DEHB Şiddetli Metal Toksistesi ve Mineral Dengesizliğidir

DEHB için doktora başvurulduğunda çoğu uzman çocukların testlerindeki mineral dengesizliklerini göz ardı eder.

Ama hepsinin testlerinde, şiddetli mineral dengesizliği olduğu kanıtlanmıştır.

-JM. Greenblatt

Mineraller sağlık için neden gereklidir?

Mineraller, hücre metabolizması, nörotransmitter sentezi, büyüme ve gelişme için gerekli olan inorganik maddelerdir. Vücudumuz mineralleri sentezleyemez, bu nedenle besinlerle veya takviye yoluyla dışarıdan alınması gerekir.

Mineral eksiklikleri genellikle psikiyatrik rahatsızlıkları olan hastalarda görülür. Süper fosfatlı gübreler ve glifosat gibi pestisitlerin kullanıldığı modern tarım uygulamaları nedeniyle topraklarımız atık mineraller açısından çok fakirdir. Ayrıca market raflarındaki işlenmiş gıdaların mineral içerikleri, endüstriyel raf ömrü uzatma müdahaleleri yüzünden çok düşüktür. Stres mineralleri yüksek oranda tüketir.

Ve ağır metaller tam bir mineral depolama ve transfer engelleyicisidir.

Bazı mineral ve metallerin nöropsikiyatrik semptomlarla ilişkisine bakalım:

Kurşun

Kurşun bir nörotoksindir. Geri dönüşü olmayan beyin hasarına neden olabileceğinden, çocuklar için çok tehlikelidir. Düşük dozlardaki kurşun bile, çocuklarda

  • düşük IQ puanları,
  • dikkat eksikliği,
  • bozulmuş motor fonksiyon becerileri
  • ve zayıf akademik performans ile ilişkilendirilmiştir.
  • Kurşun zehirlenmesi bilişsel, motor ve davranışsal değişikliklere neden olduğu için DEHB patofizyolojisinde de rol oynaması şaşırtıcı değildir.
  • Kurşun maruziyetinin ABD’li çocuklarda 290.000’den fazla DEHB vakasını açıkladığı tahmin edilmektedir (Braun ve ark., 2006). 4 ila 15 yaşları arasındaki yaklaşık 5.000 ABD’li çocuk üzerinde yapılan bir araştırma, en yüksek kan kurşun düzeyine sahip çocukların, en düşük kan kurşun düzeyine sahip çocuklara kıyasla DEHB’ye sahip olma olasılığının dört katından fazla olduğunu buldu (Braun ve ark., 2006).
  • Çocuklarda kurşuna maruz kalma ile hiperaktivite ve dürtüsellik arasındaki bağlantıyı araştıran 2016 tarihli bir araştırma, bu çocukların demir alımını düzenleyen ve kurşun metabolizmasını modüle eden bir genin mutasyonuna sahip olduğunu buldu. Araştırmacılar, “Kurşun aslında sadece bir ilişki değil, DEHB’nin nedeninin bir parçası olarak kabul görmedikçe, bu çalışmanın bulgularını açıklamak zor” sonucuna vardılar (Nigg ve ark., 2016).
  • Cincinnati Lead Study katılımcılarının beyin taramaları, çocuklukta kurşuna maruz kalmanın yetişkinlikte beyin hacmi kaybı ile ilişkili olduğunu ortaya koydu. Çocukken kan kurşun düzeyi daha yüksek olan bireylerin belirli beyin bölgelerinde daha az gri madde vardı.
  • Kurşundan etkilenen bölgelerde yürütücü işlev, davranışsal düzenleme ve ince motor kontrolünden sorumlu olan prefrontal kortekste önemli bir kayıp gözlendi (Cecil ve ark., 2008).
  • CDC, vaka yönetimine ihtiyaç duyan çocukları belirlemek için referans değeri olarak 5 µg/dL’lik bir kan kurşun seviyesi belirlemiştir.  Bununla birlikte, çok sayıda çalışma, <5 μg/dL kurşun seviyelerinin hala dikkatsizlik ve hiperaktivite semptomları ve öğrenme güçlükleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir.
  • Düşük konsantrasyonlarda bile, yüksek kan kurşun seviyeleri ile DEHB semptomları riski artar.
  • Bir çalışmada, başlangıçta DEHB’i olmayan 7 ila 9 yaşları arasındaki 2.200 çocuk iki yıl boyunca takip edildi. Yaklaşık %5’i (107 vaka) şüpheli DEHB geliştirdi. Kan kurşun düzeyi >2.17 μg/dL olan çocukların DEHB geliştirme riski, kan kurşun düzeyi <2.17 μg/dL olanlara göre %55 daha fazlaydı (Choi ve ark., 2016).

Bakırın Nörotoksik Etkileri

Bakırın vücuttaki rollerinden biri, uyanıklığı ve motivasyonu destekleyen nörotransmitter olan dopamin sentezindedir.

Bakır, eser miktarlarda ihtiyaç duyulan temel bir mineraldir;  bununla birlikte, fazla bakır oksidatif hücre hasarına neden olabilir ve hiperaktivite ve sinirlilik gibi nörodavranışsal semptomları tetikleyebilir.

Vücudumuz hassas bir bakır dengesi gerektirir. Çok fazla bakır ise nörotransmiter norepinefrinin fazlalığına yol açan bir dopamin fazlalığı oluşturur. Bu nörotransmitterlerin yüksek seviyeleri, DEHB semptomlarına benzer semptomlara yol açar: hiperaktivite, dürtüsellik, ajitasyon, sinirlilik ve saldırganlık.

Bakır borular paslandığında bakır da kurşun gibi su kaynağına sızabilir.

Bakır fazlalığı olan çocuklarda uyarıcı ilaçlar etkisizdir ve ajitasyon, endişe, uyku ve iştah değişiklikleri gibi yan etkilere neden olabilir. DEHB ilaçlarının çoğu dopamin düzeylerini artırarak çalışır ve fazla bakırın etkilerini yoğunlaştırır.

Fazla bakır, ruh halini düzenlemekten sorumlu olan serotonin üretimini de engeller. Bakır ve nörotransmitter seviyelerindeki dengesizlik, depresyon ve anksiyete gibi duygusal, zihinsel ve davranışsal sorunları tetikler.

 

Bazı çalışmalar, aşırı bakırın nörotoksik etkilerini ve DEHB semptomlarındaki rolünü değerlendirmiştir. Yüksek bakır seviyeleri, DEHB tanısı, çocuklarda ve ergenlerde dikkat ve kısa süreli hafıza güçlükleri ile ilişkilidir (Viktorinova ve diğerleri, 2016; Kicinski ve diğerleri, 2015).

DEHB’li 80 yetişkinle yapılan randomize kontrollü bir çalışmada, başlangıç ​​bakır seviyeleri düşük olanlar vitamin-mineral takviyesi ile tedaviye daha iyi yanıt verdi. En yüksek bakır seviyesinde olanlar arasında sadece %35’i tedaviye yanıt verdi. Buna karşılık, orta bakır seviyesindeki yetişkinlerin %77’si tedaviye yanıt verdi (Rucklidge ve ark., 2014).

Çinko Eksikliği ve Beyin Sağlığı

 

Çinko eksikliği varlığında fazla bakır, DEHB olan bireylerde özellikle zararlı olabilir. Çinko, merkezi sinir sistemi ve nörotransmitter sentezinin hayati bir bileşeni olan bir diğer önemli eser mineraldir. Çinko, normal büyüme ve gelişmeyi desteklemek için vücutta 300’den fazla enzimatik reaksiyonla ilgilidir.

  • Araştırmacılar, DEHB dahil olmak üzere çeşitli nöropsikiyatrik hastalıkların patofizyolojisindeki çinko eksikliklerini ilişkilendirdiler. Birden fazla çalışma, DEHB’li çocukların ve yetişkinlerin sürekli olarak çinko eksikliği olduğunu göstermiştir.

 

  • Çinko, dopamin, norepinefrin ve serotonin dahil olmak üzere çeşitli nörotransmiterlerin sentezinde gereklidir ve ana inhibitör/gevşeme nörotransmiterlerimizden biri olan GABA’yı artırır.

 

  • İnsan vücudunda çinko depolama sistemi bulunmadığından, sabit bir arzı sürdürmek için günlük çinko alımı gereklidir.

 

  • Günlük plastik ürünlerde bulunan Bisfenol A (BPA) ve ftalatlar gibi çevresel toksinler çinkoya bağlanır ve vücuttaki çinko seviyelerini tüketir.

 

  • Birden fazla çalışma, çinko eksikliğinin kapsamının DEHB olanlarda semptom şiddeti ile ters orantılı olduğunu doğrulamıştır.

 

  • Yakın tarihli bir vaka kontrol çalışmasında, 6 ila 16 yaşları arasındaki 20 DEHB vakasının %70’inde çinko eksikliği görülmüştür.

 

  • Saç çinko seviyesi düşük olanlar, Conners’ın ebeveyn derecelendirme ölçeğinde en kötü hiperaktivite, dikkatsizlik, karşıt olma ve dürtüsellik puanlarına sahipti (Elbaz ve diğerleri, 2016).

 

  • DEHB’li 118 çocuktan oluşan daha büyük bir grupta, ebeveynleri tarafından değerlendirildiği üzere, kandaki çinko düzeyi en düşük olanlarda en şiddetli davranış sorunları, kaygı ve hiperaktivite görüldü (Öner ve ark., 2010).

 

  • DEHB olan çocuklarda çinko seviyeleri sadece daha düşük olmakla kalmaz, aynı zamanda çinko eksikliğinin kapsamı, DEHB olanlarda semptom şiddeti ile ters orantılıdır.

 

  • Beyin aktivitesini yansıtan elektromiyogram (EMG) testleri, düşük plazma çinko seviyelerinin bilgi işlemeyi olumsuz etkilediğini nesnel olarak göstermiştir.

 

  • 7 ila 12 yaşları arasındaki DEHB’li 28 ilaçsız erkek çocuk, 24 kontrol çocuğuyla karşılaştırıldı. Parietal ve frontal beyin bölgelerinden olayla ilgili potansiyel endeksler, DEHB’li çocukların kontrol çocuklarına kıyasla daha kötü çalışma belleğine (daha düşük P3 genlikleri) ve daha yavaş bilgi işlemeye (P3’ün daha uzun gecikme süresi) sahip olduğunu gösterdi. DEHB ve çinko seviyeleri <80 μg/dL olan bireylerde daha kötü bilgi işleme ve inhibisyon görülmüştür (N2’nin daha kısa gecikme süreleri).

 

  • DEHB’li bireylerde plazma çinko seviyeleri kontrollere göre önemli ölçüde daha düşüktü, ancak artan plazma çinko seviyeleri ile beyin dalgaları normalleşmeye başladı (Yorbik ve ark., 2008).

Bir çocuğun benzersiz beslenme dengesizliklerini düzeltmek, DEHB semptomlarını etkili bir şekilde tedavi etmenin ayrılmaz bir parçasıdır.

Mineraller, fiziksel ve zihinsel sağlık için gerekli olan temel maddelerdir. Çinko ve bakır, nörotransmiterler oluşturmak için gereklidir ve hücreleri serbest radikal hasarından koruyan antioksidan savunma sistemimizin bir parçasıdır.

Mineraller büyüme ve gelişme için çok önemli olmasına rağmen, uygun bir dengede tutulmaları gerekir.

DEHB olan çocuklar genellikle düşük çinko, yüksek bakır ve/veya yüksek kurşun seviyeleri ile başvururlar.

Çinko, bakır ve kurşun beyni doğrudan etkilediğinden, bu çocuklar dikkatsizlik, saldırganlık, hiperaktivite ve öğrenme sorunları yaşarlar.

Besin dengesizliklerini takviye yoluyla düzeltmek, dikkat ve davranış semptomlarını tersine çevirmek için güvenli ve etkili bir stratejidir.

 

DEHB İçin Aşırı Uyarılma Yaratan Faktörlerin Kontrol Edilmesi , Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.

 

You may also like...

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Sohbeti Başlat
1
Sorularınızı bana yazabilirsiniz
Merhaba, merak ettiklerinizi buradan bize yazabilirsiniz