Çocuklarda Davranış Bozuklukları Ve Ağır Metaller

Çocukluk dönemi davranış bozuklukları salgını dünyayı sarsıyor. Araştırmalar, ağır metal toksisitesinin, DEHB, otizm spektrum bozukluğu ve tikler de dahil olmak üzere çocukluk dönemi davranış bozukluklarının altında yatan nedenlerinden biri olabileceğini göstermektedir. Ağır metallerle davranış arasındaki ilişkiyi, ağır metal maruziyetinin birincil kaynaklarını ve detoksifikasyonun çocuklukta davranış bozukluklarının tedavisinde neden faydalı olabileceğini öğrenmek için okumaya devam edin.

-Chris Kresser, M.S.

Davranış Bozuklukları: Çocuklarımızı Engelleyen Pandemi

Cıva, Kurşun, Manganez, Alüminyum, Arsenik

Çocukların enerjik olmaları ve arada sırada dikkati dağılması, üzülmesi veya tartışması normaldir. Bu davranışlar yıkıcı hale geldiğinde ve çocuğa veya başkalarına zarar verdiğinde, davranışsal bir bozukluk teşhisi konulabilir. Son araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki altı çocuktan birinin

• Dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu (DEHB),
• Muhalif yetersizlik bozukluğu,
• Otizm spektrum bozukluğu (ASD),
• Anksiyete bozukluğu,
• Öğrenme bozukluğu
• Ve gelişimsel ve davranışsal bozukluklardan etkilendiğini gösteriyor.

Nöroloji uzmanları Philippe Grandjean ve Philip Landrigan’ın The Lancet in Neurology’deki 2014 raporuna göre “nörogelişimsel toksisitenin sessiz salgını”, dünyadaki çocukları engelliyor ve DEHB, ASD ve diğer davranış bozukluklarının meteorik yükselişine katkıda bulunuyor. 

• Çocuklarda hızla artan davranış bozukluğu oranlarından ne sorumludur?
• Araştırmalar,ağır metal maruziyetinin nörogelişimsel toksisiteyi desteklediğini ve çocuklukta görülen davranış bozukluklarının altında yatan nedenlerden biri olabileceğini göstermektedir.

Cıva

Çocukluk çağında cıvaya maruz kalma, öncelikle deniz ürünleri ve diş amalgamları tüketimi ile gerçekleşir.

Cıva, doğrudan kan-beyin bariyerinden geçen, beyin dokusunda ve omurilikte biriken, nörolojik fonksiyonu bozan güçlü bir nörotoksindir.

Çocuklar özellikle cıva cıvalarının zararlı etkilerine karşı hassastır ve gittikçe artan bir araştırma grubu, cıva maruziyetinin artan davranışsal bozukluk riski ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Kordon kanı örnekleri ile ölçülen doğum öncesi cıva maruziyeti çocuklarda DEHB belirtileri ile ilişkilidir.

44 çalışmanın sistematik bir incelemesi, cıva seviyelerinin tam kanda, kırmızı kan hücrelerinde ve otizmli deneklerin beyinlerinde, normal çocukların ölçüm kontrollerine kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu sonucuna varmıştır.

Ortam havasındaki cıva içeriği, çocuklarda otizm sıklığının artmasıyla bağlantılıdır.

Düşük cıva seviyeleri bile gelişmekte olan beyine zararlıdır ve öğrenme güçlüğü ile ilişkilendirilmiştir.

Ağır metaller çocuğunuzun davranış bozukluğunda rol oynayabilir. Maruziyetinizi nasıl azaltacağınızı öğrenin.

Kurşun

Kurşun, çocuklarda gelişen sinir sistemini olumsuz etkileyen yaygın bir çevresel toksindir. Çocuklar, 1978’den önce inşa edilen evlerde boya parçacıkları, toz ve su borularının yanı sıra kir, içme suyu ve hava kirliliğine maruz kalabilirler.

Hayvan çalışmalarında doğum öncesi, kurşuna maruz kalmanın, beyindeki sinapsları değiştirdiği, nörotransmisyonu ve öğrenme davranışlarını bozduğu bulunmuştur.

Eski bir kurşun rafinerisinin bulunduğu yere yakın büyüyen çocukların DEHB riski daha yüksek olduğu tespit edildi.

Çok düşük kurşun seviyelerinin bile beyinde ve çocuklarda davranış üzerinde olumsuz etkileri vardır. CDC’nin dL kan başına 5 µg kurşun eşiğinin bile altındaki 1.8 µg / dL’den düşük kan kurşun seviyeleri, DEHB riskinin artmasıyla ilişkilidir. Bu, çocuklarda kurşun maruziyeti için güvenli bir sınır olmadığını gösterir.

Manganez

Manganez, vücut tarafından antioksidan enzimler oluşturmak, karbonhidratlar ve amino asitlerin metabolizması için ve kemik gelişimini ve yara iyileşmesini teşvik etmek için vücudun az miktarda ihtiyaç duyduğu bir iz elementtir. Yeşil yapraklı sebzeler, çay ve baklagiller gibi yiyeceklerde bulunur. Bununla birlikte, manganez toksisitesi, kimyasal üretim ve kaynak gibi yerlerden gelen manganez tozu solunduğunda veya içme suyunda yüksek düzeyde manganez bulunduğunda ortaya çıkabilir.

Mangan maruziyeti DEHB ile ilişkilendirilmiştir. 

İçme suyu yoluyla yüksek manganez seviyesine maruz kalan çocukların, azalmış entelektüel fonksiyon ve davranışsal problemler yaşadığı bulunmuştur.

Alüminyum

Alüminyum, bir gıda katkı maddesi olarak ve metal tencere, içecek kutuları, antasitler ve ter önleyiciler gibi çok fazla yerde kullanılan yaygın bir ağır metaldir. Alüminyum, dikkat, hafıza ve öğrenmedeki performansın yanı sıra diğer sağlık sorunlarıyla ilgili olarak azalan performansla ilişkilendirilmiştir.

Arsenik

Arsenik, endüstriyel üretim işlemlerinin bir yan ürünü olarak yaygın olması nedeniyle toprak ve yeraltı sularında yaygın bir kirletici haline gelmiştir. Arsenik içeren ilaçlar ile beslenen endüsteriyel olarak yetiştirilmiş kümes hayvanlarında, yumurtalarında ve Hindistan ve Kaliforniya dışındaki bölgelerde pirinçte yüksek seviyelerde bulunur.

İdrar arsenik seviyeleri, çocuklarda azalmış IQ ile ilişkilendirilmiştir. 

Ağır Metaller Beyne Nasıl Zarar Verir?

Ağır metaller kan-beyin bariyerinden geçer ve beyin dokusunda birikir. Beyinde olduklarında, çeşitli mekanizmalar aracılığıyla nörolojik fonksiyonlara zarar verirler.

• Ağır metaller, nörotransmitter üretimi için gerekli olan çinko ve demir gibi temel minerallerin yerini alır.
• Ağır metaller, nöronal plastisiteyi azaltan ve öğrenme ve davranışları bozan oksidatif stresi indükler.
• Alüminyum, beynin immün hücrelerinde birikir. Bu, nihayetinde nörolojik fonksiyon ve davranışı etkileyen enflamatuar bir immün tepkiye neden olabilir.

Ağır Metal Testleri

Ağır metal testi tartışmalı bir konudur çünkü şu anda mevcut test yöntemlerinin (saç, idrar ve kan) her birinin bazı dezavantajları vardır.

Saç testi

Ağır metal biriktirme eğilimindeki kişilerde, gerçek vücut toksik metal yükünü yansıtmaz.

İdrar testi

DMSA gibi bir provake maddesi kullanan dolaşımdaki ağır metallerin salınımını provoke ederek yapılan idrar ağır metal provokasyon testleri, saç testi yapanlara benzer problemleri ortaya çıkarmaktadır; idrar testi tam vücut yükünü yansıtmaz, provake ajanının o anda hücre dışı metallerden  neyi harekete geçirdiğini yansıtır. Başka bir problem, provoke edilmiş idrar sonuçları için referans aralıklarının geliştirilmemesi veya doğrulanmamasıdır.

Kan testi

Kan testi, ağır metal durumunu değerlendirmek için problemlidir, çünkü ağır metaller tipik olarak dokulara emilmeden önce sadece kısa bir süre kanda dolaşırlar.

Bu test yöntemlerinin her biri tek başına kullanıldığında hatalı olsa da, birkaç tekniğin birleştirilmesi ağır metal toksisitesini değerlendirmek için daha doğru bir yol olabilir. Örneğin, provoke edilmiş ve provoke edilmemiş idrar testi veya saç testi yapabilirsiniz. İki testin birleştirilmesi, vücudun toplam ağır metal yükünün daha doğru bir resmini çizebilir.

Ağır Metallerden Nasıl Korunur?

Ağır metallere maruz kalmanın azaltılması, çocukluk çağında gelişimsel bozukluk riskini azaltabilir. Hamile kadınlar ağır metal maruziyeti konusunda dikkatli olmalıdırlar çünkü ağır metaller plasentayı geçmekte ve gelişmekte olan fetüsün beynini etkileyebilmektedir.

Ağır metallere maruz kalma riskini azaltmak için atabileceğiniz çok sayıda adım vardır:

• Yemek pişirmek için alüminyum kap kullanmayın.
• Cıvası düşük deniz mahsulleri seçin. Vahşi yakalanan Alaska somonu, vahşi yakalanan Pasifik sardalyaları ve direk yakalanan albacore ton balığı, düşük cıva seçeneklerindendir; Atlantik morina balığı, halibut, köpekbalığı ve kılıçbalığı daha fazla cıvalı olma eğilimindedir.
• İçme ve banyo suyunuzu filtreleyin. Ağır metalleri gideren yüksek kaliteli bir içme suyu filtreleme sistemine yatırım yapın.
• Organik tavuk seçin. Geleneksel olarak yetiştirilen tavuk ve yumurtaları arsenik açısından yüksektir.
• Hindistan’dan ve Kaliforniya dışındaki alanlardan kahverengi pirinç ve beyaz pirinç alımını sınırlayın. Bu bölgelerde pirinç arsenikte yüksek olma eğilimindedir. Kaliforniya’dan beyaz pirinç daha düşük arsenik içerir ve bu nedenle daha güvenli bir seçenektir.
• Ağır metal kirliliğinin evinize girmesini önleyin. Çocuğunuz varsa ve ağır metallere maruz kalmayı gerektiren imalat, inşaat veya başka bir meslekte çalışıyorsanız, işten hemen sonra evinizi toz, kir vb. ağır metallerle kirletmemek için giysileri yıkayın ve değiştirin.

Çocuklarda Ağır Metal Toksisitesinin Arıtılması Stratejileri

Araştırmalar, ağır metallerin detoksifikasyonundan sorumlu detoksifikasyon ve boşaltım yollarının, davranış bozukluğu olan çocuklarda bozulabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte,

• Detoksifikasyon yolaklarını arttırarak,
• Temel mineralleri ve vitaminleri destekleyerek
• Veprobiyotiklerle takviye ederek,ağır metal toksisitesini hafifletmek ve davranış bozukluğu olan çocuklarda semptomları azaltmak mümkün olabilir.
• Glutatyon yolunu destekleyin

Glutatyon yolu, vücutta cıva ve diğer ağır metalleri detoksifiye etmek için çok önemli bir sistemdir. Genellikle “ana antioksidan” olarak adlandırılan glutatyon, ağır metalleri harekete geçirir. Araştırmalar otizm hastalarının daha düşük glutatyon seviyelerine sahip olduğunu buldu. (Ancak glutatyon takviye etmekle artmaz ve ağır metal zehirli insanlarda dışarıdan glutatyon takviye etmek, ağır metalleri 14 dakika  içinde yeniden dağılıma sokacaktır )

• Temel mineralleri ve vitaminleri takviye edin

Ağır metaller,  temel minerallerin olması gereken bölgelere bağlanır. Bu nedenle, vücudu yararlı minerallerle yenilemek ağır metal birikimini önlemeye ve metal atılımını artırmaya yardımcı olabilir.

• Selenyum

Glutatyon peroksidaz enzimi için kofaktör olarak görev yapar. Temel bir mineral olan selenyum, otizmi olan çocuklara fayda sağlayabilir.

• Çinko

hücreler ve enzimler üzerinde bağlanma yerleri için ağır metallerle rekabet ederek ağır metal toksisitesini hafifletir. Araştırmalar çinko takviyesinin otizm ve DEHB olan çocuklar için yararlı olduğunu göstermektedir. Çinko seviyelerini yenilemek için çocuklarınıza uzun vadede güvenli olmayabilecek çinko takviyeleri yerine, çinko bakımından zengin yiyecekleri beslemenizi öneririm.

• Demir

Demir, bağırsak emilimi için ağır metallerle rekabet eder ve demirin optimal düzeyleri, ağır metalleri bağırsak hücrelerine ve sistemik dolaşıma getiren taşıyıcıları azaltır. Demir seviyelerinin kontrolünün, çocuklarda DEHB belirtilerini hafiflettiği bulunmuştur. En iyi demir seviyelerini sağlamak için organik beslenmiş (karaciğer) organ etleri tüketilebilir. (Ancak demir eksikliği ile anemi sanılan serbest demir zehirlenmesini karıştırmayın)

• B vitamini:B6 vitaminitakviyesi de ağır metal toksisitesini hafifletebilir. B6 takviyesi, vücut dokularında kurşun birikimini azaltır. Magnezyum ile birleştirildiğinde, DEHB semptomlarını iyileştirdiği bulunmuştur.  En iyi B6 vitamini kaynakları karaciğer ve diğer organ etleri, yumurta sarısı, fındık, muz ve avokado’dur.
• Probiyotiklerin gücü

Bazı çalışmalar probiyotiklerin, ağır metal toksisitesini hafiflettiğini göstermektedir. Araştırmalar, probiyotik takviyelerde ve fermente gıdalarda yaygın olarak bulunan Lactobacillus rhamnosus ve L. plantarum’un ağır metal toksisitesine karşı koruduğunu göstermektedir. Bu bulgular sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun ağır metal toksisitesine karşı koruma sağlayabileceğini de göstermektedir.