TİROİD İŞLEVİ

by Sevgi KAYA

Pek çok insan tiroidi metabolizma ve kilo açısından düşünür, ancak tiroid hormonlarınız vücut ısınızı, bağırsak sağlığınızı, kas enerjinizi, kalp atış hızınızı, cilt sağlığınızı, kemik sağlığınızı, genlerinizi ve daha fazlasını da etkiler.

Vücudunuzun doğru miktarda ve doğru zamanda tiroid hormonlarına ihtiyacı vardır.

Hipotiroidizme çok az tiroid hormonu neden olur;

Hipertiroidizme çok fazla tiroid hormonu neden olur.

Tiroid hormonları nasıl üretilir:

Bu sistem tiroid yerine beyinde başlar. Beyindeki bir bölge olan hipotalamus ve hipofiz bezi, tiroid bezinin tiroid hormonu üretme ve salma hızını kontrol eder.
Hipotalamus, hipofiz bezine sinyal gönderen tirotropin salgılatıcı hormon (TRH) salgılar.
Hipofiz daha sonra tiroid uyarıcı hormonu (TSH) oluşturur ve serbest bırakır.
TSH daha sonra tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) üretimi için sinyal vermek üzere tiroid bezine gider.

T4, T3:

T3 ve T4’ün üretildiği foliküler hücrelere taşımak için tiroid bezinde spesifik taşıyıcılar vardır.

İki tip tiroid hormonunun (T4 ve T3) dengesi önemlidir.

T3, vücudunuzun kullandığı tiroid hormonunun aktif şeklidir.,

Tiroid bezi T3’ten dahaHücrelerde çok fazla aktif T3, enzimlerin T3’ü ters T3’e (rT3) etkisiz hale getirmesine neden olur.

Tiroid hormon seviyeleri, T4 üretimi, T3’e dönüşüm, rT3’ün inaktivasyonu, TSH seviyeleri ve TRH ve TSH’yi kontrol eden geri besleme döngüleri arasındaki karmaşık bir dengedir.

Arsenik ve cıva gibi metal birikimleriniz varsa hem glutatyon geri dönüşümü, hem de bu metallerin detoksifikasyonunu destekleyen T3 hormonu üretimi kofaktörlerin tükenmesi riski ile aksar.

Bu metallerin iyon kanalları üzerindeki etkisi, mitokondriyal reseptörlerin tiroid hormonuna karşı duyarlılığının azalmasıyla ilişkilidir.

T3, T4, Östrojen Arsenik ve Bakır

Yüksek östrojen T4’ten T3’e dönüşümünü bozar, düşük T4 progesteron disregülasyonu ile ilişkilidir. Arsenik ve bakır yüksek östrojene sebep olur.

İyi bir protein sindirimi (Ağır metallerin sindirim enzimlerini bloke ettiğini hatırlayınız) ve protein sentezi gerçekleşmezse, amino asit tirozini elde emeyiz. Bu aminoasit tiroid hormonları üretmek için kullanılır.

Tiroid iyot alımı kurşun tarafından antagonize edilir ve tiroksini inaktive edebilir.

Yani arsenik, cıva, gizli bakır veya kurşun zehirliyseniz, tiroid fonksiyon bozukluğu yaşama ihtimaliniz oldukça fazladır.

Tiroid hormonu hücre içinde ne yapar?

Hücreler içinde, tiroid hormonu çekirdeğe geçer ve bir tiroid hormonu reseptörüne bağlanır. Bu reseptörler daha sonra spesifik genlerin transkripsiyonunu/üretimini kontrol eder. Esasen, bir geni çalıştırırlar, böylece o genin kodladığı protein ne olursa olsun yapılır.

Farklı hücre tiplerinde, tiroid hormon reseptörleri (THR) farklı proteinlerin üretimini kontrol edecektir.

Örneğin, T3 hücre çekirdeğine girebilir ve karaciğerin yağ asitlerinin transkripsiyonunu (ve üretimini) kontrol eden (de novo lipogenez) tiroid hormon reseptörüne bağlanabilir.

Tiroid hormon reseptörleri ayrıca mitokondri üretimini (hücrenin güç merkezi) ve mitokondri içindeki bazı genlerin transkripsiyonunu/üretimini düzenler.

Tiroid hormon reseptörleri

Biraz daha derine inecek olursak: Hücre çekirdeğindeki tiroid hormon reseptörleri tek başlarına hareket etmezler. Genellikle kofaktör vitaminler ve mineraller tarafından aktive edilen tiroid hormonları, reseptörler ile bağlanırlar. Tiroid hormon reseptörleri ayrıca DNA’ya bağlandıklarında yine mineral kofaktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu kofaktörlerin çoğu cıva, kadmiyum veya bakır ile antagonize edilir.

Son olarak, aslında iki farklı tiroid hormon reseptörü olduğunu belirtmeme izin verin – THR-alfa ve THR-beta. Her ikisi de çoğu hücre tipinde bulunurken, THR-beta karaciğerdeki ana formdur ve THR-alfa kalp hücreleri ve kemikteki ana formdur.

Tiroid Uyarıcı Hormon (TSH):

Çoğu doktorun yaptığı temel tiroid testi TSH (tiroid uyarıcı hormon) seviyesidir. TSH ile ilişkili sorunlar, tiroid hormonu değişkenliğinin yaklaşık %50 – 90’ından sorumludur.

TSHR geni (tiroid uyarıcı hormon reseptörü), tiroid hücre metabolizmasını kontrol eden bir reseptör proteinini kodlar. TSH seviyeleri, TSHR geninin fonksiyonuna bağlıdır.

Yetersiz diyet iyot alımı olduğunda, tiroid hormonlarının plazma seviyeleri azalır ve hipofiz bezinden daha fazla tiroid uyarıcı hormon (TSH) salınır. İyot eksikliği kronikse, tiroid hormonlarını artırmak için daha fazla iyot emme girişimi olarak tiroid bezi büyür. Glandüler yanıt, hastalığın evresi ve artan veya azalan tiroid hormonlarının konsantrasyonu, mevcut iyot miktarına bağlıdır. Epidemiyolojik çalışmalara göre, hafif ila orta dereceli iyot eksikliğinin birincil sonucu, yaşlılarda kardiyak aritmi, osteoporoz ve kas kaybı gibi semptomlarla karmaşık olan hipertiroidizmdir.

Çoğu durumda yüksek iyot ait olduğu hücrelere depolanamaması sorunudur, dolayısıyla yaşanan iyot fazlalığı değil tam tersidir.

Birçok hekim “normal” üst sınırı 5 olarak kullanırken TSH 3.5’in üzerinde olmamalıdır. Daha yüksek TSH, daha düşük tiroid fonksiyonu anlamına gelir.

Hipertiroidizm düşük TSH’a sebep olur.

Graves hastalığı, popülasyonun yaklaşık %1’ini etkileyen ve hipertiroidizme neden olan otoimmün bir durumdur. Graves hastalığında vücut, TSHR’ye karşı antikorlar üretir. Graves kanda yüksek tiroid hormonu seviyelerine neden olur.

Hashimoto hastalığı, hipotiroidizme neden olan otoimmün bir durumdur.

TSHR genindeki durumlar, Graves hastalığı ve Hashimoto tiroiditi dahil olmak üzere otoimmün tiroid hastalıkları (AITD) riskini etkiler.

TPO Geni:

Tiroid peroksidaz (TPO) antikorları, otoimmün tiroid hastalığının bir belirtecidir. TPO genindeki çeşitli genetik varyantlar, artan otoimmün tiroid hastalığı riski ile ilişkilidir.

Aktif olarak tiroit ilaçları kullanıyorsanız, toksik metal birikimlerinizin hipotiroidizme neden olup olmadığını görmek için ağır metal yükünüzü incelemeye kesinlikle değer.

Arsenik = Tiroid Disfonksiyonu
Günümüzde birçok deniz ürünü cıva toksik olmakla birlikte arsenik toksiktir.
Arsenik, fosforun yerini değiştirerek, oksidatif fosforilasyonu önemli ölçüde bozabilir ve bu olduğunda çeşitli dokularda mitokondrilerinde enerji üretimi yok edilebilir. Mitokondriler enerji santrallerimizdir ve sonuç; ezici yorgunluktur.
Bu, tiroit fonksiyonu üzerinde gerçekleşirse, durumu daha da kötü hale getirebilir çünkü hiper veya hipotiroidi ile kendi kendine ağır metalleri detoksifiye etme ve hatta yiyeceklerinizdeki önemli elementleri emme yeteneğini kaybeder.
Karaciğerdeki bazı detoksifikasyon enzimleri ve metal bağlayıcı proteinler için yeterli tiroid hormonunun aktive edilmesi gerekir.

Kadmiyum = Tiroid Disfonksiyonu
Metaller tiroit hormonlarını yapmak ve kullanmak için gereken önemli minerallerin yerini alabilir.
Tiroid hormonunun düşük seviyelerinin, bağırsaktan çinko emme yeteneğini etkilediği de gösterilmiştir. Vücut kadmiyum ile çinkoyu ayıramadığı için, bağırsaktan ememediğimiz çinko sebebi ile vücudun diğer bölgelerinde çok daha fazla kadmiyum birikecektir.

Tiroit ayrıca metallerin mineraller yerine geçmesiyle, çinko yerine kadmiyumu kullanabilir. Kadmiyum tiroide yerleştiğinde detoksifikasyon enzimlerini inaktive eder.
Kadmiyum bunu doğrudan yapabilir, daha önemlisi tiroit karaciğere detoksifikasyon enzimlerini aktive etmek için sinyaller gönderdiği için, kadmiyum’un birikmesi detoksifikasyonu engeller.

Kadmiyum, tiroidinize hormonlarını üretmesi için sinyal gönderen ana bez olan hipofiz bezinde depolanır. Araştırmalar, kadmiyuma maruz kalmanın hem T4 hem de T3 üretimini artırarak doğal hormonal dengeyi bozabileceğini göstermektedir.

İlginç bir şekilde, bazı araştırmalar kadmiyumun erkeklerde ters etkiye sahip olabileceğini göstermektedir – tiroid fonksiyonunu inhibe eder ve hipotiroidizme katkıda bulunur.

Tiroid için selenyum ve iyottur ayrıca kritik derecede önemlidir; Selenyum özellikle hem cıva ve arsenikle, iyot ise cıva, florür, klorür, bromürle yer değiştirmekle ünlüdür.

1975’teki otopsi çalışmaları, tiroid ve hipofizin böbreklerden daha fazla inorganik cıva tuttuğunu ve biriktirdiğini ortaya koydu.
Bir çalışmada hipofiz bezindeki cıva seviyeleri 6,3 ila 77 ppb arasında değişirken, bir diğeri ortalama seviyelerin 28 ppb olduğunu, seviyelerin nörotoksik ve sitotoksik olduğunu buldu.
Düşük hipofiz işlevi, depresyon ve intihar düşünceleriyle ilişkilidir. Gençlerin ve diğer savunmasız grupların intiharında önemli bir faktör gibi görünmektedir.
Hipofiz üzerindeki etkisinden dolayı cıvanın yüksek tansiyonun yanı sıra sık idrara çıkmaya neden olduğu bilinmektedir.
Tiroid, vücuttaki en büyük endokrin bezlerinden biridir. Tiroid, vücudun enerjiyi ne kadar çabuk yaktığını, protein ürettiğini ve vücudun diğer hormonlara ne kadar duyarlı olması gerektiğini kontrol eder. Hipofiz bezi gibi, tiroid de cıva biriktirme eğilimindedir.
Cıva, iyot bağlama bölgelerini işgal ederek ve vücut ısısı kontrolü, hipotiroidizm, tiroid inflamasyonu ve depresyona yol açan hormon etkisini inhibe ederek veya değiştirerek tiroid hormonu üretimini bloke eder.
Solvenia’daki cıva madenlerinde çalışan insanlarda tiroid ve hipofiz bezlerindeki cıva seviyelerinin böbrek, beyin ve karaciğer dokusunda gözlenenden daha yüksek olduğu
Cıva klorürün intramüsküler uygulamasından sonraki 24 saat içinde tavşanlarda hipertiroidizmi uyardığı gösterilmiştir. Cıva, tiroid peroksidaz aktivitesini artırdı ve triiyodotironin (T3) artışına ve tiroksin(T4 ) seviyesinde kayda değer bir düşüşe neden oldu. T3/ T4 oranı kontrollere göre daha yüksek hale geldi.
Öte yandan cıvanın hipotiroidizme neden olduğu da bildirilmiştir. Cıvanın otoimmün tiroidite neden olduğu da gösterilmiştir. Cıva maruziyetinin neden olduğu tiroid dengesizliği, tıkalı arterler, miyokard enfarktüsü ve kronik kalp yetmezliği gibi kronik kalp rahatsızlıklarında önemli bir rol oynayabilir

Tiroid üzerinde en büyük etkiye sahip olduğu gösterilen ağır metaller kadmiyum, kurşun, cıva, nikel ve alüminyumdur.

Kan dolaşımında dolaşan toksik ağır metaller tiroid dokusuna girebilir ve tiroid fonksiyonunu çeşitli şekillerde azaltabilir:

Enzim fonksiyonunu inhibe ederler. Enzimler, vücutta tiroid hormonlarını ve vücudun çalışması için ihtiyaç duyduğu diğer bileşikleri sentezlemek veya dönüştürmek için gerekli olan katalizörler veya bujilerdir.
Ağır metallerin enzim fonksiyonuna karışmasının, tiroid hormonunun bir depolama formu olan tiroglobulin üretimini engellediği gösterilmiştir.
Metaller ayrıca T4’ün T3’e dönüşmesine de müdahale eder.
Tiroid hormonlarının üretimi için gerekli olan amino asitlerin emilimini engellerler.
Arsenik, alüminyum, kalay ve talyum gibi toksik metallerin tirozin emilimini engellediği gösterilmiştir. Tirozin, tiroid hormonlarının sentezi için gerekli olan bir amino asit veya yapı taşı proteinidir. Ek olarak, asit reflü veya gerd için alınan proton pompa inhibitörü ilaçları özellikle tirozini tüketebilir.
Tiroid hormonu üretimi için gerekli olan hücresel enerjiyi sabote ederler. Arsenik, alüminyum, kalay ve talyum gibi toksik metaller, vücut hücrelerinin içindeki enerji üretimine müdahale eder.
Küçük bir bez olmasına rağmen, tiroid, vücudun hücrelerini tiroid hormonu yoluyla enerji ile sağlamada büyük bir işe sahiptir. Tiroid bezi tarafından iyot alımı ve tiroid hormonlarının üretimi çok enerji Toksik ağır metaller hücresel enerjiye müdahale ettiğinde, bu da tiroid hormonlarının üretimini engelleyebilir.

Cıva tiroid fonksiyonunu nasıl etkiler?

Cıva, kömür yakma, atık yakma ve diğer endüstriyel ve üretim süreçleri yoluyla çevreyi kirletir. Ton balığı, kılıç balığı, köpekbalığı, tilefish, uskumru, marlin, morina gibi büyük balıkların tüketimi yoluyla diyet kontaminasyonu, başka bir yaygın maruz kalma kaynağıdır.

Cıva, topikal cilt aydınlatıcı, açıcı, leke kremleri gibi ürünlerde de bulunur. Bir çok insanın geçmiş ve şimdiki cıva amalgam dolgularından günlük olarak maruz kaldığını unutmayalım.

Hipotalamus, tiroid hormonunun üretimini ve salınımını düzenlemek için tiroid bezi ve vücudun geri kalanına sinyaller gönderir. Bunu, tirotropin salgılayan hormon (TRH) adı verilen bir tiroid sinyal hormonu salgılayarak yapar. Hipotalamusta biriken cıva bu sinyalleri göndermesine engel olabilir.
Cıva birikintileri hipotalamustaki hücresel işlevi azalttığında, tiroid bezi ile iletişim kurma yeteneği tükenir. Sonuç olarak, tiroid yeterli tiroid hormonu üretmek için aktive edilmez ve genel tiroid aktivitesi azalır.
Ek olarak, cıva, vücudun hormonal bezlerinin işlevini kontrol eden beynin altındaki bezelye büyüklüğünde bir bez olan hipofiz bezinde birikir. Hipofizdeki cıva birikintileri, hücrelerin kullanabileceği tiroid hormonunu yapmak için gerekli olan hormon olan hipofiz bezi tarafından TSH sentezini önler.
Tiroid bezi öncelikle aktif olmayan ve vücut hücrelerinin kullanabileceği aktif bir tiroid hormonu olan T3’e dönüştürülmesi gereken bir tiroid hormonu olan T4’ü yapar. Bu dönüşüm vücutta gerçekleşir, ancak ağırlıklı olarak karaciğer ve bağırsakta gerçekleşir. Cıva, bu dönüşüm için gerekli enzimleri zehirleyerek T4’ün T3’e dönüşmesine müdahale eder. Bu T3 hücrelerini tüketir ve hipotiroidizm belirtileri ortaya çıkar.
Cıva yapısal olarak iyota benzediğinden, tiroid bezinde iyot ile rekabet eder. Bu şekilde ,tiroid bezi cıva toksik hale gelebilir, T4 ve T3 üretimini önleyerek hipotiroidizm semptomlarına yol açabilir.

Cıva Ve Otoimmün Hashimoto

Hipotiroidizm vakalarının % 90’ı Hashimoto hastalığı adı verilen bir otoimmün hastalıktan kaynaklanmaktadır. Çalışmalar, yüksek cıva seviyesine sahip kadınların, hashimoto hastalığının gelişimini gösteren bir belirteç olan tiroid antikorları için pozitif test olasılığının 2 kat daha yüksek olduğunu göstermiştir.
2015 yılında yapılan bir çalışma, genellikle güvenli kabul edilen düşük cıva seviyelerinin bile, vücuttaki dokulara karşı daha yüksek “otoantikorlar” veya antikorlar ile ilişkili olduğunu bulmuştur. Bu, otoimmün hastalık veya hastalığa yol açabilecek otoimmün süreç için bir belirteçtir.
Cıvanın otoimmüniteyi tetikleyebilmesinin nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, bağışıklık sisteminin dokularda bağlı olan cıvaya karşı bir duyarlılık geliştirebileceğini biliyoruz. Bağışıklık sistemi cıva yüklü dokuyu tanımıyor ve yabancı bir istilacı olarak yanıt veriyor. Bu istemeden hem dokuya hem de cıvaya karşı bir bağışıklık tepkisini tetikler.
Bir anlamda, birey, insanların gıdalara duyarlı hale geldiği şekilde “cıva duyarlı” veya “cıva intoleranslı” hale gelir. Bununla birlikte, otoimmünite durumunda, bu bağışıklık tepkisi, otoimmün süreci harekete geçiren antikorlar oluşturur. Bu durumlarda, semptomlar cıvaya maruz kaldığında alevlenir. Ve tiroid dokusu yok edilebilir.

Ayrıca, antikorları kontrol etmek için tiroid testi yaparken çok önemlidir. Tam bir tiroid paneli ve TSH testi için doktorunuza danışın.

Vücudun her hücresi tiroid hormonlarının çalışmasına bağlıdır ve boğaz bölgenizdeki bu kelebek şeklindeki bez ağır metallere ve çevresel toksinlere karşı çok savunmasızdır.

Neden tiroidinizi ağır metallerden ve toksinlerden arındırmanız gerekiyor?

Hipotiroidizm tedavisi sıklıkla ilaç içeren çok yönlü bir yaklaşım gerektirse de, genellikle göz ardı edilen bir faktör, ağır metallerin ve toksinlerin tiroid bezinin sağlığı ve işlevinde oynadığı roldür.

Çok sayıda çalışma, ağır metallerin tiroid fonksiyonu üzerindeki etkisini göstermektedir.

Tiroid ilacı gerekli olsa da, hipotiroidizminizi yönetmek tipik olarak sağlıklı yaşam tarzını ve beslenme alışkanlıklarını uyarlamanın yanı sıra tiroidler için ağır metal detoksundan geçmeyi de gerektirir.

Amalgamlar, genel popülasyonda cıva maruziyetinin başlıca kaynağıdır ve insan cıva maruziyetinin üçte ikisini oluşturur. Cıva buharı kimyasal olarak kararlı bir bileşik olmadığından, bir kişi her çiğnediğinde dolgulardan sürekli olarak cıva salınır. Amalgam dolgulardan emilen cıva oranları 9 ila 17 mcg / d arasında değişir ve alım tahmini 12 mcg / d’dir. Araştırmalar, amalgamlardan gelen cıvanın tiroid dokusunda biriktiğini göstermiştir. Bir kişinin sahip olduğu cıva dolgusu ne kadar fazlaysa, tiroid bezinde o kadar yüksek miktarda cıva birikmiştir.
Semptomlar; sindirim sorunları, eklem ağrısı, yorgunluk, beyin sisi / konsantrasyon sorunu ve saç dökülmesini içerebilir. Cıva maruziyetiyle ilgili semptomların çoğu hashimoto’da görülenlerle örtüşüyor. Hastaların çoğu, uygun olmayan amalgam çıkarılmasından sonra hashimoto semptomlarının başladığını veya arttığını bildirdi.

Diş amalgamları güvenlikli sökümü, haşimato hastalığında tiroidlere zarar veren antikerpleri düzeltti.

E. EscalanteHashimoto hastalığı olanların çoğunda yüksek seviyede TPO antikoru (tiroid peroksidaz antikoru) ve TG (tiroglobulin antikoru) var. Peroksidaz tiroid ve tiroglobulin genellikle tiroid bezinde görülen enzimlerdir ve tiroid hormonlarının üretilmesinde önemli bir fonksiyona sahiptir.

Birçok ağır metal tiroit için zehirli olduğunu ve iltihaplanmaya neden olduğunu kanıtladı.

Cıva çok yaygın bir çevre toksinidir ve canlılarda düşük seviyelerde bile iltihap kapasitesi göstermiştir.
İnsanda Diş Amalgamları inorganik civanın en önemli kaynağıdır.
Amalgam dolguları ağza yerleştirildikleri andan itibaren sürekli olarak içindeki cıvayı serbest bırakır.
Amalgamlardan cıvanın solunması onu tiroit bezine ulaştırabilir ve iltihaplanmaya neden olabilir ve bu nedenle normal tiroid hormon üretimini düzenleyen bezlerin enzim üretimini değiştirebilir.

Cıvaya karşı hassasiyetli 27 hastadan oluşan bir çalışmada amalgamları olan 15 kişide amalgam güvenlikli geri söküm yapıldı ve kalan 12 kişide amalgamlara dokunulmadı. Sonra Anti TPO ve Anti Tg seviyeleri belirlendi. Amalgam çıkarılma, cıva alerjisi olan tüm hastalar için her iki otoantikorda da önemli bir azalma gösterdi (p = 0.001) ve anti-TPO (p = 0,0007).
Sonuç:

Hassas hastalarda cıva içeren diş amalgamlarının çekilmesi otoimmün tiroidtin veya hashimoto hastalığının başarılı tedavisine katkıda bulunabilir.

Periodontitis aynı zamanda iltihapla, özellikle diş etlerinin iltihaplanmasıyla da ilişkili olsa da, ayrıca önemlidir çünkü genellikle Hashimoto’nun hastalarında bulunur. Ağızlarımızdaki periodontite neden olan patojenlerin, inflamatuar bir yanıtı aktive ederek romatoid artrit ve hashimatoya katkıda bulunduğu ileri sürülmüştür.

Aşırı aktif bir tiroid durumunda, vücut aşırı hızlanır, metabolik hızınızı rahatlık alanından çıkarır ve fiziksel ve duygusal olarak huzursuzluk yaratır.

Aşırı Aktif Tiroidin Semptomları:
Kilo kaybı
Kaygı
Hızlı kalp atımı
Düzensiz kalp atışı
Sinirlilik, kaygı, öfke
Titreme
Guatr (genişlemiş tiroid bezi)
Isıya duyarlılık
Kas Güçsüzlüğü
Uyumakta zorluk
Seyrekleşen saç
Terleme
Düzensiz dönemler
Hipotiroidizmde her şey salyangoz benzeri bir hızda yavaşlar. Metabolizmanız tatile çıkar ve hem zihniniz hem de bedeniniz halsizleşir

Az Aktif Bir Tiroidin Semptomları:
Yorgunluk
Kabızlık
Yüksek kan kolesterolü
Eklemlerde ağrı, sertlik ve şişlik
Kilo almak
Şişmiş yüz
Kuru cilt
Seyrekleşen saç
Düzensiz dönemler
Yavaşlayan kalp atış hızı
Depresyon
Zayıf bellek
Bilinç kararması
Büyümüş tiroid bezi (guatr)

Cıva, Tiroide 4 Düzeyde Müdahale Eder:
1 – Tiroid – Cıva, tiroid bezine yüksek bir afiniteye sahiptir. Sadece bu değerli bezde depolanmakla kalmaz, aynı zamanda tiroid hormonu üretiminde çok önemli bir bileşen olan iyotun yerini alır. Tiroid hormonları iyottan yapılmıştır.
2 – Hipofiz – hipofiz bezi, daha fazla TSH yapmak için hipotalamusa sinyal gönderir. Cıva, T4’ten TSH sentezini düzenleyen hipofiz hücrelerine geri bildirim döngüsüne müdahale eder.
3 – Hipotalamus. Cıva hipotalamusta birikebilir. Bu olduğunda TSH üretimi engellenebilir. Ek olarak, hipotalamusta TRH – tirotropin salıcı hormon – üretilir. Cıva, TSH üreten tirotroplarda birikebilir. TSH üretimi daha sonra engellenir ve daha az üretilebilir.
4- Cıva, T4’ü T3’e dönüştüren hassas geri bildirim döngüsüne ve ardından hipotalamusa geri iletişim kuran sinyale müdahale ederek sinyalleşmeye müdahale eder. Serbest T4’ün kanda Serbest T3’e dönüşümünü engeller. Cıva, kan dolaşımında serbest T4’ü T3’e dönüştüren DI Autonasers gibi enzimleri zehirler.

Tiroid hormonu vücutta T4 hormonu olarak depo edilir ve ihtiyaç olduğunda biyoaktif olan T3 hormonuna çevrilir. Bu çevrilme reaksiyonu “Thioredoxin reductase” enzimi ile yapılmakta olup, enzimin çalışabilmesi için gereken kofaktörleri cıva, arsenik ve kadmiyum tüketir. Yapılan çalışmalar Hashimoto Hastalığı olanlarda bu metallerin antagonize ettiği mineral düzeylerinin düşük olduğunu göstermiştir. Bunların eksikliğinde T4 hormonu aktif olan T3 hormonuna yeterince dönüşememektedir. Hashimoto Hastalığında mineral dengesinin sağlanması, tedavi aşamasının en önemli basamağını oluşturur.

Nikel, Hashimoto hastalığı olarak da bilinen Kronik Otoimmün Tiroiditte (CAT) endikedir. Hashimoto, bağışıklık sisteminizin tiroid bezinize saldırarak ona zarar vererek yeterli hormon üretememesine ve hipotiroidiye neden olduğu bir otoimmün bozukluktur.

Cıva Hashimoto’ya neden olur. Kişinin genetiğine bağlı olarak, insanlar cıva dolgularından inorganik cıva veya balıktan metil cıva dahil olmak üzere farklı cıva türlerine karşı antikorlar geliştirebilirler. Metal antikor testi ile yukarıdakilerden birine veya tümüne karşı antikorlar bulabilirsiniz. En yaygın olarak cıva, Hashimoto’ya karışan antitiroglobülin antikorlarını indükleyebilir, ancak Graves hastalığına neden olan antikorları da indükleyebilir.

Hashimoto, her zaman hipotiroidizmi veya düşük tiroid hormonlarını uyarmaz. Hashimoto’ları hipotiroidizmden ayrı olarak alabilir ve yine de makul bir hormon üretimine sahip olabilirsiniz. Hashimoto’nuz varsa, tiroidinize saldıran antikorlara sahip olabilirsiniz, ancak normal T3 ve T4 üretimine de sahip olabilirsiniz.
Bununla birlikte, 5-10 yıl sonra, neredeyse her zaman düşük hormon üretimi göstereceksiniz demektir. Bu nedenle, doktorunuzla her fizik muayene yaptığınızda, tiroid antikorları da dahil olmak üzere tam bir tiroid paneli yapmanız önemlidir.

Cıva, hipotiroidizm riskini artıran bir endokrin bozucudur. Cıva, tiroid biyoaktif hormonu T3’ün üretimini bozar. Bu bozulma, hafıza kaybı, yorgunluk, uyuşukluk, beyin sisi ve kas zayıflığı belirtileri ile sonuçlanır. Cıvanın çocukların IQ’sunu düşürdüğü ve otizmin muhtemel bir nedensel faktörü olduğu gösterilmiştir.

Yüksek seviyede toksik safrada graves hastalığını tetikler.

Glifosat ve Tiroid İlişkisi

Çok sayıda araştırma, çevremizde her yerde bulunan glifosat pestisitlerinin ve diğer toksinlerin kırılgan ama güçlü tiroid bezimizi etkilediğini ve rahimde bile hipotiroidizm riskini artırabileceğini göstermektedir.

Bu kadar çok pestisit sinir sistemi üzerinde çalıştığı için, bilim adamları giderek artan bir şekilde pestisitle ilişkili hipotiroidizm risklerinin kısmen beynin tiroid ile olan iletişimi üzerindeki etkisinden kaynaklandığını keşfediyorlar.

Pestisitlerin tiroid fonksiyonunu etkilemesinin başlıca yollarından biri, beyin, hipofiz bezi ve tiroid bezi arasındaki iletişimi bozmasıdır. Buna hipotalamus-hipofiz-tiroid (HPT) ekseni denir.

DDT gibi organoklorlu pestisitler (Ocp’ler) yasaklanmış olsa da, özellikle hamile kadınlarda ve çocuklarda çevrede ve tiroid sağlığını etkilemektedir. Ayrıca şu anda kullanımda olan pestisitlerin etkisini daha da kötüleştirebilirler.

Bunlar tarımda insektisitler, herbisitler ve fungisitler olarak yaygın olarak kullanılmaktadır ve tiroid enzimleri üzerindeki etkileri nedeniyle daha düşük tiroid fonksiyonuna bağlanmıştır.

Piretroidler, doğal haşere caydırıcı piretrinin sentetik versiyonlarıdır ve dünya çapında geniş kullanımları nedeniyle çevrede bol miktarda bulunur. Mekanizmalarından biri, reseptör bölgesinde tiroid hormonları ile rekabet etmektir.

Fenilpirazol esas olarak haşere kontrolü için kentsel ve veterinerlik uygulamalarında yaygın olarak kullanılan fipronil ürün bileşeninde bulunur. Tiroid fonksiyonunu inhibe eder.

Sürekli olarak ortaya çıkan bir eğilim, pestisitler ile tiroid sağlığı ve işlevi üzerindeki etkileri arasındaki bağlantıdır ve hipotiroidizm (düşük tiroid fonksiyonu) ve diğer tiroid bozukluklarının semptomlarına katkıda bulunur.

Pestisitler beyin ve tiroid arasındaki iletişimi nasıl etkiler

Vücuttaki her hücre tiroid hormonu kullanır, bu nedenle tiroid aktivitesi her organ ve sistem için gereklidir. Bununla birlikte, tiroid bezi metabolizmanın düzenlenmesindeki rolü ile bilinir, bu nedenle tiroid bozuklukları genellikle kilo alımı, kilo kaybı direnci ve her zaman soğuk hissi olarak ortaya çıkar.

Çocuklarda sağlıklı tiroid fonksiyonu uygun beyin gelişimini sağlar; erken gebelikte tiroid disfonksiyonu çocuğun IQ seviyesini ileriki yaşamında da etkileyebilir.

Bir 2015 Avrupa çalışması, endokrin bozucu pestisitlerin çocukluk çağı beyin gelişim bozuklukları üzerindeki etkilerinin, düşük IQ, otizm spektrum bozuklukları, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve diğer sorunlar nedeniyle yılda 150 milyar avrodan fazla veya 162 milyar dolardan fazla olduğunu tahmin etme

ÇÖZÜMLER:

Cıva, arsenik, kurşun, kadmiyum, nikel, alüminyum, toksik bakır, florür, klorür, bromür detoksu gerekir.
Tiroid iyot alımı kurşun tarafından antagonize edilir ve tiroksini inaktive edebilir. Kurşun detoksu önerilir.
Hala amalgamlarınız varsa güvenlik önlemli özel söküm planlanmalıdır.
Yüksek östrojen T4’ten T3’e dönüşümünü bozar, düşük T4 progesteron disregülasyonu ile ilişkilidir. Arsenik ve bakır yüksek östrojene sebep olur. Östrojen hakimiyetini giderecek önlemler yadımcı olur.
Glifosat tüm tiroid hormon üretim ve sinyalleşmesine müdahale eder. Glifosat detoksu yapılmalıdır.
Aminoasit tirozin elde edilmesi için protein sindirim enzimlerini bloke eden ağır metallerin elenmesi önerilir.
Bir saç testindeki Kalsiyum / Potasyum oranı tiroid fonksiyonu için iyi bir fikir verebilir. Kalsiyum ve potasyum tiroid aktivitesinin düzenlenmesinde hayati bir rol oynar. Hiper vey hipotiroid durumlrı için bu oranları doğru yönetecek önlemler gereklidir.
Saç analizi bir doku testi olduğu için her zaman kan tiroid testleri ile ilişkili değildir. Genellikle kan testleri normal olacaktır, ancak saç testi bozulmuş tiroid sinyalini gösterecektir. Bazen hipotiroidizm belirtileri belirgin olabilir, ancak saç testi hiperaktif bir tiroid gösterecektir, bu durumda saç testini takip etmek ihtiyatlıdır. Saç testinde hızlı tiroid gösteren insanlar, tiroid ilacında her zaman daha da kötüleşir. Birkaç kişiye tiroidin kan testi gidişini optimize etmeleri söylendiğini gördük ve onlar her zaman daha da kötüleşti ve yıllar sonra bu insanlar kanser geliştirme riski taşıyorlar.
Tiroid tehlikeye girdiğinde, enerji seviyemizi yönetmek bizim için zor olmaya başlar.
Tiroid (aynı zamanda ve adrenal) oranı iyi olmadığında enerji üretimindeki verim düşer.
Stres ve duygulardan beslenmeye, otonom sinir sistemi dengesizliklerine ve iyot antagonistlerinin ve toksik metallerin yaygınlığına kadar birçok faktör bu oranı etkileyebilir.Bu gerçekten bir bütün sistem oranıdır.
Düşük bir oran, sinirlilik, saldırganlık, anksiyete, kas gerginliği, kramplar ve düşük kalsiyum ve magnezyumun diğer semptomları ile ilişkilidir. Düşük bir oran genellikle etkili, hızlı ve belki de agresif, hareket kontrolsüzlüğü olduğunu gösterir. Aşırı aktif tiroid aktivitesinin belirtileri: aşırı terleme, hiperaktivite, sinirlilik, öfke, stres sırasında seyrek dışkılama veya ishal, yağlı saç ve cilt. Tiroid bezi vücuttaki metabolizma hızını belirleyen önemli organlardan biridir. Hiperaktif bir tiroid genellikle hızlı bir metabolizma ile ilişkilidir.

Hipertiroidi Belirtileri:
Sinirlilik/kaygı
Cilt incelmesi
Hızlı kalp atışı/çarpıntı

Uyumakta zorluk
Terleme / ısıya karşı artan hassasiyet

Hiperaktivite, stres sırasında seyrek dışkılama veya ishal, yağlı saç ve cilt.

Saldırganlık, anksiyete

Kas gerginliği, kramplar

Düşük kalsiyum ve magnezyumun diğer semptomları

Dışa dönüklük, neşe ve mutlulukla ilişkilidir

Düşük bir oran genellikle etkili, hızlı ve belki de agresif, hareket kontrolsüzlüğü olduğunu gösterir.

Hipotiroidi Belirtileri:
Kilo almak
Depresyon
Sıvı birikmesi
Kadın kısırlığı
Düşük libido
Tükenmişlik, yorgunluk

Eller ve ayaklarda üşüme, üşüme hissi,

Cilt kuruluğu, saç kuruluğu,

Kabızlık eğilimi

Hipoglisemi, tatlı yeme isteği,

Bakır toksisitesi,

Belki düşük tansiyon ve birçok bu türden kronik stres koşullarıyla ilişkilidir.

Tüm Graves hastalığı vakalarında yüksek bir kalsiyum/potasyum oranı mevcuttur.

Yorgunluk, hatta umutsuzluk ve intihar düşünceleri ile ilişkilidir.
Yaklaşık 10’dan büyük bir oran, gizli bakır toksisitesinin bir göstergesidir.

Yaklaşık 100’den büyük bir oran, bir kişinin genel olarak kendini çok zorladığını gösterir.

Daha yavaş, belki de durmuş bir hareketlilik, azalmış etkinlik ve bir kalsiyum kabuğu da varsa “sürekli frenler açık” durumunu gösterir.

Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.