DETOKS YOLLARINI AÇMAK

Alım Fazında Detoks

  • Toksik kaynakların alımını durdurmak :
  • Amalgamlar, bazı sular, GDO’lu, pestisitli, glifosatlı endüstriyel tarım ilaçlı gıdalardan uzak durmalı, mümkün olduğunca organik beslenme yapılmalıdır.
  • En çok yapılan hata sadece ‘’çok iyi ve organik bir beslenmenin size detoks yaptıracağına’’ inanmaktır. Ama eğer besinleri işleme yollarınız bozuksa, bu besinlerin işlenememesi vücudun çöp ve toksin yükünü arttırır.
  • Bu yüzden önce sindirim fonksiyonlarınızın işlevselliğini kontrol edip, geliştirmelisiniz.

‘’çok iyi ve organik bir beslenme değil yeterli ve organik bir beslenme yapılmalıdır yani ;

  • Bir öğün ardından en az 5, ideali 8 saat geçmeden yeni bir öğün yememek, ara öğün-atıştırmalık almamak, güneş batmadan yemeyi kesmek ve sindirim için en az 16 saatlik gece dinlenmesi,
  • Sağlık sorunlarınız ve vücutta biriktirdiğiniz biyotoksin yükü çoksa haftada en az 2 defa 36-48 saatlik oruçlar
  • Yeterli su tüketimi (aslında suyu tutabilmek ve kullanabilmek)
  • Toksik kozmetik madde içeriklerinden, saç boyaları, ojeler, toksik parfümler, botoks vb. kaçınmak
  • Çok, sık ve karışık beslenme sindirim sürecinizi zayıflatır. Sindirim faaliyeti, vücudu en çok meşgul eden konudur. Organizmamız, sindirim ile uğraşırken; bağışıklık, tamirat ve iyileşme faaliyetlerinden ödün verir.

Bunu bisiklete binerken, aynı anda resim yapamamak gibi düşünebilirsiniz. Bedenin sindirim için uğraşırken, bağışıklık için daha az vakti ve enerjisi olur.

  • Yeterli su tüketimi yazdım ama doğrusu, suyu doğru kullanabilme yeteneğidir. Öncelikle böbreklerin ve adrenallerin fonksiyonları kontrol edilmelidir.
  • Yetişkin bir insanın vücudunun ortalama %60’ı sudan oluşur. Bu suyun çoğu vücudun hücrelerinde yer alır ve yaşam fonksiyonlarını sürdürmek için kullanılır.
  • Ben çok sık dile getiririm: vücudumuzda 2 tane okyanusa sahibiz;
  • Biri hücre dışı okyanusumuz, sodyum ile konsantredir,
  • Diğeri hücre içindeki okyanusumuz, potasyum ile konsantredir.
  • Şimdi neden durmadan ‘’sodyum- potasyum oranını düzeltmeden iyileşemeyiz’’ dediğimi anlayabildiniz mi? Vücudumuzda herşeyi sıvılar ile taşırız. Besinleri de, çöpleri de. Eğer sodyum- potasyum iyon kanallarımız dengede değilse bu besin- çöp taşıma sistemimizin verimsiz çalıştığı anlamına gelir. Örneğin bir köfte yersek bu hücrelerimize et olarak gitmez, bir sıvıda taşınan aminoasit olarak gider. Bu yüzden sıvıların dengesi önemlidir.
  • Vücudumuzun içinde hücrelerimizin elektriksel sinyaller ile iletişim kurduğunu biliyoruz. Sodyum- potasyum oranı elektriksel sinyalleşme oranımızdır. Oran bozuksa bol bol kısa devre yaşarız. Vücudumuzdaki suyun iletkenliği sahip olduğumuz minerallerimize bağlıdır. Ya da aksi senaryoda, toksik elementlerin etkisiyle parazit iletkenlikler oluşarak; iletkenliğin kesilmesi veya aşırı uyarılmasına sebep olur.
  • Alım fazında, beslenmeye bağlı detoks yollarını en çok tıkayan konu basit karbonhidratlı ve şekerli beslenmenin sağlığın tahribatına olan etkisini görmezden gelmektir. Hiçbir bozuk organ sisteminiz veya toksik yükünüz olmasa bile, sadece bu besleme şekline olan yakınlığınız, sizi yüksek metabolik yük ile şiddetli asidoza mahkum ederek, bedenin detoks yollarını bir balçık gibi tıkayacaktır. Bunu denetlemeyenler için takviyeler, önlemler, protokoller, detoks işe yaramayacaktır. Bu guruptakiler, sağlıksız yaşam tarzı bağımlısıdır.
  • Ruhsal detoks, tüm bu zararlı toksin alım fazlarını fark etmeyi ve zararlılara dur diyebilme enerjini toplayıp, sağlık yolculuğuna konsantre olabilmeyi içerir. Konsantrasyonumuzu etkleyecek; stres, iş, arkadaş ve ilişkiler için gereken enerji akış yollarını açabilmek te buna dahildir.

İşleme Fazında Detoks

  • Karaciğer fazları fonksiyonel çalışmalı,
  • Eğer sık ve yoğun şekerli basit karbonhidratlı, unlu, nişastalı beslenmeye bağlı yağlı karaciğere veya çok fazla kimyasal ilaç, toksik metal, glifosat, GD0, trans yağ tüketimine bağlı toksik karaciğerimiz varsa, onun temizlenmesini planlamalıyız.
  • Karaciğer 3 fazda çalışır.
  • Faz 1 de toksinler işlenir ve faz 2 ye gönderilir. (hazırlık, toksinleri işler ve daha zehirli hale gelir)
  • Faz 2 de bu toksinler bazı mikrobesinler ile paketlenip faz 3 e gönderilir. (paketleme, daha zehirli toksinleri, atılabilecek zararsız forma döüştürür)
  • Faz 3 te ise karaciğer faz1 ve faz2’ nin işlediği toksinler atılır. (atılım)

 

Her faz için gereken bazı mikrobesinler ve farklı koşullar vardır. Bunları destekleyecek yolları öğrenmenizi veya bilen bir uzmandan destek almanızı öneririm.

 

Ayrıca nette birçok karaciğer temizliği yöntemleri mevcuttur. Çoğuna;

  • oruçlar,
  • lavmanlar,
  • kolon hidroterepiler,
  • bağlayıcılar,
  • safra akışkanlığını arttırma,
  • pankreas enzimlerini destekleme,
  • metabolik asidozu azaltma,
  • kan dolaşımını rahatlatmak için sistemik enzimler,
  • kabızlık çözümleri

 dahildir. Bunların da bazıları kolay ve basitken, bazıları için komplike uzman yardımı gerekebilir. 

  • Asla kabız olmayınız. Bu karaciğerin işlediği toksinleri uzun süre atamadığınız için, bağırsakta bekleyen dışkıdan toksinleri yeniden vücudunuza emmenize sebep olur.
  • Sindirim enzimlerinin ve mide asitinin fonksiyonel çalışmasını destekleyebilmek, safra ve pankreas salgılarının desteklenmesi, detoks yollarını açan istisnasız en iyi faktörlerdir. Besinlerin optimal işlenebilmesi, vücudun biyotoksin yüklenmesini durdurur. Var olan biyotoksin yükünü de işleyip atmayı kolaylaştırır.
  • Kan dolaşımında, hücreler arası sıvılarda, bağ dokusunda, lenf drenajında, idrar, ter (cilt drenaj yolu), gözyaşı, safra sıvısı, pankreas enzimleri tüm vücut sıvı yollarının tıkanıklıklarının giderilmesi.
  • Yukarıdakiler ve sayamadığımız tüm vücut sıvılarının yoğunlaşmasına sebep olan faktörleri durdurarak, likitliğini ve optimal alkalileşmesini sağlamalıyız.
  • Temiz bir kan dolaşımına sahip değilsek iyi bir lenf drenajı yapamayız. Lenfimiz tüm hücresel çöplerimizi kan dolaşımına taşımakla görevlidir. Lenf sıvısının çöpleri boşaltacağı çöp konteyneri dolu ise, çöpleri biriktirmekten başka çaresi yoktur. İşte size lenf nodülleri için bir sebep.
  • Lenf drenajı için en hızlı yöntem, sabah ve akşam, yaz ve kış; soğuk duş almaktır. Lenf kasılma ile hareket eder. Ya da çocuklar için trambolinde zıplamak, ip atlamak en hızlı lenf hareketliliğini sağlar. Fizikteki eylemsizlik derslerinizi hatırlayınız. Hızla giden bir aracın içinde otururken, araç ani fren ile dursa bile, biz emniyet kemerimiz bağlı değilse öne fırlarız. İşte zıplama da vücudun durağan lenf akışını böyle hareket etmeye zorlar.
  • Kan dolaşımı için onu alkalize eden eksik mineralleri tamamlamak, biriken kan çöplerini parçalayıp sindiren sistemik enzimler, iv bikarbonatlar gibi önlemler, kanın akışkanlığını ve kalitesini arttırarak yardım edebilir.
  • Beni bu konuda arayanlara her zaman şunu sorarım; vücudun göz, beyin eklemler gibi en ince kılcal damarlarına daha akışkanlığı yüksek bir kan mı, boza kıvamlı-daha yoğun bir kan mı daha iyi ulaşır?
  • Kan ve lenf sıvısındaki bu artan kıvamı, sütün mayalanıp yoğurda dönmesine benzetebiliriz. Toksik yüklenme ve mineral mikrobesin eksikleri, zamanla vücudun diğer sıvılarında da aynı etkiyi yapar: ter, tükürük, idrar, beyin –omurilik sıvıları, gözyaşı, safra suyu, karaciğer-pankreas enzimleri ve daha bilmediklerimiz, likitliğini kaybederek koyulaşır.
  • Vücudumuzda her şey sıvılar ve bu sıvıların sahip olduğu iletkenliğe bağlı elektriksel sinyalleşmeler ile taşınır. Bu yollar hücrelere besin- oksijen-su taşırken, benzer sıvı yolu ve elektriksel iletkenlik ile çöpleri atarız. Besinler ile ürettiğimiz enerjiyi, aynı yollar ile hücrelerimize aktarırız.
  • Enerjisi olan hücreler, optimal çalışma, bağışıklık, tamirat vb. yapabilen hücrelerdir = sağlıklı fonksiyonlar.
  • Enerjisi eksik olanlar ise bizi hastalıktan koruyamayan, hasar oluştuğunda tamir edemeyen hücrelerdir = bozuk sağlık koşulları
  • Enerjinin oransız dağılımı ise = DEHB, hiperaktivite, kontrolsüz davranış ve tepkiler, duygusal hastalıklar olarak ortaya çıkabilir.
  • Ciltten detoks: ter, doğal güneş ışığı, cildin kendi solunumunu açacak yolların desteklenmesi (hep sauna yazılsa da ben yerel yöntemleri hamam ve keseyi tercih ederim, kaldı ki saunada çıkan terin içindeki toksin kadar yüksek miktarda mineral ve elektrolit kaybı yaratma ihtimali beni tedirgin eder). Cildin işleyişini tıkayan toksik kozmetikler ve parfümlerin, çevresel toksik gazların ciltten emilmesini azaltmak veya önlemek katkı sağlayabilir.
  • Cildimiz tüm olumlu-olumsuz çevresel koşullara maruz kalan en savunmasız organımız olarak kabul edilir.

Atılım Fazında Detoks

  • Düzenli ve kıvamlı dışkılayabilme (kabız veya ishal değil), idrar, ter, gözyaşı, uzayan saçlar ve tırnaklar, çok yavaş olduğu için cildin biz farketmeden gerçekleşen kabuk değiştirmesi, bir kadının aylık regl dönemi ile akıttığı kanama gibi faaliyetler; atık maddeleri dışlama yollarımızdır.
  • Toksisite genellikle atılım fazındaki yolları da derin etkiler, mesela yüksek asidozu tamponlamak için kabızlık gelişebilir. İşletim safhasındaki sıvıların kalitesindeki azalma ter bezlerinde tıkanıklık yapabilir. Yine asidozu tamponlamak için aşırı idrar kaybı elektrolitleri çok hızlı tüketebilir.
  • Egzersiz, spor ve fiziksel hareketli yaşam tarzı toksik birikimlerin hem işlenmesini hem atılımını kolaylaştırır.

Her Şeyi Bir Sıraya Koyma Çabası

Detoks, sağlık ve yaşam için böyle bir sıralama yapamam. Çünkü vücudumuz her saniye milyarlarca biyolojik, elektriksel, kimyasal, enerjitik işlevi aynı anda yapar. Toksin alım, işletim, atılım fazlarının çalışma ve desteklenme fazları herkes için, her gün değişkendir. O gün yediğiniz besinlerin kalitesinden, iş stresinize, diğer fiziksel ve sosyal faaliyetlerinize göre her şeyi işleme yeteneğimiz her zaman değişir. Aynı günün sabah veya akşam saatlerinde bile, farklı alım-işleme ve atılım yeteneğine sahip oluruz.

Benim en az takıldığım şey; her şeyin sıralamasıdır. Bu sıralamayı yapabilenlere şarşrıyorum. ‘’Karaciğer temizlemeden detoks yapılmaz, bağırsak tamir edilmeden detoks yapılmaz’’ gibi kalıplar vücudun sadece tek yönünün çalıştığı bir yaşama sahip olma ütopyasına benzer. Ama vücudun yarısını çalıştırıp diğer yarısını beklemeye alamazsınız. Denge kurulması gereken asıl konu, herşeyin birlikte işlediği bu süreçte; alım, işletim, atılım ve detoks fazlarının kendi metabolik koşullarımıza uygun dozunu ayarlamaktır.  

Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz