Beslenme Alışkanlıklarımıza Bağlı Metabolik Asidoz Sağlığımıza Ne Yapar?

FAZLA ŞEKER VE UNLU GIDALARLA BESLENMEKTEN BAHSEDİYORUM.

Yüksek şekerli, unlu, ekmek, kek, börek, makarna, pilav gibi tüm basit karbonhidratlar ve paketli gıdalar, (hatta bazıları için süt şekeri/ laktoz bile) içeren tüm gıdalar ile beslenen, kronik hastalıkları olan ve sağlık çözümü arayan hastalar için, alışkanlıklarını değiştirmedikleri sürece sağlık önlemleri çalışmaz.

Çünkü bu besinler asidozu kronikleştirir.

Bu kronik toksisitenin masum gözüken, en sinsi ve hasar verici yönüdür.

Çoğu kişi yanlış beslenme şekli ve vücudu alkalize edememenin kendilerini veya çocuklarını çok fazla hasta ettiğinin farkında değil. 

Metabolik Asidoz Sağlığımıza Ne Yapar?

• Laktik asit birikimi yapar

Öyleyse başlığı değiştiriyorum:

Metabolik Asidoz Kaynaklı Laktik Asit Birikimi Ne Yapar?

• Şiddetli metabolik asidoz,
• Eklem ağrıları,
• Kanser,
• Hiperglisemi,
• Daha yüksek kalp atış hızı, daha yüksek solunum hızı (Bunlar kan basıncı, tansiyon ve kalp ritim bozukluklarına sebep olur)
• Düşük bikarbonat seviyeleri
• Yüksek laktat seviyeleri, (yüksek laktat doku hasarını temsil eder)
• Böbrek sorunları (idrar miroalbumüni) ile el- ayak parmakları gibi ince kılcal damarlarda kan akışının azalmasıyla uyuşma ağrı gelişebilir. İdrar mikroalbümini azalır. Mikroalbuminüri nedir? Böbreklerimizin en önemli görevi, kandaki zararlı maddeleri süzerek vücuttan atılmasını sağlamaktır. Sağlıklı bir böbrek sadece kandaki zararlı –atılması gereken- maddeleri süzer, vücudumuz için yararlı olan maddelerin ve proteinlerin kanda kalmasını sağlar. Kanımızdaki proteinlerin % 60’ı karaciğer tarafından sentez edilen “albumin”dir. Şeker ve yüksek tansiyon gibi hastalıklar zaman içinde böbrek damarlarının ve epitelinin bozulmasına neden olurlar bu da süzme fonksiyonunun bozulmasına neden olur, bu kişilerde idrarla daha fazla albumin atılır.
• DKA (diyabetik keto asidoz),
• Mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı gibi gastrointestinal şikayetler görülür.
• Ketonemi (kanda anormal derecede yüksek ketonlar),
• Sitrik asit (Krebs) döngüsüne piruvatın giremesi (bu daha şiddetli laktik asit biriktirir), 
• Diyabetik retinopati,
• Diyabetik nöropati,
• Ters hiperglisemi kaynaklı endotel disfonksiyonu. Bu dokulara oksijen ve besin sağlamak amacıyla var olan damarlardan yeni damarlar oluşum sürecidir. Endotel disfonksiyonu, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kronik kalp yetmezliği, periferik arter hastalığı, diyabet, kanser ve preeklampsi gibi çeşitli hastalıkların patogenezinde rol oynarlar.
• Piruvattan asetil-CoA’ya , α-ketoglutarattan süksinil-CoA’ya dönüşümü ve krebs döngüsü blokasyonu. Yani krebs döngüsüne giremeyen kofaktörler ve bunun yerine laktik aside dönüştürülür. (Laktik asitin sonuçları = metabolik asidozun sonuçlarıdır.)

Metabolik laktik asit ile doku ve plazmada bir çok mineral ve mikrobesin seviyeleri arasında negatif bir korelasyon bulunur. Testlerin bu gözle göden geçirilmesi gerekir. Ve metabolik asidoz faktörleriniz belirlenip düzeltilebilinir.

Metabolik asidoza sebep olan mineral ve mikrobesin eksikleridir ama, yanlış beslenme ve yaşam tarzımızın bu mineral ve mikrobesin elksiklerini körükleyerek metabolik asidozu arttırdığını biliniz.

Pek çok sağlık sorunun mineral ve mikrobesinlere bağlı çözüm yollarını sürekli savunan ben, bu yanlış yaşam tarzı ve yanlış beslenme (şekerli ve unlu basit karbonhidratlı beslenme) ile çözüm yollarının kapandığını önemle vurgulamak istiyorum.

Laktik asit seviyeleri ile kan ve dokuda birçok mineral ve mikrobesin seviyeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ters veya doğrusal ilişkiler vardır.

Bu ilişkiler, hastalığın ciddiyeti de dahil olmak üzere potansiyel karışıklıklar düzeltildikten sonra bile anlamlı düzeyde yüksek kalabilir.

Halsizlik. Baş ağrısı. Endişe,huzursuzluk. Abdominal ağrı. Bulantı-kusma. Kusmual solunum. Oryantasyon bozuklukları.

Bunları tespit etmek ve düzeltmek, vücudun metabolik laktik asidozla baş etmesini destekler.

Öyleyse başlığı  tekrar değiştiriyorum:

Metabolik Laktik Asidoz Kaynaklı Gizli Diyabetin Yol Açtığı Hastalıklar (Komplikasyonlar) Nelerdir?

Mikrovasküler ve Makrovasküler Bozukluklar

• Retinopati: Gözün damarları ve retinanın bozuklukları
• Diyabetik Nefropati: Böbreklerdeki kılcal damar bozukluğuna bağlı bozukluklar
• Nöropati: Çevresel sinirlerde görülen bozukluklar

Makrovasküler Bozukluklar (Hızlanmış damar sertliği olarak tanımlanır; bu da kan basıncı sorunları ile tansiyon hastalıkları, kardiyovasküler sorunlar ve eklem kılcal damarlarına yeterli kan ulaşamaması yüzünden eklem ağrıları olarak ortaya çıkar.)

• Kalbi besleyen damarlardaki (koroner damarlardaki) olaylar
• Beyin damarlarında tıkanma ve kanamaya bağlı olaylar
• Bacak ve ayak damarlarında daralma ve tıkanmaya neden olan olaylar

Metabolik laktik asidozun diyabete bağlı kronik olaylarının belirtileri ortaya çıktığında, çoğu zaman tedavi yönünden yapılabilecek girişimler sınırlı olmaktadır. Bu nedenle tüm hastalar teşhis beklemeden, şikayetler henüz yakınma düzeyindeyken, mutlaka metabolik laktik asidozu azaltacak önlemleri öğrenmeli ve uygulamalıdır.

• Başlangıçta fark edilemeyen yüksek metabolik laktik asidozlu birçok hastada önemli karın ağrısı var olabilir.
• Wernicke ensefalopatisi, olan alkolik hastalarda, diyabetik ketoasidoz /DKA tetiklenebilir.

Metabolik laktik asidozu düzenleyen mineral ve mikrobesinler, diyabetik ketoasidoz /DKA’da laktik asidoz için düzeltilebilir bir risk faktörünü temsil eder.

Bu düzenlemeler ve doğru beslenme, doğru yaşam tarzı değişiklikleriyle; diyabetik ketoasidoz /DKA’da semptomların azalması neredeyse garanti edilir.

DİKKAT: Şekerli, unlu, kek börek, makarna pilav gibi tüm basit karbonhidratlar ve paketli gıdalar, hatta süt şekeri/ laktoz içeren tüm gudalar beslenmeden çıkarılmalıdır. Aksi halde metabolik asidoz önlemleri çalışmaz.

DİKKAT: Eğer testte asidozu kontrol edecek alkalizasyon mineral ve kofaktörleri eksikse, test verilerine göre takviye edilmelidir.

Vücudumuz sürekli olarak homeostazı veya tam dengeyi korumak için çalışır. Bu, pH seviyelerimizi çok alkali veya çok asidik olmaktan sıkı bir şekilde düzenlemeyi içerir.  Vücutta sağlıklı bir pH seviyesini desteklemek için gereken verilerin çoğu testlerinizde bulunur.

Enflamatuar reaksiyonlar yaratan asit koşullarını nötralize etmedikçe, inflamasyon kaynağını kontrol edemezsiniz.

Bu nedenle metabolik laktik asidoz mücadelesi, sizi bir dizi kronik enflamatuar ve otoimmün hastalıktan korumada büyük fayda sağlayacaktır.  

Vücudun ph’ını  dengeye sokma çabası aslında vücudumuzun bize sunduğu bir mucizevi tedavidir.

Vücudumuzun ürettiği asidi yönetme (nötrleştirme ve boşaltma) yeteneklerimizin azalması, yaşlanma ve hastalıkların nedenidir. Bu insanların diyabet, hipertansiyon, osteoporoz vb. diğer birçok dejeneratif hastalık sanılan şeydir.

Ve asidi yönetemediğimiz için asidik atıkları vücudumuzda biriktiririz. Bu atıklar kolesterol, yağ asidi, ürik asit, ürat, sülfat, fosfat, böbrek taşı, damar tıkanıklığı, kan dolaşımı sorunları, kan basıncı ve tansiyon, eklem sorunları, sinir sistemi kayıpları, sindirim fonksiyon kaybı, DNA-RNA tamir kayıpları,   vb. olarak karşımıza çıkar.

Bu nedenle, vücudumuzu alkalize etmeye başlamak işin başıdır.

Optimal alkalizasyon sindirimi ve besin emilimini artırır, enerji seviyelerini yükseltir, hücreleri detoksifiye eder ve bizi kronik hastalıklardan arındırır.

Metabolik Asidoz seviyeleri, serum bikarbonat girişi ile doğrudan ilişkilidir.

Yeterli bikarbonat düzeyleri ph’ı dengeleyerek asidozu önlemeye yardım eder. Ancak bikarbonat almak değil etkisini mitokondrilere iletebilmek  çalışır. Bunun için Mitokondriyal Kokteyl içmek gibi.

Şimdi düşünün, testlerinizde alkalizasyon için gereken temel faktörleri keşfetmek için desteğe ihtiyacınız olabilir mi?

Kesinlikle evet…

Çünkü hasta değilsiniz, fazlasıyla metabolik asidoza ve kronik toksisiteye sahipsiniz.

Mevcut sindirim bozukluklarının salgınının birincil nedeni, modern popülasyonda son derece yaygın olan kronik metabolik asidoz olabilir:

https://detoks.org.tr/kronik-metabolik-asidoz-sindirimi-ve-pankreasi-nasil-yok-eder/

 Ağır Metal- Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.