  makine gibiyiz.  

Yakıtımız  yediğimiz maddeler, onu enerjiye çeviren ise biyolojik vücut koşullarımızdır.

Bu yüzden beden ve zihin hastalıkları birbirinden ayrı gelişmez ve ayrı tedavi de edilmez. 

Elektro- biyo- kimyasal yakıtla çalışan bedenimiz, iyi çalışmak için ilaçlara değil, doğal yakıtlarına ihtiyaç duyar.

Psikoloji, sadece ne hissettiğimizle , klasik tıp ise fiziksel testler ile ilgilenir.  İkisini bir arada değerlendirmezler.

Eğer hangi biyolojk işlevde sorun olduğunu testler ile görebilir ve bunun vücudumuzdaki elektriksel iletişimde neleri etkilediğini bilirsek bedenimiz ve ruhumuz arasındaki köprüyü de kurmuş oluruz. 

Neye tepki verdiğimizi bulursak, bizi hasta eden şeyi de bulmuş oluruz.

Şimdi bedenimiz olan bu elektro-biyo-kimyasal bir makineye, çok iletken ağır metallerinde katıldığını hayal ediniz, ortaya çıkacak kısa devre tüm zihinsel ve fiziksel sağlık koşullarımızı bozmaya yetecektir.

Hasta sağlığında beklediği değişimin sorumluluğunu almak isterse araştırılacak ve ilerlenecek çok fazla yol vardır.

Bozuk sağlık koşullarını tersine çevirip, umut edilen sonuçları almak için, insanların gerçekten değişmeye hazır olması gerekir.

Başlangıçta, yaşadıklarımı anlattığımda veya hasta insanların mineral testlerini okuduğumda, ‘’eğer birinin semptomlarına sebep olan sorunun ne olduğunu çözebilirsem ve onlara bunu açıklayabilirsem, değişim yolculuğuna başlamaya hevesli olurlar.’’ diye düşündüm. Ve herkesin bu açıklamaları referans alıp kolaylıkla ilerleyebileceğini düşündüm.

İnsanların sonunda aynı kendilerine benzer şeyler yaşayan ve zorlu bir yoldan kronik hastalıklarda modern tıbbın çaresizliğini yaşayarak, yenmeyi başaran bir rehberle, sağlık yolunda eksiklerini anlayan ve davalarını savunan birinin desteğine sahip olduklarına sevinerek, sağlık için daha çok motive olacaklarını düşünmüştüm.

Bazılarımız açılan yeni kapıları çok iyi anlayıp, yeni bilgileri keşfettikçe ilerlerken, bazılarımız ise her şeyi çok fazla karmaşık bulur ve yol alamaz. Aslında fark oldukça basittir; çünkü bazılarımız gerçekten değişmek istemez. Sağlık sorunlarının azalmasını ve bir gün tekrar eskiden olduğu gibi yaşamayı ümit edenler çoğunluktadır.

Düşünün eski hayatınızdaki alışkanlıklarımız ve aldığımız sağlık hizmeti doğru olsaydı hiç hastalanır mıydık?

Değişime hazır olmadığımızda bahaneler bulmaya, kendimizi sabote edecek yollara kaymaya, programın çalışmadığına kendi kendimizi ikna etmeye çalışırız. Sorunun bizde değil, dışarıda olması çok kolaydır çünkü.

‘’Neyi eksik ya da fazla yaptık, neyi yanlış yaptık, neyi daha fazla geliştirmek ve keşfetmek gerek? ’ bunları çözmek ise oyalayıcı, yorucu ve sorumluluk almayı gerektirir. Çoğu zamanda, kimse size inanmadan devam etmeyi gerektirir.

Bazen tüm yardım edebilecek bilgileri fark etmeden, görmezden gelip, yine kendimizi yenilgiye uğratmak için uğraşmaya eğilimli olabiliriz. Bu iyileşme serüveninde çok fazla gerçek yanlış yollara girip çıkmanın hastayı uğrattığı bir duygusal dejenerasyondur.

Değişime hazır olamayanlar ilerleyemez, çünkü değişim, dışarıdan etkenler ile gerçekleşen kurban hikayelerini bırakıp adım atmak, kendi sağlık sorumluluklarını almak, ilerlemek için kendi eksiklerini geliştirmek anlamına gelir.

Yenilgiye meyilli olmayınız.

Bazen tüm gerekenleri yapsa da fiziksel koşulları değişime cevap vermeyenlerimiz var. En çok yakın hissettiğim ve hayran olduğum insanlar onlar. Burada isim vermesem de kendilerini çok iyi biliyorlar. Tüm sorunlara rağmen mücadele etmeyi bırakmayan ve asla son adımı kabul etmeyen, hep atılacak yeni adımlar arayan. Ben de, 3 yıl boyunca her tedavi ile daha fazla sağlık çöküşüne giden ve sonunda vücudu en basit fonksiyonlarını bile yerine getiremeyen çaresiz bir hasta oldum, büyük bir uçurumun dibinden bana inanan tek bir kişi kalmadığında, yine de geri tırmanmak zorunda kaldım..

En önemli dersimiz, her şeye rağmen yenilgiye meyilli olmamak ve her şeyi dışarıdan beklememek olmalı.

Çoğu kişi sağlık yolculuğunu tersine çevirmek için gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapıyorlarmış gibi gözüküp çok yüzeysel bir şeyler yapar. Modern tıp yaklaşımı her semptoma karşı bir kimyasal ilaç kullanmak için insanların beyinlerini yıkamıştır. Semptomların sebeplerini anlamak yerine, kimyasal ilaçlarla bastırdıkça her geçen yıl sağlıkta düşüş yaşanır. Şifa için doğal tıp hakkındaki gerçeği fark etmek zaman alacaktır, birçok hasta, bir bitki, vitamin, mineral kullanırım ve sorunlar mucizevi bir şekilde düzelir diye düşünür, bu ilaçlarla çare arayan modelle aynı zihniyeti içerir. Bilincimizde değişiklik yapmadan hapları veya takviyeleri almak, ilerlemeyi kısıtlı bırakır. Aslında zorlukların en büyüğü, tedavinin önündeki engeli arayıp bulmaktır ve hem fiziksel, hem zihinsel, hem de enerjisel olarak ihtiyaç duyulan gerçek değişiklikleri yapmak, mutlaka gereken ilk adımdır. Sağlığımızı destekleyecek biyokimyamızı optimal sağlığa taşımanın yolu buradan geçer.

Gerçek bir ilerleme, değişmeyi ve konfor alanımızdan çıkmamızı gerektirir. Sorun, çoğu kişinin hem değişmek ve hem de kendi yollarına bağlı kalmak istemesidir. Duvarı yıkmak asla kolay değildir ve bizi bu zor duruma sokan gündelik alışkanlıklarımızı sorgulamamız gerekir.

İyileşmenin Anahtarı…

Hastalığınız için çare değil neden aramalısınız… Kronik ağrıların ve kronik hastalıkların tümünün, bir ya da birkaç kaynağı ve nedeni vardır. Nedenini bilmeden ilaç almak, bedene zarar verir ve gerçek iyileşmeye müdahale eder. 

Hastalık kaynağımıza dikkat etmenin zamanı geldi. Kendinize yardımcı olabilirsiniz. İyileşme ancak gerçek şifa içinde olur.

Neden Hastalandığınızı Bilmeden Çaresini Bulamazsınız !!!

  • metal zehirlenmesi nedendir
  • kanser sonuçtur
  • kronik ağrı sonuçtur
  • otoimmün hastalıklar sonuçtur
  • kronik hastalıklar sonuçtur

Metabolizmada hastalığa sebep olan nedenleri öğrendiğinizde onu tedavi etmeyi de öğrenmiş olursunuz. En iyi doktor veya tedavi, neyin metabolizmayı bozduğunu keşfetmektir.

Tıp uzmanı olmaya ve modern tıp, kanser tedavileri veya doğal ilaçlar lehinde veya aleyhinde iddiada bulunmaya gerek yok. Bakış açınız, iyileşmenin en önemli bileşenidir.

Kansere, kronik ağrıya, otoimmün veya kronik hastalıklara neyin sebep olduğu konusunda gerçeği söylemenin zamanı geldi. Vücudun nasıl çalıştığını öğrenmenin zamanı geldi, böylece kişi kendini güçlendirebilir ve istilacı farmasötik ilaç bağımlılığı olmadan sağlığını düzeltebilir.

İyileşme konusundaki gerçek deneyimim; kronik kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva zehirlenmesinin yeterli neden olabileceğidir. Bu yavaş ve metodik katiller, sizi sessizce ölüme götürür veya hayatta kalmanız için içinizdeki savaşı uyandırır.

‘’ Önce neden hastalandığınızı anlayın, sebebi bulamazsanız iyileşemezsiniz‘’, bu kronik hastalıktan, iyileşmeye giden yolculuğun rotasıdır.  İyileşmek için mükemmel tasarlanmış bedenimiz olan makinenin nasıl işlediğini anlamaya ihtiyacımız var.

Onu nasıl destekleyeceğinizi ve ondan ne bekleyeceğinizi öğrenip, bedeninizi anladığınızda, hasta ise, iyileşmesine izin vermek için üzerinize düşeni yapabilirsiniz.

Beklentiler her şeyi değiştirir.

Yıllarca süren kronik kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva zehirlenmesinden sonra, iyileştim ve artık sağlıklı ölmeyi bekliyorum.

Sevgi Kaya

Mimar – DEÜ Mimarlık Fakültesi Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti

Mineral Master – İntelligent Nutrition Canada

Ağır metal zehirlenmesi ve Kronik Toksisite – Bütüncül Tıp Okulu-

Naturopati – Apiterapi Uzmanı -Riccon Academy Switzerland

 

Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz