Safra Toksinleri Sadece Vücuttan Dışarı Değil İçeri de Taşır

Safra sıvısı vücudun eksotoksin ve endotoksin olarak gördüğü pek çok atığı taşır.

 

Ama bu toksinleri sadece vücuttan dışarı değil içeri de taşır…

 

NASIL YANİ ?

Yeni perspektiflere hazırsanız başlıyorum…

 

Endotoksinler her vücudun doğal ürettiği metabolik atıklardan oluşur, üretilmiş fazla hormon, protein atıkları, hücresel atıklar vb…

Eksotoksinler dışarıdan vücuda alınanlardır; ağır metaller, ilaç kimyasalları, gıda katkı maddeleri vb…

 

Safranın bu toksinleri taşıması olağanüstü iyi bir şey gibi gözükse de, taşımanın sadece dışarı doğru değil, büyük bölümünün içeri doğru olması, büyük bir sorunu beraberinde getirir.

 

Safra sıvısı doğası gereği, bağırsaktan karaciğere ulaşan iç dolaşım (portal ven yolu) ile içerdiği metabolik atıklarla birlikte yeniden emilir. Buna ‘’enterohepatik devirdaim’’ denir.

 

 Basitçe biz buna ‘’toksik safranın devirdaimi’’ diyebiliriz.

 

Toksik safranın devirdaimi yoluyla, safra içeriğindeki toksik yükler kan dolaşımına yeniden girer.

 

Zararlı atık ürünlere maruz kalma arttıkça bu devirdaim başınmızı belaya sokar.

Bu vücudun kurtulmaya çalıştığı atık ürünler bağırsaklardan emilen safra sıvısı aracılığıyla, tekrar tekrar vücuda geri pompalanır demek.

 

Araştırmalar sonucu, doğal olarak üretilen hormonlarda dahil olmak üzere, ilaçlar, çevresel sentetik kirleticiler, ağır metaller, vitaminler, antioksidan bileşikler, kolesterol metabolizması ürünleri, faydalı ve zararlı bir çok şeyin safra devir daimine katıldığı gösterildi.

 

Enterohepatik devridaim, safra asitlerinin kan dolaşımına yeniden girmesine ve gün  içinde birkaç kez yeniden kullanılmak üzere karaciğere geri dönmesine izin veren etkili bir sistemdir.

Şimdi bu sistemin safradaki toksinleri de sürekli olarak vücuda geri pompaladığını tam olarak anlayabildiniz sanırım.

 

Metabolik atıkların safra devridaimi yoluyla kan dolaşımına yeniden emilmesi, zararlı maddelere maruz kalma arttıkça safrayı gittikçe daha çok toksik ve metabolik atık taşıyan bir sıvı haline getirdiğinden, bu durum çok ciddi sağlık sorunlarını tetikler.

 

Safra devirdaimi ile yeniden emilen toksik bileşiklere tekrar tekrar maruz kalmak insan vücudu için büyük bir sorundur. Çünkü bu bileşikler safra devirdaimi ile yeniden emildikçe vücuttaki konsantrasyon miktarları artar.

 

Örneğin östrojenin safra yolu ile yeniden yeniden emildiği tespit edilmiştir. Fazla östrojenin en tehlikeli yönü meme kanserini tetiklemesidir. Safra yolu ile dışlayamadığımız fazla östrojen meme kanseri için bir risk oluşturuyorsa, toksik safrayı elemekte meme kanseri riskinin düşmesine yardım eder.

 

Safra devirdaimi ile yeniden emildiği belirlenen bir diğer hormonda tiroid hormonudur. Safrayı emip yeniden restore ederek Graves hastalığının tedavi edildiği klinik sunumlar var. Bu büyük bir ipucu. Safra çok fazla tiroid hormonu devir daimi yaptığında aşırı aktif tiroid sorunları tetiklenir.

 

Ya da tam aksini düşünelim; safra yine çok fazla tiroid hormonunu geri emerek vücuda verdiği için tiroid bezi fonksiyonlarını yavaşlatarak hipotiroid sorunlarını tetikleyebilir diye düşünüyorum.

