GEÇİRGEN BAĞIRSAKLAR TÜM ÖNLEMLERE RAĞMEN NEDEN HALA GEÇİRGENDİR
Suçlu bağırsak tamir blokasyonu olabilir mi?
Fonksiyonel tıbba göre bağırsak, otoimmün hastalığın merkezindedir. Bu nedenle, genellikle otoimmünitenin olası göstergeleri olarak bağırsak geçirgenliği (sızdıran bağırsak) ve diğer sindirim rahatsızlığı semptomlarına odaklanılır.
Peki :
Geçirgen bağırsaklar tüm önlemlere rağmen neden hala geçirgendir?
Bağırsak sağlığı, otizm mücadelesi veren popülasyonda ve ibs hastaları arasında en çok konuşulan, en çok tamir ve düzenleme gerektiren konudur.
Özellikle otizmli çocukların gerçekten berbat bağırsak sorunları vardır. Yıllarca diyet yaparlar.
Gasp diyeti, anti inflamatuar diyet, histamin diyeti, glüten- kazein diyeti, oksalat diyeti, candida diyeti vb.…
Probiyotik destekleri, bağırsak tamiri protokolleri, kemik suları, parazit protokolleri yaparlar.
Bunca önleme rağmen yine de sızdıran bağırsakları vardır.
SIZDIRAN BAĞIRSAK:
Bağırsaklardaki toksinlerin kan dolaşımına geçtiği sızıntı, bağırsak bariyerimiz tehlikeye girdiğinde ortaya çıkar:
Normalde, bağırsak astarımız, yalnızca belirli moleküllerin kan dolaşımımıza geçmesine izin veren küçük deliklerle kaplanmıştır. Bu delikler yırtıldığında, gevşediğinde veya büyüdüğünde, istenmeyen moleküller (büyük gıda parçacıkları, bakteriler ve toksinler dahil) de içinden geçerek beyinde iltihap, gastrointestinal rahatsızlık (yani gaz, kramplar ve şişkinlik) artışına yol açabilir, çölyak hastalığı ve gluten intoleransı gibi kronik durumlar ve daha ciddi diğer sağlık komplikasyonları görülür.
Diyabetten kansere, otizmden, gıda alerjilerine, genel halsizliğe ve beyin sisine kadar her şey – adını siz koyun – sızdıran bağırsaklarla bağlantılı olabilir.
Vücudumuz bu sızıntıları tıkamak için bağırsak bakterilerinin doğal fermantasyon ile ürettiği butiratı kullanır. Butiratı üretmek ve sızıntıları kapatmak için kullanmak, normal vücut işlevimizdir.
BUTİRAT:
- Bağırsaktaki butirat ayrıca bağırsak epitel bariyerinin bütünlüğünü korur.
- Azalmış butirat seviyeleri bu nedenle hasarlı veya işlevsiz bağırsak epitel bariyerine neden olur.
- Butirat üreten bakterilerden yoksun çocukların alerjik hastalığa ve tip 1 diyabete daha duyarlı olduğu gösterilmiştir.
- Butirat üreten bakterilerdeki tükenme, mikrobiyal disbiyoza yol açar.
- Butirik asidin eşlenik bazı olan butirat, hem lokal (bağırsakta) hem de sistemik (dolaşımdaki butirat yoluyla) bağışıklık homeostazının sürdürülmesinde anahtar bir rol oynar.
- Butirat kolonik düzenleyici T hücrelerinin farklılaşmasını indüklemede gereklidir.
- Mikroorganizma tarafından üretilen bütiratın düzenleyici T hücrelerinin üretimini hızlandırdığı bulunmuştur. Bir bütirat tedariki üzerine düzenleyici T hücre sayılarında bir artış gözlendi.
- Kısa zincirli bir yağ asidi/SCFA olarak bütirik asit, memeli kolonunu (kolonositler) kaplayan hücreler için besin olarak önemlidir.Enerji için butiratlar olmadan kolon hücreleri otofajiye (kendi kendini sindirme) uğrar ve ölür.
- Bütirat kolonositlerden gelen enerjinin yaklaşık % 70’inden sorumludur ve kolon homeostazında kritik bir kısa zincirli bir yağ asidi /SCFA’dır.
- Bu kısa zincirli bir yağ asidi /SCFA’lar enerji üretimini artırarak kolonositlere (kolonun hücreleri) fayda sağlar ve hücre proliferasyonunu inhibe ederek kolon kanserine karşı koruma sağlayabilir. Butiratın kolon kanserinde koruma etkisi vardır.
- Bütirat, iltihaplanma aracılı ülseratif kolit (UC) ve kolorektal kanseri önlemek için hem önleyici hem de terapötik potansiyele sahiptir.
- Bütiratın kolon dokusundaki T hücrelerinin apoptozunu arttırdığı ve böylece inflamasyon kaynağını ortadan kaldırdığı (ıfn-γ üretimi) önerilmektedir.
- Bir enflamatuar düzenleyici ve bağışıklık sistemi katkısı olarak bütiratın önemi nedeniyle, bütirat tükenmeleri birçok vaskülitik durumun patogenezini etkileyen anahtar bir faktör olabilir. Bu nedenle,bağırsakta sağlıklı seviyelerde bütirat toplamak çok önemlidir.
SIZINTILARI ONARMAK, NEDEN BUTİRAT KULLANMAK KADAR BASİT DEĞİLDİR ?
Hadi ‘’sızıntıyı kapatmak için butirat kullanalım’’. Ama çözüm bu kadar basit değil, çünkü bu kadar kolay çözüm arayanların fark etmediği değişimler vardır.
Eğer ağır metal zehirliyseniz, bazı koşullarda vücudunuz butiratı tanımaz ve işleyemez.
Yani bağırsağı onarmak için ne kadar çabalasanız da nafile, çünkü bazılarının bağırsakları sızıntıyı sıvayacak maddeyi algılayamıyor.
Yani onca diyetle, probiyotikle, protokolle bağırsağı tamir etmeye çalışıyorlar, ama sızıntılara sebep olan maddeyi tolore edemediklerini, daha da önemlisi bu maddeyi neden tolore edemediklerini bilmiyorlar: Boşa kürek çekmek…
Bu soruna sebep olan çok basit bir blokasyonu düzeltmek, bağırsak tamiri önünden bu engeli kaldırabilir. Size bağırsak tamiratının önündeki bu blokasyonun ne olduğunu açıklayacak birini arıyorsanız doğru yerdesiniz.
Sorunun nedenini öğrenmek, sadece bir test ve onun dikkatle okunması kadar uzakta…
Hep enzim blokasyonlarından bahsediyorum ya, testlerde çoğu kişinin bağırsak tamirat blokasyonuna sahip olduğunu görüyorum.
Bağırsak sızıntısının tamirine engel olan sistemin çözümünden önce, bu blokasyonun nelere yol açabileceğine bir bakalım:
Bu yazının konusu doğrudan bağırsak geçirgenliği ve vücudun butiratı işleyememesi hakkında:
- Butirat bir postbiyotiktir.
Butirat veya butirik asit, bağırsakların doğal fermantasyon sürecinin bir yan ürünüdür. Probiyotiklerimiz, lif açısından zengin besinler yediğimizde fermantasyon süreci ile butirat üretir.
- Butirat bir kısa zincirli yağ asididir.
Kısa zincirli yağ asitleri, uzun ve kısa zincirli yağ asitlerine göre beslenmemizde oldukça düşük yer edinir. Kısa zincirli yağ asidi çok önemlidir çünkü neredeyse anlık bir enerji kaynağı görevi görürler. Uzun ve orta zincirli muadillerine göre enerjiye dönüştürülmesi daha kolaydır. Beyin için bir enerji patlaması olabilir; çok hızlı bir şekilde ketonlara dönüşebilir; bağırsak astarındaki epitel hücrelerinin yeniden inşasına yardımcı olabilir.
Araştırmalar, kısa zincirli yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve uyku kalitesini artırmaya da yardımcı olabileceğini gösteriyor.
- Butiratın bağırsak mikrobiyomumuzda dengeyi korumaya, kolon için enerji sağlamaya, her yönden iltihaplanmayı azaltmaya (beyin inflamasyonu dahil) yardımcı olduğu gösterildi.
- Kısa zincirli yağ asitlerinin bağırsak astarını onarma yeteneği göz önüne alındığında, butirat ayrıca bağırsak sızıntısını önlemeye yardımcı
- Butirat, bağırsak bariyerimizin işlevini iyileştirmeye çalışır, böylece sızdıran bağırsak geliştirme riskimizi azaltır.
Ancak butirat sihirli değnek değildir, butirat açısından zengin yiyecekleri de tüketseniz, butiratı işleyecek metabolik aksama giderilmediği sürece, sızıntılı bağırsaklar sızdırmaya devam edecektir. Çözümle ilgilenenler ağır metal ve doku mineral testlerini yaptırmak için daha fazla oyalanmamalı. Çünkü bağırsak bakterilerinin ürettiği bu doğal ürünü işleme yeteneğinizi, daha çoğunlukta ise işleyememe kusurunuzu testlerde görebiliriz.
Maalesef çok fazla insan bu kusura sahip ve bu kusur giderilmeden bağırsak sızıntılarını onaramayacaklarının farkında da değiller.
Antibiyotik kullanımı, hazımsızlık veya IBS nedeniyle iltihaplanma veya bağırsak dengesizlikleri ile uğraşan kişilerin de butirat eksikliği yaşama ihtimali daha da yüksektir.
Sağlıklı bir mikrobiyoma sahip olmaya yatırım yapan herkes, bağırsak işlevi üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle butirat alımına yönelmek isteyebilir, ama butiratı işleme sorununuz varsa yine boşa kürek çekiyor olabilirsiniz.
Size butirat veren besinlerden ihtiyacınız olanı alabilmek için fonksiyonel çalışan bir sindirime ihtiyacınız vardır, ama aynı zamanda iyi bir sindirim için butirata da ihtiyacınız var. Bazen çözüm nereden başladığınıza bağlı olabilir. Hangi ipucu size daha yakın?
Nereden başlarsanız başlayınız, istediğiniz kadar doğru ve iyi beslenin fark etmez, eğer butiratı işleme sorununuz varsa hala boşa kürek çekenlerden olabilirsiniz.
Şüpheye düştüyseniz, sağlık uzmanınıza danışınız. (Mikrobiyomunuzun ve bağırsak astarınızın yeterli butirata rağmen neden onarıma girmediğini biliyorsa elbette)
Sonuçta ne kadar diyet ve probiyotik desteği, bağırsak tamiri protokolü yapsanız da, çözüm bağırsağı tamir edecek bu malzemeyi vücudunuzun hangi metabolik koşullar yüzünden işleyip – işleyemediğini bilmekten geçer.
Yani onca diyetle ve bağırsak protokolü ile: Boşa kürek çekmekten yorulduysanız, mineral ve metal testleriniz ile çözümlere odaklanma zamanınız gelmiş demektir.
Butiratı neden işleyemediğimize dair koşulları testler ile okuyabilmek mümkündür.
Neredeyse hiç kimse, iyi bakterilerin sızıntıları tamir etmek için ürettiği fermantasyon ürünü olan butiratı, ağır metal zehirli insanların, bazı metabolik kayıplar ile işleyemediği ve tolore edemediğini bilmez.
Çoğu uzmanın farketmediği konu, bu kadar önemli işleve sahip butiratı kullanma blokasyonu varken, bağırsağı tamir etmenin mümkün olmadığıdır.
Mütevazi olmayacağım: Bu blokasyonun sebebini, size anlatacak (benden başka:) bir uzman kolay kolay bulamayacaksınız.
Yeni perspektiflere aç ve açık olanlar için; ağır metal dejenerasyonu ve minerallerin, metabolizmamız hakkında bize anlatmak istediği çok şey var. Metaller ve mineraller arasındaki bu rekabetin metabolik etkileri, KEŞFE AÇIK SONSUZ BİR EVREN GİBİ…
Ek olarak;
Bağırsağı tamir etmeye odaklanan çoğu kişinin gözden kaçırdığı diğer konu da; önce sindirimin optimal fonksiyona kavuşmasıdır. Bunu daha önce anlattım. Tekrar değinmeyeceğim. Hatırlamak isteyenler için işte birkaç bağlantı.
Sindirim fonksiyonu1 için tıklayınız
Sindirim fonksiyonu 2 için tıklayınız
Sindirim fonksiyonu 3 için tıklayınız
Ağır Metal – Mineral Testleri Ve Yorumları, Detoks Ve Kaçınılması Gereken Destekler İçin, İhtiyacı Olanlara Naturopatik Eğitim Ve Danışmanlık Verilmektedir.