 

Bu veriler her anlamda ‘’toksik safrayı eleyip, retore etmenin’’ her yolun başında olması gerektiğini ifade ediyor.

 

Metaller, Diğer Çevresel Toksinler, Östrojen, Steroid Hormonlar, Tiroid Hormonları, Büyüme Faktörleri, Vitaminler – Folat, D3 Vitamini ve Resveratrol, Kolesterol, Flavonoidler, ilaçlar, Bisfenol A (BPA), Perflorlu Bileşikler (PFC’ler) bunların hepsinin hayvan deneylerinde safra devir dâimi ile durmadan geri emildiği görülmüş.

 

Bu yüzden safrayı restore etmedikçe; binbir zorlukla hücrelerden çıkardığımız  ve safraya aktardığımız metalleri de dışlayamıyoruz..

 

Onca zahmetle, milyon tane metabolik işlevle toksinleri hücre içinden bağlayıp, hücre zarlarından çıkarıp, hücre dışı boşluktan, lenfe, kana, karaciğere taşıyıp, metalleri bağırsağa getirip tekrar tekrar safra ile geri emiyoruz.

 

Korkunç bir tablo bu…

‘’Neden kolayca iyileşemiyoruz’’ bu soru daha iyi cevaplanamaz sanırım…


Ayrıca safra tuzları vücudun ihtiyacı olan lipitleri korumayı sağlar, eğer safra tuzları olmasaydı çoğu lipid dışkı yoluyla vücuttan atılırdı. Safra sorunu olanlarda yağlı dışkı görülmesi bu lipidlerin kaybından dolayıdır. (lipo= yani yağlar) Bu lipidler hücresel membranları özelliklede beyin ve sinir sistemi hücrelerini yalıtmak ve korumak için çooook gereklidir. Eksikliği kolayca beyin ve merkezi sinir sistemi bozukluğu yapan nörolojik hastalıkları tetikler.

Bu bilgilerden sonra; sağlık ve detoks programınızı tekrar gözden geçiriniz, çünkü safrayı restore etmedikçe çoğu toksik atığı, doğal olarak yeniden dağılmak üzere içeri pompalıyor olacaksınız…

Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

Eğer daha fazla bilgi veya rehberliğe ihtiyacınız varsa, size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

Sevgi Kaya

Mimar – DEÜ Mimarlık Fakültesi – Artı Bodrum Mimarlık Mühendislik Ve İnşaat Ltd. Şti

Mineral Master – İntelligent Nutrition Canada

Ağır metal zehirlenmesi ve Kronik Toksisite – Bütüncül Tıp Okulu

Naturopati – Apiterapi Uzmanı -Riccon Academy Switzerland

DEÜ Mimarlık Fakültesi mezunu, 30 yıllık mimar ve sağlık eğitimleri almış bir uzmandır. Mineral Master olarak doğal besinler ve detoks yöntemleri ile sağlık koşullarını iyileştirmeyi hedefler.

https://detoks.org.tr/bozulan-saglik-kosullarinizi…/

Daha fazla bilgi için detoks.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz..

Her yeni günü, birçok insanın hayatını değiştirebilecek bilgileri okuyarak, öğrenerek ve paylaşarak geçirebildiğim bir alanda çalışıyor olmak, benim için büyük bir şans.

Yeni şeyler öğrenmek, öğretmek ve paylaşmak; bu bilgilerle pek çok hasta ve çaresiz insana umut olabilmek, tarif edilemez bir anlam katıyor hayatıma.

Minerallerin ve ağır metallerin metabolik etkileri üzerine çalıştığım bu alanda, her yeni gün beni derinden etkileyen keşiflerle karşılaşmak büyük bir mutluluk. 

 

Burada paylaşılan tüm bilgiler sadece eğitim ve bilgi amaçlıdır. Herhangi bir hastalığın veya sağlık durumunun teşhisi, reçetesi veya uygun tedavisi için, lütfen yetkili resmi sağlık kuruluşları ve uzmanlarına başvurunuz.

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz